hoşnutsuzluk bilimi

frank herbert’in efsanevi dune destanında muad’dib’in toplu özdeyişleri arasında geçen bir sözdür.

yeni bir bölümün başında bu cümleyi okuduğumda kitaba biraz ara verip bu tanımı yazmak istedim. ama sonra okuma hızımı kaybetmekten korkup daha sonraya erteledim tanım yazma işini. işte o sayfadan bu tanımı yazdığım şu ana kadar bu söz hep beynimin içinde dolanıp durdu. hoşnutsuz bir şekilde .

böyle bir bilim dalına ihtiyacımız olduğunu düşündüm. bu bilim dalı hoşnutsuzluğun ne anlama geldiğini açıklamalı ilk önce. bir şeyden hoşlanmama, keyif almama, memnuniyet duymama şeklinde açıklanabilir bu durum.

sonra hoşnutsuzluğa neden olan eylem ve durumlar incelenebilir ama bu kısım oldukça kapsamlı olmalıdır. çünkü insanlar farklı karakterlere sahip olduğu için dünya üzerindeki her tavır, her olay, her durum hoşnutsuzluk nedeni olabilir. mesela havanın sıcak olması bazıları için hoşnutsuzluk kaynağı olurken, bazıları için ise soğuk hava hoşnutsuzluk yaratır.

bir başka bölümde ise hoşnutsuzluğu ifade etme biçimi incelenebilir. ve bu bölüm zaman içinde adabı muaşeret dersini dönüşmesi mümkün olan bir bölüm olacaktır. çünkü insanların büyük bir çoğunluğu hoşnutsuzluk hissini edepsizlik karıştırma konusunda çok başarılıdır.

son bölümde ise hoşnutsuzluk ile başa çıkma yöntemleri tartışılabilir. bu durumda yapılacak en iyi şey herkese birer pollyanna kitabı dağıtmak olabilir zira insanlar asla ellerinde olanla yetinmezler. belki bu büyük bir sorun değildir ama hak ettiğinden fazlasını istemek gibi bir huyu da vardır insanların. bunlara bir son verip hoşnutsuzluk konusunu kapatabiliriz.

bu tanım bende hoşnutsuzluk yarattığı için tanımı paylaştıktan sonra bir kez daha okuyup hoşnutsuzlukla baş etmeye çalışacağım.