ibb'nin günlük 300 bin avroya paris'te saray kiralaması

bu başlıkta ortaya çıkartılan gerçeklerle beraber türk milleti ve bekası güvence altına alındı.

bu tartışma bana internetin dev bir kahvehane olduğunu hatırlattı yine. bir şey elde etmek istiyorsan cebinden para çıkar. bu sponsor olmak zorunda değil. cebinden de çıkabilir. bunu ağzına sakız edenle 60-70 yıl önce devrim arabasının protitip parasını seri üretim maliyeti diye pazarlayanlar aynı kafa.

hepiniz kabul edersiniz ki savunan da ezberletilmiş laflarla savunuyor, eleştiren de ezberletilmiş laflarla eleştiriyor. önce kendi fikriniz olsun. siyasetçiler konuşabilmeniz için ağzınıza laf verir. bu tuzağa düşüp cahil görünmeyelim ben dahil.

aramızda pazarlama, reklamcılık uzmanı var mı? yok.

aramızda uluslararası sportif faaliyetlerin ekonomisinden anlayan var mı? yok.

elbette vergisi insanlardan alındığı için insanlar eleştirmeyi kendine hak görüyor, haklılık payı da yok değil. şikayetim olan konu şu ki iktidar orada şikayet etmeseydi hiçkimse şikayetçi görünmezdi. muhalefet sponsor savunması yapmasaydı kimsenin bunu demek aklına bile gelmezdi. şunu derseniz kendi fikrinizdir der saygı duyarım. olimpiyatlarda bizim bulunmamız saçma, boşa para dersiniz saygı duyarım fikrinize. fakat uzmanlığınız olmayan bir konuda dev bir köy kahvesinde gibi konuşursanız fikrinize saygı duymam. hangi partiyi tutarsanız tutun saygı duymam. çünkü her iki cenah için de ezberletilmiş laflar.

bu halkın bana göre tek kalkınma yolu, sağı solu s.k.ir edip sil baştan ahlak prensipleriyle inşa edilmesi. halkın tabanına şu anki haliyle sol da çare değil sağ da deva değil.

bu herifler hep böyleydi yani. sadece biz haberdar olmuyorduk. günümüzde hiçbir kötülük, saklı kalamıyor. uganda'ya gitsen birisi çıkarıp telefonunu çeker ne boklar yediğinizi.

sol da hep belli bir zümreye hizmet etti bu ülkede, sağ da.

işçinin, emekçinin, memurun.. halkın yüzünün güldüğü tek bir dönem yok.

sponsor ne a.k. gitmişken fransa'ya takıldık hocam diyemeyeceklerinden uydurmuşlar bir şey işte.

bu memleketin solu da rezil, sağı da. bu kadar.

aylık 300 tl internet faturasını ödemeye söylenen fakirler, kalkmış 432423 euro'luk hesap ödeyen adamları savunuyor, hayatlarında göremeyecekleri fransa'da takılanlara karşı ama x'de şuraya para harcıyor diyor fdsfsdfsff

helal olsun herkes yolunda valla.

adam başlık açıyor, bir kaynak yok. internetten kendimiz arıyoruz.
günlük değil haftalık bunu da belirtelim.

işin içinde türkiye milli olimpiyat komitesi de var. adamlar istanbul'u tanıtmaya çalışıyor. burada bir olimpiyat düzenlense belediyeden esnafına ne kadar para kazanacak, turist gelecek hesap eden yok. ülkede neden şampiyonlar ligi finali oynatıyoruz, getirisi ne oluyor, neden dünya kupası almaya çalışıyoruz gibi düşünmek gerek.
ya da bunu şöyle düşünün hani uzay turizmine şu kadar para harcandı diyenlere kızıyordunuz. meseleye ilk girişti, reklamdı, giriş maliyetiydi falan deniyordu. bu da aynı şey. bir sektöre girebilmek için harcanan ana sermaye. kendini tanıtmadan direkt iş yapamazsın. belli bir maliyeti olur. buna kızıyorsan adam 50 milyon dolara uzaya turist yolladı, uzay bile değil senaryoydu, kimbilir kimlere para aktarıp bu maliyete yansıttılar falan denince ağlamayacaksın. aynı şey işte sırf karşı taraf yaptı diye eleştirmek.
he ben şunu diyebilirim, eğer belediye bütçesinden para çıktıysa, şahsi işlerine zevklerine harcadılarsa, hortumlama varsa gelmişlerini geçmişlerini seveyim. siz bunu iktidardaki adamlarınız için diyebilir misiniz yoksa mesele vergi, adalet falan değil kraldan çok kralcılık mı.

para sponsordan çıkmış, şuraya harcansaydı diyen var. first laydiniz 250 bin dolarlık çanta takarken de soruyor musunuz.

erdoğan avrupa şampiyonasına gitmişti 600 kişilik ekiple. bugün sponsorun parasının hesabını soran, vergisiyle gidilen bu aktivitede parasının hesabını sormuyor.

bir kere iktidardaki adamınızı eleştirebildiniz mi. yüzükle çıktığı yolda nasıl dünyanın en zenginleri listesine girmiş reisiniz, kumarbaz şişkonun babası. hiç sorguladınız mı. hadi yapmıştır demeyin tamam, yapmışsa haram olsun bile der mi bir iktidarcı diyebilir mi?

"o herif mi, götü başı ayrı oynar onun. mal verirken dikkatli ver, çekini kontrol et al".
konudan bağımsız olaraki... imamoğlu, ankara'nın insan sarrafı esnafının "mal verirken dikkatli ver" dediği insan tipinden. belediye başkanlığı gibi bir sıfatı olmasa insan yanında yere para düşürse almaya korkar.
chp, yüz yıllık chp, yüzyıl öncesinin höyhöyhöy partisi bugün anap'ın tezgahında yetişmiş bir bezirgana muhtaç olduysa ei'nin yaptığı her şey mübahtır.
ye oğlum ekrem. götür. ama şimdilik çaktırmadan götür.

ekrem lpg lileri seyretsin diye edilmiş masraftır.

ekrem'in 2. erdoğan olduğunun kanıtıdır.

sponsorlar kiralıyor. belediye hiç para vermiyor. bir haberi de düzgün paylaşın. sonra araştırma yetisi olmayanlar hemen inanıp, bakın muhalefetin de onlardan farkı yok demeye getiriyor.