1.
resulullah efendimizin ilk hanımı. hz. hatice, mekke'deki en zengin tüccarlarından birisiydi. varaka bin nevfel'in kuzeniydi. 2 kez evlenmişti. 40 yaşına gelmişti. ikinci kocası öldüğünden beri kendi adına ticaret yapacak bir adam görevlendirmek, adeti haline gelmişti. hz. muhammed, mekke'de el-emîn yani güvenilir, şerefli olarak tanınıyordu. hz. hatice de, suriye'ye gidecek kervanını yönetmesi için ona haber gönderdi. ona ücret olarak, o zamana kadar bir kureyşliye ödediği fiyatın iki katını ödemişti. daha sonra hz. muhammed ticaret için gitti ve geri döndü. daha sonra hz. hatice, hz. muhammed'in yolculuğunu ve yaptığı alışverişleri anlatışını dinledi. çok kâr etmişti. fakat hz. hatice, şimdi bunları düşünmüyordu. çünkü hz. hatice şu an olayı değil, olayı anlatanı * düşünüyordu. hz. muhammed çoğu kaynağın bildirdiğine göre orta boyluydu(bazı kaynaklara göre orta boyludan biraz uzun), başı büyüktü, ince, geniş omuzluydu, vücudundaki organları orantılı bir biçimdeydi, saç-sakalı siyah ve sıktı ve dümdüz değildi, hafif dalgalıydı. saçları, omuzları ile kulak memesi arasına kadar uzuyordu. sakalı nerdeyse saçlarının uzunluğuna kadar iniyordu. gözünün yuvarlakları genişti, alnı genişti, kirpikleri uzundu, kaşları geniş ve biraz çatıktı(hilal kaşlı da denir). eski kaynakların çoğunluğuna göre gözleri siyahtı, fakat bazı kaynaklara göre kahverengi, açık kahverengidir. ağzı geniş ve güzel şekilliydi. burnu kemerliydi(ya da uzaktan bakınca hafif kavisli gözüküyordu). bıyıklarını hiç üst dudağına kadar uzatmazdı, bu yüzden dudaklarının güzelliği açık bir şekilde gözükmekteydi. güneşin bronzlaştırmış olduğu beyaz cildi vardı(kaynaklara göre nuranî beyazdı, yani ne kırmızı tenli, ne de beyaz tenli olarak tarif edilebilir, nur saçıyordu, buna nuranî beyaz denir). ve hz. hatice de 40 yaşındaydı, ama hâlâ güzeldi. hz. muhammed sanırsam 25 yaşında bulunuyordu.
hz. muhammed gidince, hz. hatice hemen, bir arkadaşına danıştı. arkadaşı, aralarını yapmaya söz verdi. hz. hatice'nin arkadaşı hz. muhammed'e gitti ve neden evlenmediğini sordu. hz. muhammed şöyle buyurdu:
maddi imkânlarım yetersiz.
hz. hatice'nin arkadaşı(nufeyse) şöyle sordu:
fakat eğer sana imkân verilirse; güzelliğin, zenginliğin, soyluluğun varolduğu bir anlaşmaya çağırılsan ne dersin?
hz. muhammed şöyle sordu:
o kim?
nufeyse şöyle dedi:
hatice.
hz. muhammed şöyle sordu:
ben böyle bir evliliği nasıl yapabilirim?
nufeyse şöyle dedi:
orasını bana bırak!
hz. muhammed şöyle buyurdu:
o halde benden olan taraf tamam.
nufeyse konuştuklarını hz. hatice'ye iletti. o da hz. muhammed'e gelmesi için haber gönderdi. geldiğinde ona şöyle söyledi:
ey amcamoğlu! seni akrabam olman sebebiyle yahut o ya da bu gruba bağlanmadan orta yolda yer aldığın için seviyorum; seni güvenilirliğin, doğru sözlü ve güzel huylu olduğun için seviyorum.
sonra da ona evlenme teklif etti.
