ilki 2010 yılında ruhlar bölgesi olan, bölüm 2 (2013) , bölüm 3 (2015) ve the last key (2018) 'de yayınlanan korku filmi serisidir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ajax" tarafından 30.12.2020 22:40 tarihinde açılmıştır.
1.
amerika birleşik devleti'nde 60 milyon dolara yakın hasılat yapıp yeni bir türe imza atmış korku film serisi. özellikle filme olan ilgi (bkz: james wan) sayesinde gerçekleşiyor; testere, ölüm sessizliği, saw filmlerindeki üstün başarısı sayesinde filme olan ilgi katlanıyor. filmin temel yapı taşlarından olan aile içi kopukluk ve astral yolculuğu ürkütücü biçimde gözler önüne seriliyor. filmin konusu; beyazperde'den alıntılar yapılarak aşağıda bulunmaktadır.
--- alıntı ---
film, genç çift josh ve renai'nin, üç çocuklarıyla birlikte yeni bir eve taşınmasıyla başlar. evde yaşanan doğaüstü olaylar, renai’ye evin hayaletli olduğunu düşündürür ve genç kadın kocasını taşınmaya zorlar. bu sırada oğulları dalton doktorların anlam veremediği bir komaya girer; tüm vücut fonksiyonları yerinde olmasına rağmen uyanamamaktadır. aile yeni evlerine taşınmasına rağmen olaylar devam etmektedir; gece gündüz eşyalar yer değiştirmekte, kapılar açılıp kapanmakta ve etrafta tuhaf sesler duyulmaktadır. josh, bu olanlara inanmasa da karısının ve annesinin eve medyum çağırmasına izin verir. o andan sonra olanlar ise en çok kendisini şaşırtacaktır.
--- alıntı ---
not : filmi dördüncü kez bu gece izlemeyi planlıyorum, yapmış olduğum analizleri sabah editleyip girdiye aktaracağım.
--- alıntı ---
film, genç çift josh ve renai'nin, üç çocuklarıyla birlikte yeni bir eve taşınmasıyla başlar. evde yaşanan doğaüstü olaylar, renai’ye evin hayaletli olduğunu düşündürür ve genç kadın kocasını taşınmaya zorlar. bu sırada oğulları dalton doktorların anlam veremediği bir komaya girer; tüm vücut fonksiyonları yerinde olmasına rağmen uyanamamaktadır. aile yeni evlerine taşınmasına rağmen olaylar devam etmektedir; gece gündüz eşyalar yer değiştirmekte, kapılar açılıp kapanmakta ve etrafta tuhaf sesler duyulmaktadır. josh, bu olanlara inanmasa da karısının ve annesinin eve medyum çağırmasına izin verir. o andan sonra olanlar ise en çok kendisini şaşırtacaktır.
--- alıntı ---
not : filmi dördüncü kez bu gece izlemeyi planlıyorum, yapmış olduğum analizleri sabah editleyip girdiye aktaracağım.
devamını gör...
2.
favorim olan korku filmi serisi. toplam 4 filmi vardır. korku seansında oynamış olan patrick wilson'ı insidious'da da görüyoruz.*
bu sahnesi çok korkutucu. az önce bildiğim sahneyi tekrar tekrar izlememe rağmen kalbim küt küt atıyor. kesinlikle izlemelisiniz. şiddetle tavsiye ediyorum.
filmin en sevdiğim müziğini de ekliyorum buraya. bağımlısı olacaksınız.
ay bana bir korku geldi. ben kaçtım. *
bu sahnesi çok korkutucu. az önce bildiğim sahneyi tekrar tekrar izlememe rağmen kalbim küt küt atıyor. kesinlikle izlemelisiniz. şiddetle tavsiye ediyorum.
filmin en sevdiğim müziğini de ekliyorum buraya. bağımlısı olacaksınız.
ay bana bir korku geldi. ben kaçtım. *
devamını gör...
3.
benim için insidious * serisi ilk iki filmden sonra bitmiştir. son iki filmi sırf "elise rainier" gibi tatlı bir karakter olduğu için izledim.*" james wan" yönetmen koltuğunu başkalarına bıraktığı zaman olmuyor o filmler de hep bir şeyler eksik kalıyor . tamam "swamp thing " dizisi gibi filmler de dokunuşları belli oluyor fakat filmin genelinde hep bir sıkıntı oluyor, film bitince diyorsunuz kendi kendinize bir şeyler olmamış.
