orijinal adı: the one inside
yazar: sam shephard
yıl: 2017
aynı zamanda oyuncu ve senarist olan yazarın ilk romanıdır. otobiyografik izler taşıyan bu eserde yazar babasının yaşında olan bir karakteri anlatır. bu sırada kendi çocukluk-gençlik çağına ve yaşadıklarına da yer verir.
yazar: sam shephard
yıl: 2017
aynı zamanda oyuncu ve senarist olan yazarın ilk romanıdır. otobiyografik izler taşıyan bu eserde yazar babasının yaşında olan bir karakteri anlatır. bu sırada kendi çocukluk-gençlik çağına ve yaşadıklarına da yer verir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 07.10.2021 18:49 tarihinde açılmıştır.
1.
bir sam shephard romanıdır.
sam shephard pulitzer ve altın palmiye ödüllerinin sahibi bir yönetmen, senarist ve oyuncudur. bu romanını da ölmeden çok kısa bir zaman önce yazmıştır.
sam shephard gördüğünü, bildiğini pat diye söylemekten hiç çekinmeyen bir yazardır. bu romanında da aynen böyle yapmıştır. daha önce paris, texas isimli kitabını okumuş ve çok beğenmiştim. okur okumaz da wim wenders’in romandan uyarlama filmini izlemiş onu da çok beğenmiştim. çünkü sam shephard bana hep çok gerçek gelmiştir.
bu roman sanki otobiyografik öğelerle dopdolu bir roman gibi geliyor bana. ömrünün sonuna geldiğini hisseden shephard’ın kendine miras bıraktığı bir muhasebe defteri sanki.
babasının öldüğü yaşa geldiğinde hayatının dökümünü yapan, geçmiş ve şimdi arasında zihinsel bir mekik dokuyan kahraman sam shephard’ın ya kendisi sanki.
ben romanı okurken kendi iç hesaplaşmalarımı düşündüm hep. belli bir yaşa ulaşınca insan içindeki kişi ile tartışmaya, çatışmaya, dertleşmeye ve helalleşmeye başlıyor sanki.
geride kalan zamanınızın önünüzde uzanan zamandan daha uzun olduğunu düşünmeye başladığınızda ise içinizdeki kişi ile uzlaşmanın bir yolunu arıyorsunuz.
yolumuz açık olsun!
sam shephard pulitzer ve altın palmiye ödüllerinin sahibi bir yönetmen, senarist ve oyuncudur. bu romanını da ölmeden çok kısa bir zaman önce yazmıştır.
sam shephard gördüğünü, bildiğini pat diye söylemekten hiç çekinmeyen bir yazardır. bu romanında da aynen böyle yapmıştır. daha önce paris, texas isimli kitabını okumuş ve çok beğenmiştim. okur okumaz da wim wenders’in romandan uyarlama filmini izlemiş onu da çok beğenmiştim. çünkü sam shephard bana hep çok gerçek gelmiştir.
bu roman sanki otobiyografik öğelerle dopdolu bir roman gibi geliyor bana. ömrünün sonuna geldiğini hisseden shephard’ın kendine miras bıraktığı bir muhasebe defteri sanki.
babasının öldüğü yaşa geldiğinde hayatının dökümünü yapan, geçmiş ve şimdi arasında zihinsel bir mekik dokuyan kahraman sam shephard’ın ya kendisi sanki.
ben romanı okurken kendi iç hesaplaşmalarımı düşündüm hep. belli bir yaşa ulaşınca insan içindeki kişi ile tartışmaya, çatışmaya, dertleşmeye ve helalleşmeye başlıyor sanki.
geride kalan zamanınızın önünüzde uzanan zamandan daha uzun olduğunu düşünmeye başladığınızda ise içinizdeki kişi ile uzlaşmanın bir yolunu arıyorsunuz.
yolumuz açık olsun!
devamını gör...