insanların artık kitap fuarlarına gitmeme nedenleri

açıkçası ben kendimi enayi gibi hissetmeye başladım kitap fuarında gezerken. gitmiyorum. gezmek için bile gitmiyorum. çünkü onları eve götürebilirim anlıyor musunuz ama götüremiyorum ve bu sinirimi bozuyor. neyse ben gideyim de pdf okuyayım.

paramız yok.
ben gittim işte aslında.
imza aldım. fenalaşır gibi olduğumdan söyleşiye falan katılamadım.
insanlar kitap fuarını alış-veriş için kullanıyor. zaten bu arada 2 gıdım indirim olur fuar dediğinde. sahaf olur. her yerde bulamadığını bulursun fuarda. yok ki öyle bir şey.*
iyi yazarlar da gelmiyor, çok az. zottirik kişileri dolduruyorlar. şu vardı galiba mesela:


söyleşi için de gitmeli, imza için de.
aslında bu imkânlardan faydalanılmalı.
bir sonrakine inşallah. alıyom antiepileptiğimi, ayılıp bayılmam diye umuyom.

valla fuar muar bilmem. geçen gün ciltli bir hobbit alalım dedik fiyatı 800 kaime. internette 300 tl daha ucuz. fuar konsepti farklı ve güncel kitapları kapsıyor olabilir, fuar oluşundan bir ucuzluk barındırabilir ama fiziki kitap satılan her yeri sadece turistik gezi maksatlı ve almayı düşündüğüm kitaplara şöyle bir bakmak için kullanıyorum.

şu meşhur algoritmalar kitabı 2500 küsür. ona vereceğim paranın acısıyla pdf'ini 20 kere tekrar okurum. aslında benim örnekler işin koleksiyonculuk boyutuyla ilgili ve kitaplığım ne kadar da süper işi biraz ama yani çok pahalı lan her şey.

kitap fuarına önceden kitapları daha uygun fiyata alabilmek için giderdim, simdi öyle bir olasılık olmayacağını bildiğim için gitmiyorum ve o kalabalıkta boşuna kendimi de strese sokmuş olmuyorum.

kitap almak için artık herhangi bir yere gitmiyorum, amazon imdadıma yetişiyor sağ olsun *

artık kitap bakmak için bir yerlere gitmek fiyatlardan ötürü o aktiviteden zevk almamı engelliyor .
kitaplara bakarken bile birileri cebimden o kitabın parasını bir şekilde dızlayacakmış gibi hissediyorum, bakmak bile paraylaymış gibi hissediyorum.
o derece güvenmiyorum.

pdf

gerek yok ki. e kitap var artık.

eskiden kitap fuarlarına kitap çalmak için giderdim. kitapçılar da kitaplar çalınsa bile göz yumarlardı.
şimdi öyle mi ya? kitapların arkasında antenler, her iki adımda bir kameralar ve kapılarda da detektörler var. kitabı kıçına soksan yakalanıyorsun.
yemişim öyle fuarı.

#3515978

hhhahajajsaşşssşşsşsğsğsğa

istediğim yayınevleri gelmiyor, istediğim yazarlar gelmiyor, istediğim kitaplar bile gelmiyor. kitap fuarı dediğin şey ergen öncelikli tasarlanıyor sanki. onlarca dejenere kültür ürünü kitap ve yazarını imza günü. 10 yıl önce böyle miydi? kitap fuarı kitlesi bile değişti.

geçen burada da oldu öyle bir fuar. sonradan oluşacak senorya kafamda oluştuğu için ilk başta mırın kırın ettim ama sonra gittim belki bi iki kitap alırım diye... fiyatlara bakınca direkt moralim bozuldu. yani kitap değil sanki altın satıyorlar. insanlar standlara bakıyor ama kimse eline kitap almaya bile cesaret edemiyor. herkesin yüzünde aynı ifade: "bunu internette daha ucuza bulurum." işte bu yüzden insanlar artık gitmiyor. neyse sonuç olarak fuar çıkışı elimde kahve, 1 kitap(mecburdum almaya), bol iç sıkıntısıyla tıpış tıpış evime geldim.

fuara gitme sebebimiz sadece alışveriş yapmaksa, bugün yayinevlerinin siteleri de o hizmeti veriyor zaten. belli başlı yayincıların sitelerinde biraz gezin dolaşın, tekrar baskı yapanlardan yeni çıkan kitaplara her şeyi bulabilirsiniz. ve çok pratik. bazı yazarları, kitapları internette keşfetmek mi daha güzel fuarda, kitapçı da mı bilemiyorum.

yazarları görmek, kitap imzalatmak, söyleşi vb. bunlar sizi heyecanlandırıyorsa orası başka tabii.

yayınevi sahibi birkaç tanıdığım var. adam başka bir yayınevinden alacağı karşılığı tanesi 8'e gelen kitabı sitesinde alışveriş sitesinde komisyonla 90'a satıyor. fuarda aynı kitap için "indirimli" diyerek 80 istiyor. çoğu satıcının kafa bu. alışveriş sitesine verdiği kargo ve komisyonu düşse zaten siteden elde ettiği kazancı garanti şekilde, fuara gelen kişiye çok daha ucuza verebilecekken, aç gözlülük peşinde.

kitapların çeviriler zaten yaradana yan bakıyor. çevirileri yapanların kitabın içeriğinden haberi olmuyor çoğu zaman, onlarca hatalı çeviri ile dolu halde piyasaya yazılı kağıt basıyorlar. anlaşmalı olduğu yurtdışı yayıncının kitabını 100 tane basıp, kaçak 1000 tane de piyasaya sürenler var ortamda.

okuyucu desen zaten az. ekonomik şartlar da belli. ilgi alanımda 2 kitabı yurtdışından getirmek için 7000 tl fatura çıktı geçen ay karşıma. türkçesi yok, olanların da baskıları eski, bilgi güncellenmemiş, sscb dönemini anlatacak utanmasa. bu şartlarda o fuara gideni el üstünde tutmak gerekirken, yayınevleri iyice saçmalıyorlar.