hz. hatice vefat edince de, hz. muhammed, hz. hatice'yi övmüştür ki hz. aişe kıskanıp şöyle demiştir:
o yaşlı kadını ne anıp duruyorsun? allah onun yerine sana daha iyisini verdi.
bunun üzerine hz. muhammed şöyle buyurdu:
allah bana ondan daha hayırlısını vermemiştir. çünkü herkes beni inkar ederken, o bana iman etti. herkes beni yalanlarken o beni tasdik etti. insanlar mallarını esirgerken bana arka çıktı. ve allah teala bana ondan çocuklar nasib etti.
bunun üzerine hz. aişe şöyle dedi:
bir daha hatîce hakkında kötü söz söylemeyeceğim.
hz. muhammed gidince, hz. hatice hemen, bir arkadaşına danıştı. arkadaşı, aralarını yapmaya söz verdi. hz. hatice'nin arkadaşı hz. muhammed'e gitti ve neden evlenmediğini sordu. hz. muhammed şöyle buyurdu:
maddi imkânlarım yetersiz.
hz. hatice'nin arkadaşı(nufeyse) şöyle sordu:
fakat eğer sana imkân verilirse; güzelliğin, zenginliğin, soyluluğun varolduğu bir anlaşmaya çağırılsan ne dersin?
hz. muhammed şöyle sordu:
o kim?
nufeyse şöyle dedi:
hatice.
hz. muhammed şöyle sordu:
ben böyle bir evliliği nasıl yapabilirim?
nufeyse şöyle dedi:
orasını bana bırak!
hz. muhammed şöyle buyurdu:
o halde benden olan taraf tamam.
nufeyse konuştuklarını hz. hatice'ye iletti. o da hz. muhammed'e gelmesi için haber gönderdi. geldiğinde ona şöyle söyledi:
ey amcamoğlu! seni akrabam olman sebebiyle yahut o ya da bu gruba bağlanmadan orta yolda yer aldığın için seviyorum; seni güvenilirliğin, doğru sözlü ve güzel huylu olduğun için seviyorum.
sonra da ona evlenme teklif etti.
hz. hatice vefat edince de, hz. muhammed, hz. hatice'yi övmüştür ki hz. aişe kıskanıp şöyle demiştir:
o yaşlı kadını ne anıp duruyorsun? allah onun yerine sana daha iyisini verdi.
bunun üzerine hz. muhammed şöyle buyurdu:
allah bana ondan daha hayırlısını vermemiştir. çünkü herkes beni inkar ederken, o bana iman etti. herkes beni yalanlarken o beni tasdik etti. insanlar mallarını esirgerken bana arka çıktı. ve allah teala bana ondan çocuklar nasib etti.
bunun üzerine hz. aişe şöyle dedi:
bir daha hatîce hakkında kötü söz söylemeyeceğim.
devamını gör...
2.
nedense rivayetlerine pek rastlamadığımız biridir. düşünsene peygamberlikten sonra, 620 yılına kadar peygamberin en yakınındaki kişi. peygamberlikten sonra yaklaşık 10 sene boyunca. ama bugün hazreti hatice'den rivayet edilen şeyler neredeyse yok gibi. ya da bu hanımın şöyle yaptığı böyle davrandığına dair de rivayet yok. peygamber ile müşterek evladı hazreti fatma, annesinden sonra senelerce yaşamış olmasına rağmen.
oysa hayli genç ve hırslı hazreti ayşe öyle mi? tonla rivayet bırakmıştır ardında. onu dedi; bunu etti.
oysa hayli genç ve hırslı hazreti ayşe öyle mi? tonla rivayet bırakmıştır ardında. onu dedi; bunu etti.
devamını gör...
3.
hazreti hatice annemiz 620 yılında vefat etmiştir . medine dönemi hicretle 622 yılında başladığından o zamana kadar da mekke’de müslümanların pek rahat şekilde fikirlerini beyan edememesinden ve zaten müslümanların o zamanlarda oldukça az olmalarından mütevellit hadis rivayet etmemiş olabilir lakin efendimizin hadisinde kendisinden bahsedilmiş olması daha mühim değil midir ? efendimiz hazreti muhammed buyurdu ki : zamanının en hayırlı kadını meryem idi. bu zamanın en hayırlı kadını da hatice’dir.
devamını gör...