örnek verecek olursam:
-demonic (2015)
-annabelle serisi
-lights out (2016)
-the nun (2018)
-the curse of la llorona (2019)
-insidious son iki film
bu saydığım filmlerin hepsi iyi diyebileceğimiz filmler ve yapımcılardan biri james wan* olduğu için dokunuşları mevcut fakat filmleri izleyin hiç biri sizi ikinci defa izlemeye teşvik etmeyecektir. güzel bölümler var mı ? var.lakin genel anlamda sizi filmin içine çekmiyor bi şekilde hep dışarıda kalıyorsunuz. ayrıntı bilgileri james wan başlığına yazarım.
neyse geleyim karakter tanıtımlarımıza ilk iki film için bu tanıtımı yapıyorum.
film bir sabah uyandıklarında garip bir şekilde komaya giren çocukları için tedavi arayan anne babanın hikayesi ile başlıyor.sonrasında ise astral seyahatler, ruhlar,şeytanlar,medyumlar hepsi havalarda uçuşuyor.
ikinci film ise birinci film sonunda oluşan garip olayların * neden ve sonuçlarını anlatıyor. birinci filmde ucu açık bırakılan her konu ikinci film ile tamamlanıyor
şimdi önemli karakterleri tanıyalım
josh lambert
kendisi bu ailenin reisidir. ilk film boyunca olaylarla yüzleşmek yerine kolayı tercih edip kaçması nedeniyle beni çok sinir etmiştir.
karısı yanımda ol diyor beeyfendi sınıfında uyuyor. * ayrıca resim çektirmekten hoşlanmıyor kendileri. sonradan öğreniyoruz ki oğlu dalton gibi beyfendimiz de astral seyahat uzmanı imiş fakat hatırlamıyor. meğer çocukluğuna ait tüm anıları "elise" isimli medyum tarafından silinmiş. silinme sebebine gelirsek resimlerde kara gelinlikli bir kadın görünmektedir. yeni tarihli her resimde de git gide bizim beyfendiye yaklaşmaktadır. sonuç olarak her şeyi unutması ve astral seyahat yapmaması için hafızası formatlanır. bu taktik işe yarar "tanımlarda dediğim gibi boş kafa en rahat kafadır".
lorraine lambert
bu ablamızı neden ikinci sıraya aldım ? çünkü kendileri her şeyden haberdar olmasına rağmen bizim çilekeş gelinimize bir şey olmaz diye diye olayı geçiştirmeye çalışıyor.
baktı ya format atınca her şey düzeliyor,şimdi de biz onlar yokmuş gibi yapalım giderler kafasını yaşıyor. neyse bu ablamız yine zorda kalan evlatları için medyum ablamızı çağırıyor bi okuyup üflesin diye. tabi bundan önce durumu anlatır bizimkilere
renai lambert
ah bu çilekeş gelin yok mu tüm film boyunca en çok sorun yaşayan kişidir. başına neler geldi neler bunu anlatmayayım izleyin. filmi izlemek isteyenler izlemesin bu sahneleri tabi ki de.
eski evlerinde bu acayip olayları yaşayınca hemen yeni bir eve taşınırlar fakat değişen bir şey var mı ? yok.
evde tek başına parça bestelemeye çalışıyor ama bizim hayaletler rahat durur mu?
hayır evde uyumaktan korkar oluruz böyle bir sahne yaşasak. en sevdiğim sahnelerden biridir ki beni bile yerimden zıplatmışlığı vardı. *
işte çilekeş gelin böyle şeyler yaşarken bizim paşa sınıfta mışıl mışıl uyur.
elise rainier
aileyi kurtarsın diye umut bağladığımız medyum. * gerçi peder gelip bi okuyup üflüyor ama nefesi keskin olmadığından etkili olmayacağı düşünülüyor ve ne varsa eskilerde var denilip "elise" çağrılıyor. bizim elise zaten çoktan görmüş rüyasında dalton'u. *
geliyor önce milleti bi galeyana getiriyor diyor ki sizin eve büyü yapılmış ve bu tavanda bize bakıyor diyor.
isteyenler için sahnemiz
insanları korkuttuktan sonra bi gaz maskeleri takmalar falan acayip cin cağırma işlerine giriyor.
neyse her detayı anlatmayayım filmi izlemek isterseniz şaşıracağınız yerler olsun.
foster lambert
ailenin erkek çocuklarından biri. ara sıra komada olan dalton'un yürüdüğünü iddia ediyor ebeveynlerini korkutuyor. gerilimi arttıran hareketleri yok değil. neticesinde bir çocuk.
dalton lambert
iron man 3 filminden de hatırlayacağınız kardeşimiz babası gibi bir astral bir otostopçudur. bedava gezilere katıla katıla bedenine geri dönmeyi unutur. ne kadar uzaklaştıysa artık ruhu bedeniyle bağlantısını kaybediyor ve arada ki bağ gün geçtikçe zayıflıyor. beden avcısı hayaletlerde bu körpe bedenin peşinde düşüyorlar "tatlıya üşüşen sinekler gibi" . meğer şeytan bunu tutsak etmesin mi olaylar olaylar. izleyin görün.
zaten filmin geniş özetini yaptım spoiler vere vere.ilk iki filmi izleyin pişman olmazsınız en azından spoiler yediğiniz için çoğu sahnede korkmayacaksınız.
görseller google resimler bölümünden "random" alınmıştır. kime ait olduğunu bilmiyorum.
örnek verecek olursam:
-demonic (2015)
-annabelle serisi
-lights out (2016)
-the nun (2018)
-the curse of la llorona (2019)
-insidious son iki film
bu saydığım filmlerin hepsi iyi diyebileceğimiz filmler ve yapımcılardan biri james wan* olduğu için dokunuşları mevcut fakat filmleri izleyin hiç biri sizi ikinci defa izlemeye teşvik etmeyecektir. güzel bölümler var mı ? var.lakin genel anlamda sizi filmin içine çekmiyor bi şekilde hep dışarıda kalıyorsunuz. ayrıntı bilgileri james wan başlığına yazarım.
neyse geleyim karakter tanıtımlarımıza ilk iki film için bu tanıtımı yapıyorum.
film bir sabah uyandıklarında garip bir şekilde komaya giren çocukları için tedavi arayan anne babanın hikayesi ile başlıyor.sonrasında ise astral seyahatler, ruhlar,şeytanlar,medyumlar hepsi havalarda uçuşuyor.
ikinci film ise birinci film sonunda oluşan garip olayların * neden ve sonuçlarını anlatıyor. birinci filmde ucu açık bırakılan her konu ikinci film ile tamamlanıyor
şimdi önemli karakterleri tanıyalım
josh lambert
kendisi bu ailenin reisidir. ilk film boyunca olaylarla yüzleşmek yerine kolayı tercih edip kaçması nedeniyle beni çok sinir etmiştir.
karısı yanımda ol diyor beeyfendi sınıfında uyuyor. * ayrıca resim çektirmekten hoşlanmıyor kendileri. sonradan öğreniyoruz ki oğlu dalton gibi beyfendimiz de astral seyahat uzmanı imiş fakat hatırlamıyor. meğer çocukluğuna ait tüm anıları "elise" isimli medyum tarafından silinmiş. silinme sebebine gelirsek resimlerde kara gelinlikli bir kadın görünmektedir. yeni tarihli her resimde de git gide bizim beyfendiye yaklaşmaktadır. sonuç olarak her şeyi unutması ve astral seyahat yapmaması için hafızası formatlanır. bu taktik işe yarar "tanımlarda dediğim gibi boş kafa en rahat kafadır".
lorraine lambert
bu ablamızı neden ikinci sıraya aldım ? çünkü kendileri her şeyden haberdar olmasına rağmen bizim çilekeş gelinimize bir şey olmaz diye diye olayı geçiştirmeye çalışıyor.
baktı ya format atınca her şey düzeliyor,şimdi de biz onlar yokmuş gibi yapalım giderler kafasını yaşıyor. neyse bu ablamız yine zorda kalan evlatları için medyum ablamızı çağırıyor bi okuyup üflesin diye. tabi bundan önce durumu anlatır bizimkilere
renai lambert
ah bu çilekeş gelin yok mu tüm film boyunca en çok sorun yaşayan kişidir. başına neler geldi neler bunu anlatmayayım izleyin. filmi izlemek isteyenler izlemesin bu sahneleri tabi ki de.
eski evlerinde bu acayip olayları yaşayınca hemen yeni bir eve taşınırlar fakat değişen bir şey var mı ? yok.
evde tek başına parça bestelemeye çalışıyor ama bizim hayaletler rahat durur mu?
hayır evde uyumaktan korkar oluruz böyle bir sahne yaşasak. en sevdiğim sahnelerden biridir ki beni bile yerimden zıplatmışlığı vardı. *
işte çilekeş gelin böyle şeyler yaşarken bizim paşa sınıfta mışıl mışıl uyur.
elise rainier
aileyi kurtarsın diye umut bağladığımız medyum. * gerçi peder gelip bi okuyup üflüyor ama nefesi keskin olmadığından etkili olmayacağı düşünülüyor ve ne varsa eskilerde var denilip "elise" çağrılıyor. bizim elise zaten çoktan görmüş rüyasında dalton'u. *
geliyor önce milleti bi galeyana getiriyor diyor ki sizin eve büyü yapılmış ve bu tavanda bize bakıyor diyor.
isteyenler için sahnemiz
insanları korkuttuktan sonra bi gaz maskeleri takmalar falan acayip cin cağırma işlerine giriyor.
neyse her detayı anlatmayayım filmi izlemek isterseniz şaşıracağınız yerler olsun.
foster lambert
ailenin erkek çocuklarından biri. ara sıra komada olan dalton'un yürüdüğünü iddia ediyor ebeveynlerini korkutuyor. gerilimi arttıran hareketleri yok değil. neticesinde bir çocuk.
dalton lambert
iron man 3 filminden de hatırlayacağınız kardeşimiz babası gibi bir astral bir otostopçudur. bedava gezilere katıla katıla bedenine geri dönmeyi unutur. ne kadar uzaklaştıysa artık ruhu bedeniyle bağlantısını kaybediyor ve arada ki bağ gün geçtikçe zayıflıyor. beden avcısı hayaletlerde bu körpe bedenin peşinde düşüyorlar "tatlıya üşüşen sinekler gibi" . meğer şeytan bunu tutsak etmesin mi olaylar olaylar. izleyin görün.
zaten filmin geniş özetini yaptım spoiler vere vere.ilk iki filmi izleyin pişman olmazsınız en azından spoiler yediğiniz için çoğu sahnede korkmayacaksınız.
görseller google resimler bölümünden "random" alınmıştır. kime ait olduğunu bilmiyorum.
devamını gör...
4.
korku filmlerinde ruh teması denince akla gelmesi gereken film serisi. ilk iki filmi güzel; dördüncü film, hikayeyi tamamlar nitelikteydi. üçüncü filmi neden çektiler bir türlü anlam veremedim. hem konudan çok alakasız hem de vasat.
devamını gör...
5.
pek begenmediğim bir film’dir.serinin filmlerini izledim( hepsini olmasa da) fakat maalesef ki bana fazla fantastik geliyor ve olayın gerçeklikten çok kopuşu, benim algımı geri plana itiyor. ellis karakterini canlandıran büyük babaannemiz bal.. ona diyecek bir şey yok. :)
öncelikle sevmediklerim:
1)öbür taraf/ karanlık taraf/ ruhlar dünyası son derece fantastik oluşturulmuş durumda.filmde kötü ruhlar fazla yapaylar ve yaşadıkları alan aşırı fantastik yaratılmış. hele 4. chapter… sanki gotham city’de yeni bir kötü kahramanla tanışıyormuşsunuz gibi.. ( ellis’in bodrumda serbest bıraktığı anahtar parmaklı karakter)
2) filmde rabbim ve kutsal kitap olgusuna yer verilmemiş. yani karanlığa ait karakterlerden bahsediyoruz ama bilinen “şeytan” olgusunun dışındalar. onları yenmenin yolu farklı gösteriliyor.bu inandırıcılığı ciddi sarsıyor bence.hatta 4. film’de olayın geçtiği evin bir odasının kapısı sayısız incille korunuyor olmasına rağmen, ellis incil kullanmıyor.
( yüce rabbim’in karanlıktan korunmak için verdiği korumaların tamamı kutsal kitaplardadır.) hatta incil’in yere düştüğü bir sahne mevcut.. bu beni gerçekten rahatsız etti.yani kutsal kitap’a saygı gösterir ve korkarız.incil’in yere düştüğünü göstermek hoş olmadı.ayrıca ellis sadece bir insan.. insaniliği ile fantastik bir alanda, fantastik kötülükle savaşması bence zayıf bir argüman.
3) filmde genelde hipnozla ile bir astral seyahat durumu gösteriliyor( ruhu bedenden cıkarma).bunu da sevmedim.. yani ellis’in hayatta iken, çizginin öteki tarafına kolayca geçisi bence pek mantıklı değil.hele 4. filmde kardeşinin kızı da ona katılıyor. rabbimin iznine baglı olan bir durum sadece “hipnoz” ile özdeşleştiriliyor.ellis neredeyse bir cok filmde öteki tarafa geçiyor-dönüyor.
