1.
dokuzuncu yüzyılda abbasi halifesine hizmet etmek için orta asya'dan ırak'a yerleştirilen türk askerlerinin ve onların ailelerinin soyundan gelen türkmenlerdir. ırak'taki samarra şehri türk askerlerinin ve ailelerinin iskânı için kurulmuş bir ordugâhtır. ilk türkmen şehri burasıdır. türkmen asker sınıfı daha sonra yönetimi ele geçirip ırak'ta çeşitli devletler, beylikler, atabeylikler kurmuşlardır. erbil ve kerkük şehirleri ırak türkmen kültürü ve tarihi için önemli noktalardır.
ırak türkmenleri ırak'ın kuzey-orta kesmini kuzey batıdan güney doğuya doğru kesen ve telafer, musul, erbil, altunköprü, kerkük, tazehurmatu, tuzhurmatu, kifri, karatepe, hanekin, diyala, mendeli ve bedre şehirlerini içine alan türkmeneli bölgesinde yaşamaktadırlar. sanılanın aksine 'türklük' bilinci pek yoktur. türkmenler çoğunluğu şii olmak üzere şii ve sünniler olarak ikiye bölünmüştür ve popülasyonun çoğunu oluşturan şiiler ırak'taki şii gruplarla birlikte hareket etmektedirler. sünniler de sünnilerle beraberdir. mezhep ulusal bilincin ötesine geçmiş. türkiye destekli ırak türkmen cephesi oluşumunda ulusal bilinç yüksektir, ancak onların da sayıları az ve etki alanları dar.
nüfus konusunda çeşitli tahminler vardır. etnisiteye göre ilk nüfus sayımı 1957'de yapılmıştı ve buna göre ırak'ın nüfusunun %9'u (567 bin) türkmen çıkmıştı. bu oranın bozulmadığını varsayarsak bugün ırak'ın nüfusu 40 milyon, bunun %9'unu alırsak 3.6 milyon türkmen ediyor. batılı ırak uzmanları da ırak nüfusunun %6-8 arasının türkmen olduğunu tahmin eder. ırak devlet planlama teşkilatı da türkmen nüfusunu %9 olarak tahmin eder. buna mukabil kürtler de ırak'ta 500 bin kürt yaşadığını iddia ederler. yani bugün ırak'ta tahmini 500 bin - 3.6 milyon arasında türkmen yaşamaktadır. ancak, bu nüfusun ırak siyasetindeki etkisi sıfırdır.
ırak türkmenleri ırak'ın kuzey-orta kesmini kuzey batıdan güney doğuya doğru kesen ve telafer, musul, erbil, altunköprü, kerkük, tazehurmatu, tuzhurmatu, kifri, karatepe, hanekin, diyala, mendeli ve bedre şehirlerini içine alan türkmeneli bölgesinde yaşamaktadırlar. sanılanın aksine 'türklük' bilinci pek yoktur. türkmenler çoğunluğu şii olmak üzere şii ve sünniler olarak ikiye bölünmüştür ve popülasyonun çoğunu oluşturan şiiler ırak'taki şii gruplarla birlikte hareket etmektedirler. sünniler de sünnilerle beraberdir. mezhep ulusal bilincin ötesine geçmiş. türkiye destekli ırak türkmen cephesi oluşumunda ulusal bilinç yüksektir, ancak onların da sayıları az ve etki alanları dar.
nüfus konusunda çeşitli tahminler vardır. etnisiteye göre ilk nüfus sayımı 1957'de yapılmıştı ve buna göre ırak'ın nüfusunun %9'u (567 bin) türkmen çıkmıştı. bu oranın bozulmadığını varsayarsak bugün ırak'ın nüfusu 40 milyon, bunun %9'unu alırsak 3.6 milyon türkmen ediyor. batılı ırak uzmanları da ırak nüfusunun %6-8 arasının türkmen olduğunu tahmin eder. ırak devlet planlama teşkilatı da türkmen nüfusunu %9 olarak tahmin eder. buna mukabil kürtler de ırak'ta 500 bin kürt yaşadığını iddia ederler. yani bugün ırak'ta tahmini 500 bin - 3.6 milyon arasında türkmen yaşamaktadır. ancak, bu nüfusun ırak siyasetindeki etkisi sıfırdır.

devamını gör...
2.
sünnileri kürtlere, şiileri şii araplara yakındırlar . ırak’da siyasi ağırlıkları konsolide olamadıkları için pek yoktur. türkiye’yi pek sevdikleri söylenemez. şiileri türkiye yerine iran’ı kendilerine daha yakın görürler.
devamını gör...
3.
4.
ırak türk'ü olarak düzeltilmesi gereken başlıktır.
kerkük, musul başlıca yerleşim alanlarıdır. bölgede yok sayılmaya devam edilen gruptur. ayrıca 1993'te peşmergeler kerkük'de nüfus müdürlüğünü yaktılar ki bu garibanlar bizde burada yaşıyoruz diyemesinler. canım ülkemin solculuğunu yanlış anlamış, katliamdan katliama koşan güruhları barış elçisi sayanlara duyurulur.
kerkük, musul başlıca yerleşim alanlarıdır. bölgede yok sayılmaya devam edilen gruptur. ayrıca 1993'te peşmergeler kerkük'de nüfus müdürlüğünü yaktılar ki bu garibanlar bizde burada yaşıyoruz diyemesinler. canım ülkemin solculuğunu yanlış anlamış, katliamdan katliama koşan güruhları barış elçisi sayanlara duyurulur.
devamını gör...
5.
2016 yılında, yağmurlu bir izmir gününde şemsiyemin altında arkadaşımı bekliyordum. derken hemen yanımda iyi giyimli kırklarının sonunda bir adamın varlığını farkettim. sanırsam o da birini bekliyordu. beklerken ıslanmasın diye “abim ıslanma, gir şemsiyenin altına” dedim. ben cümlemi bitirdim ama herif başladı hüngür hüngür ağlamaya. anlam veremiyorum, ne diyeyim bilmiyorum. derken abi sakinleşti ve çok düzgün türkçe’siyle. “allah senden razı olsun. hayatımda ilk defa karşılıksız bir iyilik görüyorum şu anda” dedi. sonra da ağlarken hikayesine devam etti. hikaye dediğime bakmayın, hepimizin bildiği anadolu irfanından bahsetti.
-“ben ırak türkmeniyim. babamın, beni ve abimi eşeğin semerinin iki kenarındaki heybesine koyup sınırı geçirmesinin üzerinden tam kırkbeş yıl geçti. geçtiğimiz yer kürt köyüydü. bizi türk diye dışladılar. doğru düzgün hayat kuramadık. batıya geldik, burada da kürt diye dışlandık. ne olduğumuzu bilemediğimiz bir çocukluk yaşadık”.
tabi bu dakikalar bu anlattığım şekilde ilerlemiyordu. o anlatıyordu, ağlıyordu. ben dinliyordum, ağlıyordum. derken ayrılık vakti gelmişti. onun bekledikleri benimkilerden önce geldi. tokalaştık, sarıldık ve iyi dileklerimizi sunup vedalaştık.
vedalaştık ama etkisini atamadım. mevcut haliyle gariban bir tip değildi ama insanın yetişkin haliyle bile maruz kalmaması gereken şeylere çocukken maruz kalması içimi çok acıttı. sonrasında abartmış olma ihtimalini düşünür gibi oldum. ama biraz daha düşününce inşallah daha fazlasını yaşamamıştır dedim.
bu arada nasıl bir tesadüf ki adamın anlattığı kişi de bir ırak türkmeni. belki de bu denli etkilenmemin asıl sebebi buydu. neyse ki toplumumuzun yaşadığı ters evrim benim atalarımın işine yaramış. 120 sene önce batıya göç ettirilmek zorunda kaldıklarında bu şekilde saçma ırkçılık zorbalıklarına maruz kalmamışlar.
-“ben ırak türkmeniyim. babamın, beni ve abimi eşeğin semerinin iki kenarındaki heybesine koyup sınırı geçirmesinin üzerinden tam kırkbeş yıl geçti. geçtiğimiz yer kürt köyüydü. bizi türk diye dışladılar. doğru düzgün hayat kuramadık. batıya geldik, burada da kürt diye dışlandık. ne olduğumuzu bilemediğimiz bir çocukluk yaşadık”.
tabi bu dakikalar bu anlattığım şekilde ilerlemiyordu. o anlatıyordu, ağlıyordu. ben dinliyordum, ağlıyordum. derken ayrılık vakti gelmişti. onun bekledikleri benimkilerden önce geldi. tokalaştık, sarıldık ve iyi dileklerimizi sunup vedalaştık.
vedalaştık ama etkisini atamadım. mevcut haliyle gariban bir tip değildi ama insanın yetişkin haliyle bile maruz kalmaması gereken şeylere çocukken maruz kalması içimi çok acıttı. sonrasında abartmış olma ihtimalini düşünür gibi oldum. ama biraz daha düşününce inşallah daha fazlasını yaşamamıştır dedim.
bu arada nasıl bir tesadüf ki adamın anlattığı kişi de bir ırak türkmeni. belki de bu denli etkilenmemin asıl sebebi buydu. neyse ki toplumumuzun yaşadığı ters evrim benim atalarımın işine yaramış. 120 sene önce batıya göç ettirilmek zorunda kaldıklarında bu şekilde saçma ırkçılık zorbalıklarına maruz kalmamışlar.
devamını gör...
6.
kalbimiz paramparça olmuş, dünyanın dört bir yanında dağınık duruyor. vuslat için elbet bir gün.. kalbimizin bir parçası da oradaki kardeşlerimiz.
devamını gör...
7.
"di gah gel…
di gel ölem di gel…
adına gurban olam di gel…
alnına kanım çalam di gel…
bayrağım göğün mavi gülü, ay yıldızım sen…
yurdum türkmen eli, can özüm sen…
soyum sopum türkoğlu, yüzüm sürdüğüm izim sen…
oy men ölmüşem gavim gardaş, nerdesen…"
dizelerini ve buradaki tarık abimizin konuşmalarını hatırlatan başlık.
ayrıca atatürk'e edilen hakaretlere
‘’bir ırkın başbuğu, bir devletin kurucusu ve daha sayması günler sürecek kelimeler... ulu önder atatürk’e yapılan hakaret ırak’taki bir türk’e de yapılmış sayılmaktadır. o atatürk ki onun sayesinde yaşıyor, onun sayesinde türkçe konuşuyoruz.’’ şeklinde cevap veren erşad salihi'yi hatırlatır.
erşad salihi'yi anmışken türkmenleri onun cümlesiyle tanımlayayım:
"biz ırak türkleri, her türk’ten ziyâde ulu ata’nın yetimiyiz."
devamını gör...
8.
ırak türkmenleri; ırak'ın kuzeyindeki musul, kerkük, erbil şehirlerinde yaşayan türkler olup sünni ve şii islam inancına mensupturlar. ırak türkmenleri'nin lideri erşat salihi'dir ve erşat salihi, aynı zamanda ırak türkmen cephesi'nin yöneticisidir. ırak türkmenleri'nin tarihi 9. yüzyıl'da abbasilerin talas savaşı'yla birlikte yeni müslüman olmuş türkleri samara adlı özel şehre yerleştirmesiyle başlar. (bkz: 14 temmuz 1959 kerkük türkmen katliamı)
ırak türkmenleri'nin turkuaz zemin üzerindeki beyaz renkli, çift çizgili ve ayyıldızlı ulusal bayrağı


devamını gör...