yazar: hakan bıçakçı
yayım yılı: 2019
2019 yılında yayımlanan kitap yazarın özgün ve sürükleyici bir dille kaleme aldığı bir kısa romandır. psikolojik gerilim ve fantastik unsurları harmanlayan kitap, sürükleyici bir kurgu içeriyor.
yayım yılı: 2019
2019 yılında yayımlanan kitap yazarın özgün ve sürükleyici bir dille kaleme aldığı bir kısa romandır. psikolojik gerilim ve fantastik unsurları harmanlayan kitap, sürükleyici bir kurgu içeriyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "podos" tarafından 18.04.2021 16:03 tarihinde açılmıştır.
1.
hakan bıçakçı tarafından yazılmış kitap. yolculuk sırasında, kafa dağıtmak için okunabilecek bir kitap. sade bir dille yazılmış, okuyanı yormuyor. illüstrasyonlar ayrı bir hava katmış.
bir seferliğine diye yaptığın her iyilik, kısa zamanda görevin haline gelir.
bir seferliğine diye yaptığın her iyilik, kısa zamanda görevin haline gelir.
devamını gör...
2.
bir hakan bıçakçı kitabıdır.
hakan bıçakçı sevdiğim bir yazardır. afili filintalar ekibinden gelen murat uyurkulak'tan sonra en beğendiğim yazardır diyebilirim.
kitabın kahramanı olan kumandan'ı çok sevdim. kumandan bir pasajda babadan kalma kumanda dükkanını işleten bir adam. arada bir de karakola gidip şüpheli teşhisleri yapılan camın karşısına geçip bir anlamda figüranlık yapıyor.
sıkıcı ve tekdüze hayatına bir renk getiren şeyse bir gece gördüğü rüya oluyor. bu rüyada içinde bulunduğu feribotun battığını görüyor kumandan. daha sonra gerçekten feribotla yolculuk yaptığında rüyanın gerçek olacağını sanıp o an orada bulunan eski sevgilisini kurtarmaya çalışıyor. tabii ki feribot batmıyor ve işler karışıyor. daha sonra özür dilemek için bu kadınla bir kez daha buluşan kumandan'ın hayatı bambaşka bir yöne dönüyor.
kurtarmaya çalıştığı kadının yardımıyla bir lunapark reklam filminde oynamaya ikna olan kumandan tuhaf olaylar yaşamaya devam ediyor.
rüyalar ve gerçeklerle bezeli bu roman bende oldukça başarılı idi. tamam, bir başyapıt sayılmaz ama yine de okunmaya değer bir kitap.
son olarak da şunu belirtmeliyim ki mustafa kutlukhan perker'in illüstrasyonları muhteşemdi.
hakan bıçakçı sevdiğim bir yazardır. afili filintalar ekibinden gelen murat uyurkulak'tan sonra en beğendiğim yazardır diyebilirim.
kitabın kahramanı olan kumandan'ı çok sevdim. kumandan bir pasajda babadan kalma kumanda dükkanını işleten bir adam. arada bir de karakola gidip şüpheli teşhisleri yapılan camın karşısına geçip bir anlamda figüranlık yapıyor.
sıkıcı ve tekdüze hayatına bir renk getiren şeyse bir gece gördüğü rüya oluyor. bu rüyada içinde bulunduğu feribotun battığını görüyor kumandan. daha sonra gerçekten feribotla yolculuk yaptığında rüyanın gerçek olacağını sanıp o an orada bulunan eski sevgilisini kurtarmaya çalışıyor. tabii ki feribot batmıyor ve işler karışıyor. daha sonra özür dilemek için bu kadınla bir kez daha buluşan kumandan'ın hayatı bambaşka bir yöne dönüyor.
kurtarmaya çalıştığı kadının yardımıyla bir lunapark reklam filminde oynamaya ikna olan kumandan tuhaf olaylar yaşamaya devam ediyor.
rüyalar ve gerçeklerle bezeli bu roman bende oldukça başarılı idi. tamam, bir başyapıt sayılmaz ama yine de okunmaya değer bir kitap.
son olarak da şunu belirtmeliyim ki mustafa kutlukhan perker'in illüstrasyonları muhteşemdi.
devamını gör...