ilk alkol alma anısı

istanbul'da abimin yurtdışından gelmiş şarabını içmekti.

lise bir, vodka 2, tekila 3.

üstteki cümlede espiri amacı güdülmemiştir. gerçektir.

lise sonda okuldan kaçıp bir arkadaşın evinde 8 kişi sabahın köründe birer bira içmiştik. şimdi hiçbiriyle konuşmadığım 7 kişiyle böyle bir anım var.

bira ile çikolata yemiştik arkadaşla. berbattı tadı. 1 bira ile sarhoş tribine girmiştim.

arkadaşımla mekana gitmiştik. bira söylemişti ve aşırı berbat gelmişti tadı.

yine de içmiştim. iflah olmayız biz, zarar veren şeylerin kölesiyiz.

düğün sonrası rakı sofrasına katılarak yaşadığım anıdır.

yaş 12, komşumuz olan çok yakın arkadaşın babasının viskisi içilip abuk subuk her aklına gelinen kişiye telefon edilip, sejisevijojumbejajjında denildiği için ve bu kendi anne ve babama yapıldığı için üç dakika sonra eve getirilip, anne tarafından gırtlağa parmak sokulup, tuvalette ralf adlı arkadaşı hönkürerek çağrılması ile sonlanmıştı. ertesi günü halime bakıp acıyan ailem değil bana kızmak üzüldüler. bir daha böyle bir saçmalığı yapmayacağımı anlamışlardı (bir 6 - 7 yıl sonraya kadar).

tam hatırlamıyorum ama babamın zulasından çarparak deniyordum tatlarını.

üniversite sınavından önceki gün, uykuya dalmayı kolaylaştırsın diye birkaç yudum viski içirmişlerdi lol. iyi ki ertesi gün kafam çalışmış hehehe.

lise 2 de olduğum zamanlarda çok yakın arkadaşlarım vardı. 3'ü kendi okulumdan 2'si üniversiteden. okuldaykan alkol konusu açılınca, canımız hiç içmediğimiz şeyi çekmişti. okuldan kaçıp chivas ve jack daniels alıp üniversiteli arkadaşların evine gidip içmiştik. ne bir daha o gün ki gibi rezalet yaşadım ne de saf mutluluk.

bir arkadaşın doğum günü yaş 19. bir bara gidildi diğer kızları pek tanımıyorum. garson ne içersiniz diye sordu sonuçta bardayiz rezil olmayalım dedim millete bunlar şimdi bira falan icer. bira dedim. geri kalan herkes kola . aferin bana.

dayım git alkol al gel demişti, öyle almıştım işte(tabii ben içmedim dayım içti). sözlüklerdeki yazarların yarısından çoğu alkolik zaten, dilekolay ben alkolik değilim. azınlıktanım ben.

not: bu arada tdk bile cevap veremedi "dilek olay mı dile kolay mı" sorusuna. fakat ben cevabı buldum, dilekolay beyler. ne dilek olay diyenlerin dediği olsun ne de dile kolay diyenlerin. kısa ve net "dilekolay".

lise 3 bitmiş yaz tatilinde eski sevgilimle bira içmiştik iğrençti o da beğenmemişti atmıştık.

efkarlı olduğum bir akşamdı. kendi hatamdan dolayı kaybettiğim değerli birinin acısını çekiyordum. içim içime sığmıyordu ve o dakikadan sonra yapacaklarım anlamsızdı. galon adında, üzüm salkımına benzetilmiş şişesi olan bir şaraba derdimi anlatmaya başladım. yalnızdım. tadı acıydı, yakarak geçiyordu boğazımdan. gazozla tadını hafiflettim. acım da hafiflemeye başlamıştı. kasıklarımdan bir sıcaklık yukarı doğru çıkmaya başlamıştı. kafamda karıncalanmaları hissettiğimde hoş bir duygu olduğunu farkettim. ayak yoluna doğru hareket ettiğimde artık iş işten geçmişti. karaciğer duvarım yıkılmış, gözlerim park+sis moduna geçmiş ve vücudumdaki termometre hiç olmadığı kadar üst sınırları görmüştü. ayakta işimi hallederken şelalenin farklı bir yere aktığını saniyeler sonrasında anlamıştım. el yüz yıkamadan kalktığım konuma geri döndüm kabuklu fıstık eşliğinde. kibariye’den bir şarkı açtım. şarkının adı “biz ikimiz birden yalancıymışız” dı. galon bitmişti, bende yapılan o en büyük hatalardan birini yaparak telefonun rehber ve arama kısmını tuşlamıştım. gereksiz saçma sapan bir iletişim sonrasında yüzüme kapatılan telefonla uykuya sızmıştım. o gece farkına vardım dertlilerin neden alkole başvurduğunu. şu an yaptıklarımın hepsinin saçma olduğunu, çocukluk zamanında yapılan hatalar olduğunu ve alkolün “anlık mutluluk, gerisi zarar” misyonunda olduğunu farkettim. ama bizi biz yapan ve olgunlaştıran geçmişteki hatalar silsilesi değil mi zaten?

(ilk ciddi içiş) anaokulundan beri arkadaşım olan ama yıllardır konuşmadığım, sonsuza kadar en yakın arkadaşım olacak şahısla beraber ankara'nın boş tarlaları ve trafolarında içtiğim vodka.

ilk deneyimim beyaz şarap olmuştu, akdeniz incisi, lise arkadaşımla bir 15 tatilde ordu sokaklarında tesadüfen karşılaşmamız sonucu akşamında 5 kişilik arkadaş grubu oluşturup dibini görmüştük sahiden. elimde kalan tek şey cumhuriyeti sokaklarda ilan ettiği video.

lise 2'deyim. henüz 16 yaşında.
yazlıktayız, ablam benim için nimet tabi.
arkadaşlarına asılıyorum haliyle.
bir akşam bara gitmiştik, ben de bekçi olarak oradaydım, tabi yersen.
o gecenin güzelliği eşliğinde cintonik içmiştim.
hey gidi günler...

amcamın kızının düğünü...
gri doblo teşko bi kuzen onun yancısı yavşak türker,dini bütün enişte,14 yaşcağzında bir velet bendeniz.

bindim arabaya bi şeyler içiyolar.o zamanlar 2 yıllık düğün çıraklığım var,mevzuyu ayıktım.ama anlamamış gibi yaptım.türker denen herif uzattı 'içcen mi dedi','ne bu dedim','enerji içeceği',dedi.
e tabi votkaya o mavi rade'lerden karıştırmışlar,bende ayıkmamış gibi yapıp,iki üç yudum içtim.sonra beğenmedim deyip geri verdim.

düğünde ikram diye dağıtılan votkalı koladan içmiştim. allah tan dikmedim. ne rezil bir tadı vardı.

hayatımda hiç alkol kullanmadığım için sahip olmadığım ve sahip olmak istemediğim anıdır.