hayatın tadını bir ben mi çıkaramıyorum, hayattan bir ben mi zevk alamıyorum diye düşündüren durum.
devamını gör...
"nereden bulur bu insanlar ben mutsuzlen gülünecek şeyleri?"
devamını gör...
insani derin dusuncelere daldiran durum. lan ben neden mutsuzum diye dusune dusune daha da mutsuzlasirsiniz.
devamını gör...
kendimden özür diliyorum..

yaşadığım süre boyunca hep
merhametimin arkasından yürüdüm,
beklentilerimi arkada bıraktım.
kimseden bir şey beklemedim,
doğrusu bu sanıyordum çünkü.
yaşadıklarımı yaşayamadıklarımı
içimde sakladım, sustum bastırdım
olsun dedim insanlık bende kalsın..

ben en iyisini yaşatayım ki
istemeye yüzüm olsun dedim.
verdim, hep verdim karşılığını
alıp alamadığıma bakmadan, aslında
güçlü olmak değildi istediğim, ama
olmak zorundaydım ve bırakıldım.
kendimi hep erteledim..

kimsenin beni anlamadığını bildiğim
halde hayatıma girenleri bana
verilmiş bir görev olarak gördüm.
herkesi mutlu etmek zorundayım sandım.
benimde mutlu olmam
gerektiğini unutmuşum meğer..

görevim neyse en iyisini yapmalıydım
ki vicdanım rahat etmeliydi.
birilerinin de bana karşı görevleri
olduğunu hiçe saymışım oysa…
ne yazık ki; bana verilen rolleri en
iyi şekilde oynarken onların rollerini
iyi oynayıp oynamadığına hiç bakmadım..

karşımdakilerin eksiklerini tamamlamaya
çalışırken, onların hatalarını
görmeye vaktim kalmamış sanki.
beni üzmelerine bakmadan, karşılığında
ne aldığıma ne hissettiğime
aldırış etmeden hep verdim..
kendimi nasılda unutmuşum..
unutturmuşlar aslında..

paramparça olmuş kalbime, cayır cayır
yanan içime doğruları söylemeye çalışan
beynime, mutsuz yüzüme hep sus dedim.
sen sus…
kendime haksızlık ettim,
kimseye etmediğim kadar.
herkesi dinledim kendimi
dinlemediğim kadar..

kimse benim yüzümden mutsuz olmasın
diye, hiç bir şeyin sebebi ben olmayayım
diye mutluluk oyunlarımı oynadım..

yetmedi yeni oyunlar buldum.
ama bir gün bir bakmışım
ki paramparça olmuşum.
tutunacak tek duygu
bırakmamışım kendime.
kendimi teselli edecek
tek şey yokmuş hayatımda.
allak bullak olmuşum..

kendimi aramaya çıktığımda yorgun,
yılgın, bitkin bir köşede saklanıp
ağlayan bir erkek çocuğu olarak buldum.
ve ona elimi uzattım
diyebildiğim tek şey geçti, bir
daha seni kimse üzemeyecek.
şimdi senden özür diliyorum.
seni bu kadar hiçe saydığım için,
insanların seni bu kadar üzmelerine
müsade ettiğim için, seni hiç bir zaman
dinlemediğim için, üzerine bu kadar
sorumluluk yüklediğim için, hakkın olan
bütün duyguları sana yaşatmadığım için…

şimdi tekrar söylüyorum.
insanlığından, kalbinden,
duygularından, çocukluğundan,
hislerinden çok özür diliyorum…
galiba ben almadan vermenin
allah’a mahsus olduğunu unutmuşum…

can yücel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"herkesi mutlu görürken mutsuz olduğunu fark etmek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim