ilim cehaleti alır eşeklik baki kalır

güzel bir özlü söz.

eşek değil miydi o ya.

günümüzü resimleyen güzel bir atasözümüzdür.

eğitim düzeyimiz yükseldi ve milyonlarca üniversiteli insanımız var.
fakaaaaat...
bir gün birisi çıkıp yumurta zararlıdır diyor.
ertesi gün yumurta satışları düşüyor.
yine bir başka gün ''altın çilek'' şifa deposudur deniliyor.
ertesi gün marketlerde kasalar dolusu altın çilek satılıyor.

diplomalı zombiler sürüsü.
birde kendi aralarında ; övünerek konuşurlar ; sanki bir haltmışlar zannedersiniz.

++ şekerim altın çilekden başka meyve yemiyorum artık. yumurta yemeyi de bıraktım.

sevsinler...

diploma ; insanların eşekliğini değiştirmiyor.

dünyanın on kabulleri değişti.
maalesef insanı tanimlayan bir çok değer şu an bir şey ifade etmiyor.

dünya değişiyor değişecek.

bilgi görgü zaman içerisinde nesillere ve kuşaklara ciddi anlamda farklı şeyler ifade eder..

örneğin 100 sene önce insanların uğruna adam vurduğu değerler şimdi komedi filmi repliği gibi.


ez cümle cümlenin sonunu toparlayamadim.

(bkz: bu da böyle yarım kalsın)..

eğitim ile öğretim arasındaki farkı bilmeyen, cehalete laf çakayım derken kendi cahilliğini gösteren ataların söylediği söz. eğitim davranışsal ve düşünsel bir değişim ve alışkanlık kazandırmayı amaçlarken öğretim bilginin aktarımını amaçlamaktadır. yani ağzında lokma varken konuşmamak eğitim, türev integral almak öğretimdir. bu nedenle miili eğitim bakanlığı ya da eğitim-öğretim yılı gibi kavramlar kullanılır ki her zaman öncelenen eğitimdir. ancak siz zaten eşekliğin baki kalmasından intizar ediyorsanız sorun eşeklikte değil; sizin eğitim verdiğinizi zannederek yalnızca öğretim yapmanızdan kaynaklıdır. o nedenle dünyanın en güzel gözlerine sahip eşekleri sevelim, çünkü eşekler de eğitilebilir eğitim ile öğretim arasındaki farkı biliyorsanız.
edit: ha unutmadan bir eşeklik örneği olarak sözcük ile noktalama işareti arasına boşluk konmaz: eğitim cehaleti alır ; eşeklik baki kalır gibi. doğrusu: eğitim cehaleti alır; eşeklik baki kalır.

baki'de a ve i var. bu da böyle bir anı(rma)mdır.

eşeğe altın semer vursan... iyi olur. ben onu üstünden araklayıp bozdururum kuyumcuda ve zengin olurum.

ciddi olamıyorum. biri bana tokat atsın da kendime geleyim.

şak!

hah, şimdi oldu.

eğitimin neticeleri biraz da kişiye bağlı bence. ben mesela ezberci değildim. dersleri iyi dinlerdim. hafızam da iyi olduğundan pek ve genelde hiç çalışmadan yüksek notlar alırdım üniversite eğitimim dahil. birçok bilgim de kalıcı oldu bu yüzden. kimisi de eğitim alır ama bundan hiç hoşlanmaz. sadece ezberler ve öyle geçer dersleri. öyle bilgiler kalıcı olmaz pek. ama belki de öyle kişiler, evde ansiklopedi falan okuyup kendini eğitiyor da olabilirler. çok kişisel deneyimler bunlar bence.

insanları aşağılamak için hayvanları örnek göstermek her ne kadar doğru olmasa da anlatılmak istenen şey anlayana güzel.
cehalet ,bilgisizlik ve tecrübesizliktir. eğitimle bunu bir şekilde çalışarak öğrenip giderebilirsiniz ancak insanlık eğitimle öğretimle edinilebilecek bir vasıf değildir. insanlık; vicdan , merhamet , saygı, anlayış , düşünme , değerlendirme, adalet gerektirir. e bunları yapamıyorsan eşekten ne farkın var .
bilgiyle tecrübeye sahip olanlar egoist ve bencil bir tavır takınıp insanca davranmaktan uzaklaşıyor maalesef eh o zamanda bu sözü dile getirmek farz oluyor.

ayşegül özdoğan bir kitabında der ki;
''her şeyi bildiğini zanneden insanlar türedi, dinlemeyi bilmeyen. anlamak için çaba sarf etmeyen. saygı beklerken saygısızlıkta kusur etmeyen insanlar.''

eşek soyu tükense de bu ülkede eğitimli eşekler hızla çoğalıyor.