1.
16. yüzyılda yaşamış kahraman bir türk denizcisi. ilyas reis, rodosluların donanmalarına, savaş gemilerine karşı eski ve küçük bir gemiyle şiddetli bir çarpışmaya hazırlanıyordu. türk askerler, eski ve küçük bir gemide dikkatlice düşman gemilerinin gelişini bekliyorlardı. aniden etraflarını savaş gemileri sardı. ilyas reis korkusuzca ilk emri verdi. emre göre, evvelâ amiral gemisinin yönünü değiştirmeleri gerekti. bu sırada rodoslular, türklerin gemisine uyarı amaçlı bir top atışı yaptılar. türkler teslim olmayınca tüm gemiler, türk gemisini top atışına tutmaya başladı. ilyas reis ikinci emri vermemişti, türkler hiçbir şey yapmıyor, sadece bu atışlardan kurtulmaya çalışıyorlardı. ilyas reisten ikinci emir geldi, amiral gemisine ateş emri verdi. türkler de, muhteşem bir şekilde amiral gemisini top atışına tutmaya başladılar. amiral gemisi zarar görmeye başlarken, diğer gemilerin türk gemisini top ateşine tutmalarından mütevellit, türk gemisi de artık zararlar görmeye başlamıştı. ilyas reis, emirler yağdırıyordu. düşmanı top ateşine tutun, geminin falanca yanı yaklaştığı vakit sancakları indirin, amiral gemisine de yaklaşın - diye emirler veriyordu. daha sonra kısa ama ağır olan kılıcını çıkardı ve tekbir getirmeye başladı. bu şiddetli çarpışmada, nihayet türk gemisi, amiral gemisine yaklaşmayı başarmıştı. ilyas reis, cesurca düşmanların gemisine atladı. ardından diğer türkler de atladılar. ilyas reis, allah için vurun yiğitlerim diyerekten emirler yağdırmaya devam ediyordu. türkler, düşmanlara tüm güçleriyle vurmaya, onları kılıçtan geçirmeye başladılar. bu şiddetli çarpışmayı gören diğer düşman gemileri, türklerin bulunduğu düşman gemisinin etrafında toplandılar. türkler çok çok azdı..düşmanın sayısıysa türklerin sayısından kat-kat daha çoktu. öyle ki, sonunda kimin galip geleceği taa önceden belliydi. türkler, düşmanın sayısının bu kadar çok olmasına rağmen yiğitçe savaşmaya devam ediyordu. bulundukları gemi nerdeyse denizin dibini boylamak üzereyken, türkler kelime-i şehadet getiriyor ve teker-teker şehid oluyorlardı. düşmanlar, ilyas reisi hedef almışlardı. fakat ilyas reis tüm gücüyle düşmana karşı mücadele ediyor ve aralarından sıyrılıyordu. aralarından sıyrılıp, diğer düşmanlara karşı kılıç sallıyordu. bir anda, bir haykırış, acı dolu bir ses tüm gemiye yayıldı. ilyas reis, "öldüm ya rab!" diye haykırdı. arkasından gelen kılıç darbesinin verdiği acı onu iyice öfkelendirmişti. kendisine kılıç darbesi indiren adamın palasıyla kellesini uçurdu. ilyas reis, kendisini toparlayamamıştı. tüm vücudunu kan kaplamıştı. kelime-i şehadet getirdi ve şöyle haykırdı: ey hızır! gel, yetiş! öcümü al bu kalleşlerden!" gemi yanıyordu, fakat, ilyas reisin kardeşi, korkusuzca savaşan bir genç, hızır reis düşmanı kılıç darbesiyle yere indirdi ve abisine şöyle cevap verdi: yettim ağabeyim! ilyas reisi bulabilmek adına, düşmanların aralarından sıyrılıyor, her birini teker-teker deviriyordu..abisinin hâlini görünce dünya başına yıkıldı. bir anda, donup kaldı. bu anda, kafasından bir darbe yedi. ayağa kalkmaya çalıştı, ama tüm mızrakların, kılıçların tamda bu an kendisine yöneldiğini gördü. hızır reisi bağladılar ve rodos'a götürdüler. hızır reis birgün barbaros hayreddin paşa olarak anılacak, büyük bir denizci olacak ve abisinin intikamını alacaktı..
ilyas reis, rodos şövalyeleri tarafından sopayla vurularak şehid edilmiştir.
ilyas reis, rodos şövalyeleri tarafından sopayla vurularak şehid edilmiştir.
devamını gör...