1.
bir bülent akyıldız kitabıdır.
türkiye'de fantastik, gotik edebiyatın; korku ve bilimkurgu edebiyatının ne kadar zayıf olduğunu söyleyip durdum yıllarca. ve örnek olarak hem müfit özdeş'in son tiryaki kitabını ve nazlı eray'ın fantastik kitaplarını örnek verdim az sayıda eser olarak. ama son yıllarda bu konuda çok iyi eserler ortaya çıkıyor. mehmet berk yaltırık tarafından yazılan kan sahibi ve diğer kitaplar nefis. bülent ayyıldız'ın tarzı da mehmet berk yaltırık'ın tarzına çok benzer. ve en az onun kitapları kadar iyi kitaplar yazıyor bülent ayyıldız.
bir araba yolculuğu ile başlayan kitapta gül ve murat isimli bir çift pek istekli olmamakla birlikte gül'ün bulgaristan'da bir köyde yaşayan halasını ziyarete giderler. yol boyu dikkat değmeyen ama biraz rahatsız edici şeyler yaşansa da asıl kızılca kıyamet köyü buldukları zaman yaşanacaktır.
zamanlar arası yolculuklar, düşsel canavarlar, cadılar, kardeş kavgaları, peşine düşülen bir yüzük. her şey bir anda göründüğünden farklı bir hal almaya başlar. bir de üstünde coğrafya balkanlar olunca tadından yenmez bir eser çıkar ortaya.
muhteşem bir kitaptı bence. dilimizde böyle eserlere ihtiyaç var.
türkiye'de fantastik, gotik edebiyatın; korku ve bilimkurgu edebiyatının ne kadar zayıf olduğunu söyleyip durdum yıllarca. ve örnek olarak hem müfit özdeş'in son tiryaki kitabını ve nazlı eray'ın fantastik kitaplarını örnek verdim az sayıda eser olarak. ama son yıllarda bu konuda çok iyi eserler ortaya çıkıyor. mehmet berk yaltırık tarafından yazılan kan sahibi ve diğer kitaplar nefis. bülent ayyıldız'ın tarzı da mehmet berk yaltırık'ın tarzına çok benzer. ve en az onun kitapları kadar iyi kitaplar yazıyor bülent ayyıldız.
bir araba yolculuğu ile başlayan kitapta gül ve murat isimli bir çift pek istekli olmamakla birlikte gül'ün bulgaristan'da bir köyde yaşayan halasını ziyarete giderler. yol boyu dikkat değmeyen ama biraz rahatsız edici şeyler yaşansa da asıl kızılca kıyamet köyü buldukları zaman yaşanacaktır.
zamanlar arası yolculuklar, düşsel canavarlar, cadılar, kardeş kavgaları, peşine düşülen bir yüzük. her şey bir anda göründüğünden farklı bir hal almaya başlar. bir de üstünde coğrafya balkanlar olunca tadından yenmez bir eser çıkar ortaya.
muhteşem bir kitaptı bence. dilimizde böyle eserlere ihtiyaç var.
devamını gör...