yazar: mustafa kutlu
yayım yılı: 2008
kitap, muhafazakar bir aileden gelen ömer'in, yıllar sonra türkiye'ye dönüşünü konu alır. modernleşme adı altındaki kültürel ve toplumsal değişimler ömer'in gözünden okuyucuya aktarılırken, ömer'in çelişkileri ve huzursuzluklarının sıkıntısı sahiden bedensel bir rahatsızlık olarak tezahür eder.
yayım yılı: 2008
kitap, muhafazakar bir aileden gelen ömer'in, yıllar sonra türkiye'ye dönüşünü konu alır. modernleşme adı altındaki kültürel ve toplumsal değişimler ömer'in gözünden okuyucuya aktarılırken, ömer'in çelişkileri ve huzursuzluklarının sıkıntısı sahiden bedensel bir rahatsızlık olarak tezahür eder.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "mihmandar" tarafından 31.01.2025 21:35 tarihinde açılmıştır.
1.
2008 yılında çıkmış bir mustafa kutlu kitabıdır. kitap başkahramanımız ömer faruk'un doktora yapmak için yurt dışına çıkmasından sonra geri memlekete gelmesiyle başlar. ömer faruk'un annesi arkeoloji doçenti, babası tıp profesörü olmasına karşın kendisini esnaf çocuğu olarak görür çünkü anadolu kökenli bir esnaf ailesinin ne kadar çalışırsa çalışsın iki - üç kuşak anca dış görünüşünü değiştirebileceğini düşünür.
memlekete geri dönme sebebi babasının vefatıdır. kendisi doktora tezini yazarken vefat etmesi üzerine ailesi, tezini bitirene kadar ona söylememeye karar vermiş fakat karakterimiz bir arkadaşıyla konuşurken dolaylı yoldan öğrenmiştir. ülkeye geri dönmesiyle beraber her zaman hayalinde olan memleketi kurtarma fikrini hayata geçirmek ister lakin işler pek de düşündüğü gibi gitmez. ülkenin hali hiç de beklediği gibi değildir ve kendi deyimiyle halk, dinlenecek bir gölge olsunda isterse süngü gölgesi olsun düşüncesine sahiptir. daha geldiği ilk gün karşılaştığı intihar vakası ve eve ulaşınca izlediği haberler onda hiç bilmediği bir rahatsızlığını ortaya çıkartır: huzursuz bacak sendromu...
gayet akıcı ve sade anlatım tarzıyla bir - iki gün içinde okunabilecek çok iyi bir kitap.
memlekete geri dönme sebebi babasının vefatıdır. kendisi doktora tezini yazarken vefat etmesi üzerine ailesi, tezini bitirene kadar ona söylememeye karar vermiş fakat karakterimiz bir arkadaşıyla konuşurken dolaylı yoldan öğrenmiştir. ülkeye geri dönmesiyle beraber her zaman hayalinde olan memleketi kurtarma fikrini hayata geçirmek ister lakin işler pek de düşündüğü gibi gitmez. ülkenin hali hiç de beklediği gibi değildir ve kendi deyimiyle halk, dinlenecek bir gölge olsunda isterse süngü gölgesi olsun düşüncesine sahiptir. daha geldiği ilk gün karşılaştığı intihar vakası ve eve ulaşınca izlediği haberler onda hiç bilmediği bir rahatsızlığını ortaya çıkartır: huzursuz bacak sendromu...
gayet akıcı ve sade anlatım tarzıyla bir - iki gün içinde okunabilecek çok iyi bir kitap.
devamını gör...