hiv

hakkında pek çok doğru bilinen yanlış vardır. halkın pek çoğunu hiv'le tanıştıran incir reçeli filmidir, fakat hiv pozitife bakış açısına en çok zararı da bu film vermiştir. hiv pozitif insanlar sevişebilir ve hatta (erkek hasta) çocuk sahibi olabilir. duraktaki camdan öpüşmek falan. bu ne cahillik ya.

üstteki yazarın da dediği gibi halkımızın bu virüsü tanıması 2010lu yıllarda incir reçeli adlı filmle olmuştur. işin komik yanı ise incir reçeli, 90lı yıllardaki mevcut hiv bilgimizle çekilen yabancı bir filmin bizdeki uyarlaması olmasıdır. en azından güncellenen bilgilerle revize edeydiniz filmi.

son olarak; hiv öldürmez, önyargılar öldürür.

(bkz: hiv virüsü)

her yurtdışı seyahati sonrası test yaptırana kadar basan anksiyeteye sebep olabilir. 20 yıl sonra kesin çözümü olacağını düşünsem de yine geleceğini düşünenler için önlem alması gereken bir virüstür. batılı bir virüstür, pek fakire bulaştığı söylenemez. çoğunlukla avrupadan ithal olarak gelmektedir.

şu başlığı lütfen güncelleyin. her gördüğümde gözlerim kanıyor. hiv : human immunodeficiency virus

uzmanlık alanım olmasa bile sağlıkçı olarak birşeyler yazmak istiyorum.
ilk nerede çıkmış nereye uçmuş filmi neymiş bunları diğer yazar arkadaşlar yazmış zaten.
hıv bağışıklık sistemini baskilayip kişinin savunma sistemini cokertiyor. aslında bir slogan da olsa insanı öldüren gerçekten hıv olmuyor. vücudun savunma sistemi çöktüğü için alınan bir grip virüsü bile insanı öldürebiliyor. çünkü savacak bir sistem yok. hastalık sistemde istediği gibi at koşturuyor.
son zamanlarda tedaviler sayesinde insan ömrü uzamış olmakla birlikte vakalar hala azımsanamayacak kadar çok.
hastalık;
-cinsel birliktelik (öpüşmek ellesmek sayılmaz)
-kan ve organ nakli (bu çok çok nadir)
-ortak enjektör kullanımı (madde kullanırken, biz kimseye ortak iğne dayamiyoruz)
-anneden bebeğe (bu oran ilaçlarla bayağı azalmış) şeklinde bulaşma yolları vardır.
piercing yapılan yerlerde kuaför ve güzellik merkezlerinde ortak "sterilize" edilmeden kullanılan kesici delici aletler de bulaşa neden olabilir.
hastalık uzunca bir süre belirti göstermeyebilir. çıkan ilk belirtiler de hafiftir. aralık ishal, ağız içi plaklar, sık hastalanma sayılabilir. sonra sık ishal, aşırı kilo kaybı, günlük aktiviteleri yerine getirmeyecek kadar halsizlik, ateş vs diye uzar.
tavsiyem prezervatif kullanın, bilmediğiniz yerde piercing taktirmayin, eğer birgün hastalıktan şüphe ederseniz korkmayın ve mutlaka hastaneye başvurun.
harbiden bu başlık ne ya.

(bkz: fifa federasyonu)

(bkz: imkb borsası)

tüm dünyada azalma eğilimindeyken ne hikmetse türkiyede inanılmaz derecede artış gösteren bir tür virüs.

önüne gelenle ilişki yaşayan eskorta giden kişilerde olma olasılığı yüksektir. geçen bir arkadas anlatıyordu bu bir kadınla ilişki yaşamış genital siğil kapmış her yeri siğilolmuş. oğlum bu gülünerek anlatılacak bir şey mi lan. bende olsa stresten uyuyamam. kesin hiv de vardır bu salakta ama farkinda değil.

gençlerin yaptığı şöyle bir çakallık var, şüpheli cinsel temastan sonra kızılay'a kan veriyorlar orda çıkar zaten bizi uyarırlar diye ama;
virüsün inkübasyon süresi yüzde 90 oranında 6 ay içinde oluyor , bazı yayınlarda yıllar içinde pozitifleşen vakalar var. inkübasyon süresi immüniteye bağlı olarak değiştiği için bunların tespiti kızılay'ın sisteminde çok zor oluyor.

bu virüs dna virüsüdür. hücrelerimiz içerisindeki dnada replikle olduğundan dolayı tedavisi mümkün değildir.

staj yaparken hivli biri görme şansım oldu. kendisi oldukça zayıflamış ve zayıflıktan elmacık kemikleri çıkmıştı. oldukça fazla terliyordu.

bu hastalıkta gece terlemesi ve zayıflama olmazsa olmazdır. ömür boyu ilaç kullanılması gerekir. ortalama yaşamı 1-2 yıl kadar kısaltır.

dünyanın en güzel ses renklerinden birisine sahip, adet şarkı söylemek için yaratılmış kişi (bkz: freddie mercury)’yi erkenden alan virüstür.

bir de yıllar önce bir haber programında gizli çekimi akla getirir. haber kanalı görevlisi apla kılık değiştirip hayat kadını rolünde yol kenarında gezmektedir ve yanaşan arabadaki abiye “ama ben aids’im” demesine rağmen abinin (bkz: atın ölümü arpadan olsun yavrum) cevabını vermesi... kralsın abi… allah rahmet etsin.

ortaya çıkışıyla alakalı bir çok komplo teorisi var ve menşeinin ne olduğu benim bu hayatta en merak ettiğim gizemlerin başında geliyor. bu teorilerden bazıları tamamen propaganda amaçlı. örneğin virüsün amerikan laboratuarlarında üretildiği iddiası, sovyetler'in soğuk savaş döneminde ortalığı fitlemek için attığı yalanlardan birisi.

primat bağlantısı bence bir şekilde doğru. mevcut iddialardan aklıma en yatanı 30'lu yıllarda çocuk felci tedavisini kendi imkanlarıyka yürüten belçikalı bir doktorun o zamanki adıyla belçika kongosu'nda çocuk felciyle alakalı kontrolsüz ve denetimsiz çalışmalar yürütürken maymunlardan alınan organ örneklerinin tedavi amaçlı kullanılmasıyla avrupa kıtasına ulaştığı yönünde. zaten hiv'in öncüsü olan siv virüsü 50'lerde avrupa'da görülüyor. peki o halde neden hastalık, 70'lerin ikinci yarısında amerika birleşik devletleri'nde eşcinsel yaşamın en canlı olduğu new york ve san fransisco'da görüldü ?

(bkz: aids)

(bkz: feridun abi geç oldu yat istersen artık)