ırkçı olmayan bulgaristan göçmeni

olmayandır.

ırkçı olmadığını söyleyenin üzerine sadece hortum ile su tutulmamıştır.

eski sınıf arkadaşım, komşum ve hâlâ çok yakın arkadaşımdır. dünya tatlısı bir insan, şu başlığı görse kalbi kırılır. insanları böyle genellemek hiç doğru değil. bununda ırkçılıktan bir farkı yok.

benimdir. neden böyle bir başlık var onu bile anlamadım.

hiç ırkçı balkan göçmeni görmediğimi düşündürten başlıktır. göçmeniz diye ikide bir söyleyip dururlar o ayrı. ama sorun değil tabii ki. neden olsun ki?

90lı yıllarda önce biz onları itin g.tüne soktuk demiyoruz da , kolay olanı seçiyoruz. ben de babamı suçlardım en ufak bir olumsuzlukta. hep abim için uğraştığını düşünürdüm , ayağıma diken batsa suçlusu babamdı , sonra konunun aslında onunla hiçbir alakası olmadığını öğrendim. tabi 40 yıl aldık toyluktan.

anne tarafından dahil olduğum için biliyorum ki bulgaristan göçmenleri ırkçı değildir. şu başlığı açan şahıs için aynı şeyi söyleyemem ama. tanımadığı insanlar hakkında atıp tutmaya bayılır. asıl ırkçılık budur

çekemiyorsunuz dimi bu insanları anadolu irfanı sahibi arkadaşlar. 1.65 boyunuz şekilsiz suretiniz ile avrupai görünen bu medeni insanlar batıyor size görünce çıldırtıyorsunuz.

bulgaristan göçmenleri ırkçı değil vatanperverdir, bulgaristan’da ırkçılığa maruz kaldıklarından ırkçılığın ne demek olduğunu da vatansız kalmanın ne demek olduğunu da çok iyi bilirler. o yüzden yediği kaba pisleyen hainlere tahammülleri yoktur eğer ırkçılıktan kastınız buysa.

bir bulgaristan göçmeni olarak söylüyorum ki ırkçılık bize karşı sadece bulgarlar tarafından yapılmadı. sanki türk değilmişiz gibi türkler tarafından da yapıldı. hatta şu sıra bizi suriyelilerle bir tutmaya kalkan şuursuzlar bile çıktı. biz bulgaristan’da pis türkler, türkiyede gavur bulgarlar olarak adlandırıldık. göç sırasında sınır kapılarında anneannemin çeyiz sandıklarına bulgarlar, annemle dayımın ilk bisikletlerine de türkler el koydu hem de tamamen keyfi. sonra muhacirhanelerde tıklım tıkış misafir edildik. devletten hiçbir destek görmedik.

77 göçmeni olarak “kendi isteğimizle” göç ettik. elbiselerin içlerine dilekçe dikerek türk konsolosluğuna ulaşmaya çalıştık mesela. ordayken “kendi isteğimizle” adlarımızı vermek zorunda kalmışlığımız olmuştu çünkü. ya kendi isteğinizle gelip adlarınızı değiştirmek üzere imza verin ya da gecenin bir yarısı bir kamyon silahlı adamla evlerinizi kundaklayalım tarzında nahif teklifleri oluyordu bulgaristan hükümetinin. ama bu tamamen hükümet meselesiydi tıpkı şu an türkiye’de de bir hükümet meselesinin olduğu gibi.

demem o ki ırkçılık yapacak olsak önce dilimizi yasaklayan, adlarımızı çalan, ibadetimize engel olan, bize sürekli ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapan “bulgarlar”a yapardık ama bizim hiçbir bulgar komşumuzla, tanışımızla bir problemimiz olmadı hala da yok. (bilhassa türklerin yoğun yaşamadığı bölgelerde durum farklı olabiliyor)

vatanını, milletini, kimliğini savunmak ve sevmekse ırkçılıktan anladığınız o da sizin görüşünüz. daha önce bir tanımda da yazdığım gibi bu ülkede ne mutlu türk’üm diyene sözü ırkçılık oldu artık.