platon'da idealar alemi denilen şey, aslında 'kosmos noeton'' ve ''kosmos horaton''dur. bu ayrım ontolojik bi ayrım değildir. ideaların topos'u(yeri,mahalli) psukhe'dir. dolayısıyla ayrı bir gerçeklikten söz etmez platon.
devamını gör...
madde, enerji ve düşüncenin zihnimizde oluşturduğu algı alemidir. bireyselliğe bağlı düşünürsek, herkesin anatomisi nasıl farklıysa, imge dünyasının şekillenmesine göre algılaması da farklıdır. sıcaklık örneğinden yola çıkarak, hava çok sıcak dediğimiz anda sıcaklığı hisseden kişilerin ortak noktası hararet. fakat kim ne derece ısı absorbe ediyor, kim daha çok terliyor gibi nicel nitelikler ilgimizde olmaz. burda mutlak tekillik vardır. (bkz: ben)
bireyin zihinsel farklılığı da bu noktada idealar evrenini oluşturur. bunu daha çok sıra dışı insanlara ve eserlerine rast geldiğimizde hissederiz. resim örneğinden bakarsak, ressam algısını biyolojik enerjisi ile boya-tuval maddesine aktararak bir görüntü oluşturur. yaptığı görsel ile diğerlerinin algı dünyasına girmiştir. hem de farklı farklı şekillerde. anlamaya, yorumlamaya çalışan zihinler. ya da sadece baktıkça bünyesinde haz oluşan, keyif alanlar, beğenenler, hayran kalanlar, sahip olmak isteyenler, diğerleriyle rekabete girenler, en çok bedeli ödeyenler...
sanatçının hayal gücü ve eserin hazırlanışındaki zihinsel emek ise ulaşılamayacak yerdedir. işte burada mutlak tekili hissedebiliriz. hepimiz. ayrı ayrı. farklı şekillerde.
zihinsel paylaşıma girildiğinde, ne kadar anlaşılabiliyorsak o kadar haz duyarız. seni tam olarak anlayan , adeta sen gibi anlamış olan biri. bir bakıma kendini görmüş olup ya anlatabildiğin için mutlu olmuşsundur ya da karşında kendi düşüncenin yansımasını gördüğün için kendini kopyalamış sanırsın. *

iletişimin temel noktası budur. herkes kendinde olanı yansıtır. yansımaların bizdeki yeri neyse, karşıya ona göre bir sinyal, mesaj göndeririz. cansız varlıkların algısını da beş duyu organı aracılığıyla aynı şekilde düşünebiliriz.
yani diyebiliriz ki, tüm varlıklar ve gördüğümüz, duyduğumuz, hissettiğimiz tüm evreni kapsayan evrene idealar evreni denir.
devamını gör...
varlığı bir dert , yokluğu yara .
devamını gör...
sanırım, en basit tabiriyle platon köpek neden köpektir? cismen birbirinden farklı yüzlerce köpek olsa dahi neden köpek gördüğümüzde onun bir köpek olduğunu anlarız? gibi sorulara cevap arayıp, bu sorusunu da canlıların ideal hallerinin bulunduğu yani saf, öz, temel hallerinin olduğu bir "idealar alemi" olmalı şeklinde cevaplandırmasıdır
devamını gör...
böyle 1 yer yoktur. var sanıılması platonu kavrayamamaktan kaynaklanır. burada bahsedilen idealar aslında kavramlardır.
devamını gör...