5) bu noktaya bence bir yenilik getirilmesi lazım.sürekli her filmde çözümün aynı şekilde olması izleyiciyi “ zaten biliyoruz” moduna sürükleyebilir.
6) her kötü karaktere bence bir hikaye yazılması lazım. bir anda ortaya çıktı, musallat oldu değilde, neden kötü oldukları? nasıl erişim sağladıkları? niye o kişileri seçtikleri detayı ile verilmeli ve bence ters köşe baglantılar oluşturulmalı.
artılar:
1) ana karakter ( ellis) yaşlı olmasına rağmen, role iyi oturmuş.zaten filmi götüren kendisi.
2) serinin devam ediyor olması güzel bir artı.özellikle chapter 4’ten -5’e geçiş efekti tutarlıydı.
3) yan karakterler iyi seçiliyor ama belirli bir noktadan sonra kurgu hep aynı yere gittiği için onlarda pek kurtarıcı olamıyor..
öncelikle sevmediklerim:
1)öbür taraf/ karanlık taraf/ ruhlar dünyası son derece fantastik oluşturulmuş durumda.filmde kötü ruhlar fazla yapaylar ve yaşadıkları alan aşırı fantastik yaratılmış. hele 4. chapter… sanki gotham city’de yeni bir kötü kahramanla tanışıyormuşsunuz gibi.. ( ellis’in bodrumda serbest bıraktığı anahtar parmaklı karakter)
2) filmde rabbim ve kutsal kitap olgusuna yer verilmemiş. yani karanlığa ait karakterlerden bahsediyoruz ama bilinen “şeytan” olgusunun dışındalar. onları yenmenin yolu farklı gösteriliyor.bu inandırıcılığı ciddi sarsıyor bence.hatta 4. film’de olayın geçtiği evin bir odasının kapısı sayısız incille korunuyor olmasına rağmen, ellis incil kullanmıyor.
( yüce rabbim’in karanlıktan korunmak için verdiği korumaların tamamı kutsal kitaplardadır.) hatta incil’in yere düştüğü bir sahne mevcut.. bu beni gerçekten rahatsız etti.yani kutsal kitap’a saygı gösterir ve korkarız.incil’in yere düştüğünü göstermek hoş olmadı.ayrıca ellis sadece bir insan.. insaniliği ile fantastik bir alanda, fantastik kötülükle savaşması bence zayıf bir argüman.
3) filmde genelde hipnozla ile bir astral seyahat durumu gösteriliyor( ruhu bedenden cıkarma).bunu da sevmedim.. yani ellis’in hayatta iken, çizginin öteki tarafına kolayca geçisi bence pek mantıklı değil.hele 4. filmde kardeşinin kızı da ona katılıyor. rabbimin iznine baglı olan bir durum sadece “hipnoz” ile özdeşleştiriliyor.ellis neredeyse bir cok filmde öteki tarafa geçiyor-dönüyor.
5) bu noktaya bence bir yenilik getirilmesi lazım.sürekli her filmde çözümün aynı şekilde olması izleyiciyi “ zaten biliyoruz” moduna sürükleyebilir.
6) her kötü karaktere bence bir hikaye yazılması lazım. bir anda ortaya çıktı, musallat oldu değilde, neden kötü oldukları? nasıl erişim sağladıkları? niye o kişileri seçtikleri detayı ile verilmeli ve bence ters köşe baglantılar oluşturulmalı.
artılar:
1) ana karakter ( ellis) yaşlı olmasına rağmen, role iyi oturmuş.zaten filmi götüren kendisi.
2) serinin devam ediyor olması güzel bir artı.özellikle chapter 4’ten -5’e geçiş efekti tutarlıydı.
3) yan karakterler iyi seçiliyor ama belirli bir noktadan sonra kurgu hep aynı yere gittiği için onlarda pek kurtarıcı olamıyor..
devamını gör...
6.
chapter two kesinlikle daha iyi bence ama ikiyi anlamak için birden başlamalısınız. biraz korku iyi geldi doğrusu.
testere 1'deki (bkz: leigh whannell) namı diğer adam'ı tanıdık yüz olarak her iki filmde de görmek hoştu.
testere 1'deki (bkz: leigh whannell) namı diğer adam'ı tanıdık yüz olarak her iki filmde de görmek hoştu.
devamını gör...
7.
dün akşam serinin 5. filmi olan insidious: the red door u izledim ve tek kelimeyle berbat diyorum. seri nasıl mahvedilirin güzel bir finali olmuş. gram gerilim yok. ergenler mi yazıp çekti filmi anlamadım. puanım 3.
devamını gör...