4.
cennetle müjdelenen 10 kişi(!) nin arasında adı geçmeyen ilk müslüman... ataerkil bir hıyarın uydurmasına dahil olmamış şahsiyet.
kervan sahibesi ticaret erbabıdır. rasul ile arasında 5 yaş fark vardır, rivayetlerde geçtiği gibi 40 yaş falan değil.
kervan sahibesi ticaret erbabıdır. rasul ile arasında 5 yaş fark vardır, rivayetlerde geçtiği gibi 40 yaş falan değil.
devamını gör...
5.
peygamberliğin verilişi 610 hz haticenin ölüm 619 hicret ise 622 yılındadır.
hicrete kadar peygamberimize iman eden kişi sayısı 250 değildir.
zaten islamın ilk yılları cefa yıllarıdır.bi avuç iman eden insana peygamberimiz gizli saklı kuytu köşede islamı anlatmaya gayret etmiş çaba göstermiştir.
hz hatice varlıklı bir insandı.fakat ölümde müslümanlara yapılan ambargo ve eziyetler neticesinde ölümde kefenlenme meselesi aşikardır.
hadis rivayet etmeme sebebi yukarda yazdığım mazretlerdendir.bi avuç indan birbirini bilmektedir zaten.
hicrete kadar peygamberimize iman eden kişi sayısı 250 değildir.
zaten islamın ilk yılları cefa yıllarıdır.bi avuç iman eden insana peygamberimiz gizli saklı kuytu köşede islamı anlatmaya gayret etmiş çaba göstermiştir.
hz hatice varlıklı bir insandı.fakat ölümde müslümanlara yapılan ambargo ve eziyetler neticesinde ölümde kefenlenme meselesi aşikardır.
hadis rivayet etmeme sebebi yukarda yazdığım mazretlerdendir.bi avuç indan birbirini bilmektedir zaten.
devamını gör...
6.
hz. hatice, hz. muhammedin daha peygamberliğinin ilk yıllarındaki ilk eşi olup o dönemde varlıklı ve itibarlı bir iş kadınıydı ve kervanlarıyla şama ticaret yapardı. ayrıca hz. hatice, mekkenin ünlü nasturi hristiyan papazı varaka bin nevfelin de kuzeniydi. hatice, muhammed ile evlendiğinde muho'dan 15 yaş büyüktü ve muho, hatice yaşarken ondan habersiz bırak başka kadınlara bakmayı; bir dişi sineğe bile bakamazdı. işte hatice, böyle de otoriter bir kadındı.
sadece muhammed'in ilk eşi hatice olayı, cahiliye diye bir dönemin aslında hiç var olmamasının en büyük, sağlam ve belirgin kanıtıdır. mademki o dönemde kaos(!), fitne(!), kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesi(!) vs. vardı da o zaman hatice, recmedilerek mi ticaret kervanlarıyla şam'a gidiyordu? belki de sözde cahiliye(!) devri, şimdiki müslüman arabistan'dan çok daha özgürlükçü ve demokrat bir yerdi ve islam da bu anaerkil zihniyete karşı ataerkil bir başkaldırıydı..
sadece muhammed'in ilk eşi hatice olayı, cahiliye diye bir dönemin aslında hiç var olmamasının en büyük, sağlam ve belirgin kanıtıdır. mademki o dönemde kaos(!), fitne(!), kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesi(!) vs. vardı da o zaman hatice, recmedilerek mi ticaret kervanlarıyla şam'a gidiyordu? belki de sözde cahiliye(!) devri, şimdiki müslüman arabistan'dan çok daha özgürlükçü ve demokrat bir yerdi ve islam da bu anaerkil zihniyete karşı ataerkil bir başkaldırıydı..
devamını gör...