ilişkide şımarık insan

genel olarak kadınlarda görülse bile erkeklerde de azımsanmayacak derecede vardır.
insanı yaşamdan, ilişkilerden, insanlıktan soğutur.
sözüm ona baba evinde prems - premses olan bu tipler kadın erkek farketmeksizin , kalbini kastederek ifade ediyorum bazı uzuvlarını altından sanırlar.

büyüyememiş ya da çocukluğunu gerçekten yaşayamamış insanlardır.

boş insandır, yorar vurun tekmeyi gitsin.

duygusal ilişkiden bahsedildiğini varsayarak herkesin sevince, sevilince şımarmasını normal karşılıyorum. tabi insanin karakterine göre de farklılık gösterdiği için kimisi ilişkinin olgun bireyi olmayı seçmek durumunda kalıyor. bezdirmiyorsa ya da idare etme durumu oluşmuyorsa sıkıntı olmayacak insandır.

isterim ki peşimden koşulsun. ama, baktım, çok değişik. hayvan gibi koşarım peşinden.

yerine, tipine göre babacım.
çok güzel olmasına gerek yok, biz de alen delon değiliz.

eski sevgilisiyle ya da kafasında kurduğu ideal partner kriterleriyle gerçek partnerini kıyasyalayan ve sevgilisini yetersiz bulsa da bunu sürkeli dile getirerek ilişkiye devam eden insanlardır.

karakterinde "ayarını bir türlü tutturamadığı" şımarıklık durumunu barındıran kişi, güncel hayatta olduğu gibi ilişkide de sıkıntılı insandır.
herşeyin olduğu gibi şımarıklığında fazlası zarardır. zira kişinin bunu alışkanlık haline getirmesi, sosyal hayatına fazlası ile katmış olması ve herkese uygulayabileceğini düşünmesi bu şımarıklık durumunu zamanla "yılışıklığa" evriltecektir. gideceği tek yer orasıdır.
o sebepten kafi miktarda "şımarıklık" iyidir.
sınırı geçmemek, haddini aşmamak gereklidir. bu çizgilerden sonra siz, artık insanlar tarafından sırtlanmışsınızdır ve taşınıyorsunuz demektir. ve asla unutulmamalıdır ki;
lüzumsuz insan yükünden daha ağır bir yük yoktur insana.