orijinal adı: who’s who when everyone is someone else
yazar: c. d. rose
yayım yılı: 2018
unutulmuş kitaplar hakkında konferans vermesi istenen isimsiz bir yazar hem konferans vermekte hem de uzun süredir nerede olduğu bilinmeyen guyavitch'in izini sürmektedir.
yazar: c. d. rose
yayım yılı: 2018
unutulmuş kitaplar hakkında konferans vermesi istenen isimsiz bir yazar hem konferans vermekte hem de uzun süredir nerede olduğu bilinmeyen guyavitch'in izini sürmektedir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 19.11.2022 22:08 tarihinde açılmıştır.
1.
bir c. d. rose kitabıdır.
daha önce adını duymadığım bir yazardı c. d. rose. okudum ve beğendim kitabını, elbette baş ucu kitaplarım arasına girecek kadar çarpıcı bir kitap değildi ama okurken sonraki bölümleri merak etmemi sağlayacak kadar iyi bir kurguya sahip bu kitap. yazarın dili de akıcı ve abartıya kaçmayan bir mizah ile dolu. bu da benim için kitabı bir üst seviyeye taşır.
son bir kaybın ardından hayatta kimsesi kalmayan bir yazar konferanslar vermek üzere bir şehre davet edilir ama bir şehir her gece değişmektedir. yazar hem şehri hem de içinde yaşayan insanları çözmek için çaba harcarken bir yandan da vereceği on konferans için kitapları belirlemekle uğraşır.
hikaye belli noktalarda gerçekle kurgunun iç içe geçtiği kavşaklara taşır bizi. garip bir şehirde değil de sanki yazarın zihnindeki dehlizlerde dolaşırız. bazen gerçek bize yol gösterir, bazen de kurgu.
ama kafamız çok da karışmaz, zaten gündelik hayatın akışına kapılıp giderken ve herkes başka biriyken kim kimdir ki. iyisi mi kurgu ile gerçekliği kardeş sayalım biz.
daha önce adını duymadığım bir yazardı c. d. rose. okudum ve beğendim kitabını, elbette baş ucu kitaplarım arasına girecek kadar çarpıcı bir kitap değildi ama okurken sonraki bölümleri merak etmemi sağlayacak kadar iyi bir kurguya sahip bu kitap. yazarın dili de akıcı ve abartıya kaçmayan bir mizah ile dolu. bu da benim için kitabı bir üst seviyeye taşır.
son bir kaybın ardından hayatta kimsesi kalmayan bir yazar konferanslar vermek üzere bir şehre davet edilir ama bir şehir her gece değişmektedir. yazar hem şehri hem de içinde yaşayan insanları çözmek için çaba harcarken bir yandan da vereceği on konferans için kitapları belirlemekle uğraşır.
hikaye belli noktalarda gerçekle kurgunun iç içe geçtiği kavşaklara taşır bizi. garip bir şehirde değil de sanki yazarın zihnindeki dehlizlerde dolaşırız. bazen gerçek bize yol gösterir, bazen de kurgu.
ama kafamız çok da karışmaz, zaten gündelik hayatın akışına kapılıp giderken ve herkes başka biriyken kim kimdir ki. iyisi mi kurgu ile gerçekliği kardeş sayalım biz.
devamını gör...