isa incil'i neden kendi yazmadı sorunsalı

bildiğim kadarıyla ümmi olmadığı ve kendisine kitap verilen en ulu yalvaçlardan sayıldığı halde isa'nin getirdiği dinin esaslarını açıklayan metni belki de iş yoğunluğu nedeniyle bizzat yazmayıp işi havarilere paslaması. sonuç birbirinden farklı 400 civarı incil.

koskoca isa oturup bide ona mı uğraşsın diye sorgulamama sebep olan başlık. adam peygamber değil mi abi yaz der yazarlar yat der yatarlar yani bu kadar basit olay. şeeetmeyin fazla.

isa incili istese de yazamazdı. çünkü incil 100 yıllarına yakın bir zamanda kaleme alındı. hz isa ise 30 yılında çarmıha gerildi. onun döneminde yazılmadı. ha eğer soru neden kendisi yazmayı düşünmedi ise, onun da cevabı basit. isa sürekli kaçamak bir hayat yaşadı. dini açık bir şekilde yayamadı. havarilerini gönderip gizli gizli yaydı dinini. hristiyanlara zulüm ediliyordu. böyle bir ortamda yazması neredeyse imkansızdı. ne zaman ki büyük bir kitlece kabul gördü, o zaman yazıldı. tabi aradan yıllar geçtiği için ayetlerden oynanma olasılığı çok yüksek görülüyor. çünkü herkes kendi kafasından incil yazmıştı. bu nedenledir ki müslümanlar hz muhammed öldükten hemen sonra kuranın ayetlerini toplatıp kitap haline getirdiler. incil gibi aradan yıllar geçmesin, değişmesin diye sıcağı sıcağına yaptılar. müslümanların üzerinde o dönem (hz muhammed öldükten sonra) bir baskı yoktu. kendi devletlerini bile kurmuşlardı. hz isa döneminde ise böyle bir ortam 100 seneye yakın olmadı ve 400 yıllarında roma devletinin dini hristiyanlık oldu.

isa bir kitaba ihtiyaç duymadı zaten yaşadığı hayat örneklerle dolu. değiştirilme konusu her kutsal kitap için geçerli sadece incil için değil, isa’nın felsefesi, dindarlıktan uzak insanları boğuldukları dindarlıktan kurtaran bir felsefeydi bir kitap yazılmasını istediğini bile sanmıyorum.

isa'nın hiç yaşamamış olması en önemli nedendir.

babasını aramaktan vakit bulamamıştır.*

isa diye birinin yaşadığı bile muamma.

hz isa zaten 3 yıl peygamberlik yapmadı mı. incil de birden toptan indirildi. incili yazan aziz pavlus değil mi. o da anadolu'ya gelmiş. bakmış halk domuz yiyor fakir zaten. domuzu da çıkartmış incilden. öyle diyolar.
kendisi için de yahudiydi diyorlar.

size izah edeyim:

yuhanna yazar, matta bozar
din suyunu çeker, azar azar
çarmıha gerilmişim, neye yarar
allahsız pilate, roma'ya zarar

-hz. isa / dirilip göğe çıkmadan önce kendi kaleminden.

adamın kafası doluydu belki ne biliyonuz. insanların sorumlulukları var. kendi işinin patronu olsa böyle olmazdı belki, haftasonları oturur yazardı garibim.

arkadaşlar isa yeni bir kitap indirildi diye bilinir ancak böyle bir şok yok. incil2in kelime anlamı müjde. kitap ise mesih isa'nın hayatını anlatıyor.

matta 5, 17

"kutsal yasa’yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim."

bize 4 kitap var diye anlatıldı ancak asıl olan tek kitap, kutsal kitap denilir. onlarda çoğunlukla peygamberlerin hayatlarını anlatırlar da neyse konuya dönücek olursak

yani soru şu aslında, isa neden oto biyografisini yazmadı, muhtemelen gerek duymadı , bi de zamanı azdı , 3 yıl içinde astılar adamcağızı. neyi ne ara yazsın, bide neden yazdın, yanında 12 öğrenci boşuna mı duruyor *

sorulması gereken soru haz.isa neden diğerleri gibi vahiy yoluyla mesaj almadı. aldıysa bunu neden tablete veya ceylan derisine yazdırmadı olmalı.

çünkü isa suya yazar izini bırakmaz. şaka bir yana:

"tanrının ruhu üzerimde, çünkü beni kullarına müjdeler vermek için meshetti.**..." şeklinde okur, senagogda eline verilen isiah'nin(işaya) satırlarını. buradan okuduğu, okuyabildiği sonucu çıkar ve okuma yaptığının kanıtı olarak gösterilir.

sonrasında meşhur “let him who is without sin among you be the first to throw a stone at her.” "ilk taşı en günahsız olanınız atsın" efsanesinde, isa parmaklarıyla zemine yazı yazar. bu da okur yazar olduğunun göstergesidir ve yeni ahit'te de isa'nın sözlü dönemde olduğu için okuma yazmasının vurgulanmadığı ama iyi eğitim almış bir birey olduğu söylenir.

bu arada bir üst satırda, cinsel ilişkiye giren kadına "ilk taşı en günahsız olanınız atsın" demesi ve sonrasında ahalinin koşarak uzaklaşması, bana nasreddin hoca'nın verdiği cevaplar sonrası ortamda oluşan sessizliği hatırlatır.

bu arada ahali uzaklaştıktan sonra isa'nın kadınla baş başa kalması üzerinden hafif bir şeyler karalardım da, o kadar ileri gitmeyelim.

"isa'nın kitabi kendi yazmaması, inancın nesilerden nesillere geçmesine bir engel değil" şeklinde yuvarlak bir cevabı var hristiyanların. tıpkı isa'nın hiç yaşamamış olma ihtimali gibi, çok fazla sorular var bu konuda ama cevap neredeyse yok.

kaldı ki inanç dediğin şey zaten kendi başına salt inanç olduğu için, sorulan birçok soru zaten retoriktir.

2 milyar insanın taptığı kuranın bile yanlış bilgi verdiği durum. (evet kuran yazarı isa'ya incil, musa'ya tevrat diye bir kitap verilmediğini bilmemekte.)

iznik, efes, kadıköy hiçbir konsilde incil nüshaları tartışmaya konu olmuyor, kosillerin toplanma amacı, isa'nın mahiyeti üzerinedir. tanrı ile olan ilişkisi üzerine, bu da genelde bu coğrafyada bilindiği üzere tanrı isa'nın babası mı üzerine değil, isa'nın tanrı olgusunu anlamdırırken, nereye koyulacağı sorunudur. zira bir kere herhangi bir insanın babasız dünyaya geldiğini kabul ediyorsanız, ucu açık bir kapı açıyorsunuz demektir ki, kuran da bu konuyu muğlak bırakmıştır.

ne incil, ne de kuran "kitap" olması uzerine tasarlanan kitaplar değiller. hem hristiyanlığın çıkışı, hem de islamiyet aslen var olan kitaba, yani tevrat'a atıf olarak çıkıyor ortaya. örneğin, ömer kuran'ın kitaplastirilması gerektiğini söylediğinde, ebubekir "peygamberin yapmadığını biz nasıl yaparız" diyor, buradan da anlaşılacağı üzere kuran'ın kitap olarak toplanması yönünde bir bilgi peygamber tarafından bırakılmamıs ki, kuran gibi bir kitap için bu epeyi iginç gelmişti bana, lakin dönemin kitap algısıyla bizim algimizın da çok farklı olduğunu belirtmek gerekiyor. diğer yandan, kuran toplanırken, epeyi bir kıyamet kopuyor ki, ilk kitaplaştırılan kuran toplatıp yakılıyor, (bkz: hafsa kuranı).

incil kaleme alan herkes, hristiyanlar için son derece kutsal kişilerdir ve kesinlikle kendi iradeleriyle değil, tanrı'nin onlara verdiği iradeyle incil'i yazdıklarına inanılır. bu nedenle, incil'i kimin ve nasıl yazdığından ziyade, içindekilere önem verirler.

kalemi yokmuş, yehovadan istemiş o da sen cetele gibi yazıyorsun bırak ben hallederim demiş.

tabi ki kendi yazdı, tıpkı diğer tüm kutsal kitapları yazanların insanlar olması gibi.

papa yorgi klisesine mi geldik maşallah herkes konuya hakim.

onu çok incittiler.
incilmişsin...

muhammed peygamberin evine zamanlı zamansız gelenler yüzünden mutsuz olması üzerine inen ayetler bile kayıt altına alınmışken çok da haksız görünmeyen soru..

isa müjdeyi eylemleri ile yaymayı, aşılamayı hedeflerken yazmayı ihmal etmiş belli ki.
yazmaktan çok yaşamaya değer vermiş olabilir. bu yüzden isa'ya tanıklık etmekle incilden tanımaya çalışmak aynı şeyler değildir...

ve tanrı keşke isa'yı bu konuda uyarsaymış...