yukarda müthiş bir bilgi kirliliği var. idealar dünyası'nın gerçekten var olmadığını buyuran da olmuş ideaların kavramlardan ibâret olduğunu üfüren de olmuş. öncelikle platon idealar için ayrı bir gerçeklikten söz etmemiştir gibi cümlelerin ciddiye alınacak bir tarafı yoktur. çünkü platon'a göre "hakiki" dünya idealar dünyasıdır. idealar dünyası duyusal dünyadan bağımsız ve ondan ayrı bir varlığa sahiptir. idealar genel kavramlar veya tümellerdir. ama platon'a göre bunlar ayrı bir âlemde hakikaten vardırlar. biz bu dünyayı yalnızca aklımızla/düşünceyle kavrayabiliriz. duyusal-bireysel dünya bu idealar âleminin sönük bir taklidinden ibarettir. idealar kendi kendileriyle özdeş olan, değişmeyen, kalıcı ve ezeli-ebedi şeylerdir. gelip geçen şeylerin dünyası olan içinde yaşadığımız bu duyusal dünyadaki şeyler idealardan pay alarak var olurlar. idealara iştirâk ederler. platon'a göre şu önümdeki ağaç idealar dünyasındaki ağaç ideasının sönük bir taklididir. tek tek atların haricinde bir de asıl varoluşa sahip tümel at ideası vardır. duyusal dünyadaki tek tek atlar değişir, doğar, büyür, gelişir ve ölür. oysa at ideası kalıcı olandır, ezeli ve ebedi olandır. bu idealar yukarda saçmalandığı gibi platon'a göre gerçeklikten uzak değillerdir. ontolojik bir ayrım değildir denmiş; tam tersine yahu tam olarak ontolojik bir ayrımdır bu. ve tam tersine platon'a göre gerçek olan şeyler bu idealardır. platon idealar kuramını iki dünyalı metafiziğinin temeline almıştır. yani bir tarafta duyusal dünya öbür tarafta akledilir dünya. idealar akledilir şeylerdir, duyusal hiçbir veri söz konusu değildir. platon bu kuramı ortaya atarken özellikle matematikten etkilenmiştir. nasıl ki matematiğin nesneleri duyusal verilerin dışında zihinsel olarak kavranan apaçık şeylerdir, idealar da bu minvalde geliştirilmiştir. zaten platon matematiğin nesnelerini idealar âleminde çok özel bir yere yerleştirmiştir. hattâ yaşamının sonlarına doğru ideaları sayılar olarak yeniden tasarlamıştır. bunda tabii ki pisagor ve pisagorcuların etkisi vardır. platon'un başta idealar kuramı olmak üzere genel felsefesi mistisizm doludur. dinî unsurlar çok ciddi olarak hissedilir. bu da yüzlerce yıl insan düşüncesinin önünde bir engel oluşturmuştur. presokratiklerin kısmen bilimsel doğa felsefeleri sokrates ve platon'la birlikte başka bir yöne doğru gitmiştir. idealar dünyasının en üstünde bulunan ve "insan kavrayışının dışında" olan iyi ideası başta plotinos sonra da aziz augustinus olmak üzere tanrıyla özdeşleştirilmiştir. aziz augustinus bazı değişiklikler yaparak onu hıristiyanlaştırmıştır. iyi ideası her şeyin varlığını borçlu olduğu bir idea-tanrıdır. her şey iyi'ye ulaşmaya çalışır, her şey iyi'yi takip eder. o insan aklının sınırlarının ötesindedir. tıpkı idealar dünyasını model alarak duyusal dünyayı yaratan ilâhi sanatkâr demiurgos gibi dinsel bir şeydir aslında. sonuç olarak idealar dünyası müthiş bir fantezidir. platon bence usta bir anlatıcı/edebiyatçıdır. idealar da onun ustalık eseri gibi bir şeydir. hayal dünyasını yansıtan bir kurgudur. bilimsel olarak hatta felsefî olarak bunu doğrulama veya yanlışlama imkânı yoktur. dolayısıyla buna eşsiz bir muhayyilenin müthiş fantezileri olarak bakmak gerekir. fazla ciddiye alınırsa neler olduğunu görmek için orta çağ'a bakmak yeterlidir.
devamını gör...
platon'a göre fenomenler dünyası ve idealar dünyası olmak üzere iki ayrı dünya vardır. platon'a göre aslolan idealar dünyasıdır yani var olan fenomenler dünyasına yansıyan her şeyin en mükemmel hali olan idealar dünyası. öyle ki idealar dünyası duyusal dünyadan farklı olarak bir gerçekliğe sahiptir. bu gerçeklikten yola çıkan platon, ideaların mükemmel bozulmamış olan her şeyin var olduğu evreni temsil ettiğini savunur. buna karşın fenomenler (görünüşler) dünyasının ise insan zihninde olup biten her şeyin bozulmuş birer kopyaları olduğunu savunur. yani bizim mükemmel olarak düşündüğümüz zihnimizde var olan bir ağaç ideası gerçek diye tasvir ettiğimiz bu dünyada idealar alemindeki aslının bozulmuş birer kopyasıdır.
buna bir örnek verecek olursak platon şöyle de demiş olabilir; bir ağaç düşünelim aslında çok güzel mükemmel ve cennetten bir parça gibi. ne yaşlanıyor ne de yaşlandığı zaman biz onu kesip herhangi bir objeye dönüştürüyoruz hep olduğu gibi aynen duruyor. işte bu idealar evreninde ki ağacın aslolan gerçekliği olsun. buna karşın başka bir ağaç daha düşünelim ve bu ağaç büyüyor, yaşlanıyor ve biz yerine başka bir ağaç ekmek için onu kesip herhangi bir obje olarak değerlendiriyoruz işte bu da fenomenler (görünüşler) dünyasındaki ağacın bozulmuş bir kopyası olsun.
böylece platon var olan bu dünya ile kendince tasvir etmiş olduğu mükemmel idealar dünyasının tasvirini yapmış oluyor bizlere.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"idealar alemi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim