kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
tarihçi robert waite der ki; “hitler saçını, bıyığını bu resimden etkilenerek düzenlemiştir.” ressam franz von stuck, adolf hitler’in en favori ressamlarından biridir. vahşi takip adlı resimde germen mitolojinde tanrıların tanrısı wotan (iskandinav mitolojisinde odin ile benzerlikler taşır) ölülerin önünde atını ileri doğru sürüyor. resmin korkutucu endişe verici bir havası vardır. at üstündeki tanrı wotan figürüne dikkat edersek hitler’in bildiğimiz şekliyle saçları, bıyığı ile benzerlikler taşır.
hitler bu resmi ilk gördüğünde 13 yaşındaymış ve resim onu çok etkilemiş. hatta uzun yıllar sonra bu resmi müzeden aldırıp özel galerisinde tutmuştur. her ne kadar söylenti de olsa hitler’in tanrı wotan için bir tapınak bile inşa ettirmek istediği söylenir.

hitler’in bu resimdeki wotan ile kendini özdeşleştirdiği, saçlarını ve bıyığını bu resimdeki wotan figürüne göre düzenlendiği iddiası ne kadar doğruluk taşıyor bilinmez ancak gerçekten benzerlik çok fazla ve hitler’in sonradan bu resmi özel galerisine aldırması da bu iddiaları güçlendiriyor diyebiliriz. ayrıca ilginç olan bir başka nokta da hitler’in doğum günü ile bu resmin yapılış tarihi aynı.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

gustave doré’nin 1873 tarihli “akrobat ailesi” adlı eseri;
doré resmini çizdiği bu aileyle paris’te karşılaşmış. sanatçının anlattığına göre tüm geçimini sirkten sağlayan karı koca çocuklarını da sirkte çalışması için eğitmeye başlamış daha sonra çocuk çalışırken düşüp başından yaralanmıştır. sanatçı, çocuğu çalışırdıkları için anne ve babayı suçlamıştır. ancak eserinde ikisinin de çaresizliğini gözler önüne sermiştir. bir gün gazetecinin biri sanatçının sergisini gezerken esere rastlamış ve sanatçıya çocuğun ölüp ölmediğini sormuştur. sanatçı da çocuğun öldüğünü söylemiştir. *
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görür görmez insanı dehşete düşüren çocuklarını yiyen satürn tablosunun ortaya çıkma hikayesi de en az kendisi kadar ürkütücü. ispanyol ressam francisco goya, zamanında evinin duvarlarındaki sıvaların üstüne kara resimler adlı bir resim serisi çizmiş. çocuklarını yiyen satürn de o tablolardan biri. goya’nın ölümünün üzerine resimler tuvale aktarılmış ve o günden beri madrid’deki prado müzesi’nde sergileniyor.

insan her gün bakacağı duvarlara neden bu tarz resimler çizmek ister ki?

çocuklarını yiyen satürn tablosundaki adam, roma mitolojisinde geçen ve çocuklarından birinin kendisini devireceğine inanan tanrı satürn. mitolojik anlatıya göre satürn, bu korkusu yüzünden çocuklarını doğar doğmaz yemiş. tabloda da çocuklardan birini yediği ana şahitlik ediyoruz.
devamını gör...
bu tabloyu ve hikayesini eski bir arkadaşım sayesinde öğrenmiştim. o günden sonra daha çok ön yargılı olmamaya dikkat ettim

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


kendi halinde bir kumaş tüccarı olan cimon, ortağının yalan beyanları ile o dönem çokça uygulanan bir ceza olan açlık hücresine kapatılır.

bu hücrelerde mahkumlar günlerce aç bırakılıp ölüme terk edilirdi.

aç kalarak ölüme mahkum edilen cimon’un kızı pero ise gardiyanlara yalvararak babasını görmeye gitmektedir.

kız gelip babasını sorunsuz bir şekilde ziyaret ettiğinden gardiyanlar duruma alışır ve iş rutinleşir.  pero birkaç gün sonraki gelişince yanında yeni doğan çocuğunu da getirmiştir.

babası ile konuşurken ağlayan bebeği susturmak için bir göğsünü açar ve çocuğu emzirmeye başlar. işte o an aklına babasının hayatını kurtaracak olan fikir gelir.

o günden sonra pero düzenli olarak her gün babasını ziyarete gelir.

aradan epey zaman geçmesine karşın yaşlı adam hala ölmemiştir, ve bu durum hapishane yetkililerin de dikkatini çeker.

aradan uzunca bir süre daha geçer ve simon hala hayattadır. bunun üzerine kral, simon ve pero’nun görüşmelerinin gizlice izlenmesini ister.

gardiyanlardan biri gizlice simon ve pero’nun görüşmesini izler, ve gördüklerini de krala anlatır.

duyduklarıyla şaşkına dönen kral, pero’nun yaptığı bu fedakarlık karşısında kayıtsız kalamaz ve simon’un serbest bırakılması emrini verir.

gardiyanın gördüğü şudur; pero babasını ziyarete geldiği hergün açlığa mahkum edilmiş olan ve yiyecek hiçbir şey verilmeyen babasını tıpkı çocuğunu emzirir gibi emzirmekte ve açlıktan ölmesine mani olmaktadır…


devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
yaygın bilinen adıyla çığlık tablosu, modern yaşamın yarattığı aşırı baskıya en ilkel tepkimiz olarak yorumlanır. norveçli ressam edvard munch, tablonun hikayesini şu sözlerle ifade ediyor:
“bir akşam yolda yürüyordum. bir yanımda şehir öteki yanımda fiyortlar vardı. yorgun ve halsiz hissediyordum. durdum ve fiyortlara doğru baktım. güneş batarken bulutların rengi kan kırmızısına dönüyordu. o an doğanın içinden bir çığlık hissettim. sanki o çığlığı gerçekten duymuştum. bu resmi çizdim, bulutları da gerçek kan gibi çizdim.”.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

italyan general mario lombardo'nun küçük kızıdır. 1918 yılında doğumlu olan rosalia lombardo ispanyol gribi nedeniyle 6 aralık 1920 tarihinde vefat ettiğinde babası, acısını bir nebze olsun hafifletmek için, kızını mumyalayarak ölümsüzleştirmiş.
devamını gör...
herhangi biri arkadaşımız #1781354 tanımında çok dokunaklı bir esere değinmiş. ilave olarak bende birkaç bir şeyden bahsetmek isterim.

sanatçı yaptığı resimden bir yıl sonra, 1874 yılında tekrardan bir resim daha yapıyor. bu sefer ilkinde ki karanlık bir atmosfer yerine daha aydınlık resmediyor ve ailenin ise ilkine göre ürkütücü havası kaybolmuş.
tek değişmeyen duygular olmuş.baba çaresizce bebeğinin yavaş yavaş ölümünü seyrediyor. anne ise çocuğuna son kez sarılmanın,kokusunu son kez koklamanın acısını yaşıyor.

ressam ailenin düşüncesizce çocuğu da işlerinde kullanmalarını gaddarca bulduğunu bir röportajında bahsetmiş. belki de onları bu kadar korkunç olarak göstermekten dolayı pişman olup daha masum yansıtmak istemiştir.

ressam tanık olduğu o an için insanlıklarını hatırladıkları an olarak ifade etmiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

guernica, pablo picasso tarafından 1937’de yapılan, ispanya iç savaşı sırasında nazi almanyası’na ait 28 bombardıman uçağının 26 nisan 1937’de ispanya’daki guernica şehrini bombalamasını anlatan, 7,76 m eninde ve 3,49 m yüksekliğinde anıtsal tablodur. saldırı sırasında 250 ila 1.600 kişi hayatını kaybetmiş, çok daha fazla sayıda kişi de yaralanmıştı.

ispanyol hükümeti, paris’teki 1937 dünya fuarı kapsamındaki modern hayatta sanat ve teknik sergisinin ispanya’ya ayrılan bölümünde sergilenmek üzere, pablo picasso’ya büyük bir duvar resmi sipariş etti. o sırada gerçekleşen hava saldırısından etkilenen picasso, saldırıdan sonraki 15 gün içinde bu duvar resmini tamamladı. tablo ufak bir dünya turu kapsamında çeşitli ülkelerde sergilendi ve beğeni topladı. böylece ispanya’daki iç savaşa diğer ülkelerin ilgisi de çekilmiş oldu. guernica, savaş trajedilerinin ve savaşın bireyler üzerindeki acı verici etkilerinin bir özetidir. tablo zaman içinde, savaşın yarattığı trajedilerin anımsatıcısı, savaş karşıtı ve barış yanlısı düşüncelerin sembolü haline gelmiştir.

kaynak: bilmeniz gereken 50 tablo kitabı / canan danyıldız

ayrıca picasso'ya bir alman generalin çok güzel bir tablo yapmışsınız der o ise hayır bu eser sizin dediği söylenir.
devamını gör...
amerika’nın karanlık tarihinden bir resim. bir tablo değil evet; amerika tarihinden bir karikatür. olayı anlattığımda muhtemelen içiniz çekilecek.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

amerika’da ırkçlığın yüzyıllar sürdüğünü biliyoruz ve hatta siyahilerin insan yerine konmaması çok da uzak bir geçmiş değil. bu karikatür (!) ise amerika’da bir dönem timsah avcılığının yaygın olduğu dönemden kalma. o dönemlerde timsah avcıları, timsahların insan etine/ kanın kokusuna duyarlı olduğu ve bu nedenle daha kolay avlanacaklarını düşündüklerinden, yem olarak siyahi bebekleri yem olarak kullanıyorlardı. bazen bu bebekler çalınarak temin edilirdi ki bu bebekler genelde ya yaralanarak kanı akıtılırdı , ya parçalanıp ortaya bırakılırdı ya da timsahların olduğu yerde bağlanarak pusuya yatılır timsahın gelmesi beklenirdi. bebekleri temin etmenin diğer yöntemi de aileden kiralamaktı. evet efendim, aileye nişancılarının çok iyi olduğu ve bebeklerini sağ salim getirecekleri konusunda teminat verilerek bebekler 2 usd karşılığında kiralanıyordu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu olay da kölelik müzelerinde sergilenen yukardaki resimlerden ve diğer kayıtlardan anlaşılmış. işin kötü tarafı, o dönem siyahi insanlar için duyguları yok , hissetmezler gibi bir inanış hakimmiş. yani hayvan yerine konuyormuş ki hayvanların bile duyguları var. yazarken sinirlendim yine. işin daha da kötüsü , insanlar bundan nasıl eğleniyorlarsa artık, ‘benim küçük timsah yemim’ gibi ninniler de yazmışlar. insanız diye hala övünüyor muyuz?

kaynak ve fotolar: buradan
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"hikayesi olan resimler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim