1.
komik, ilginç hatta dramatik bir konu anlatacağım. üniversite boyunca kitap sattığımı yazmıştım az önce. yine parasızlığın dibine vurduğumuz günlerin birinde, eşim, ev arkadaşım ve ben sırtladık yine katalogları... nereye gidelim? nereye gidelim? lan dedim hadi adliyeye gidelim... eşim ve bahattin; saçmalama kelender çok sakat dediler. yok dedim bir şey olmaz, hem adliyenin etrafında zibil gibi avukat var onlara da bakarız dedim, neyse vardık adliyeye, koridorlarda salak salak dolaşıyoruz, hakimlerin, savcıların odaları var, isimleri yazıyor. dedim baha!
hasan, hüseyin, ali, ulaş, deniz ve benzeri isimler görürsek dalıyoruz. bir tane hüseyin buldum, hakim... çat çat girdik, bingoooo çok tatlı bir adamdı en az 2 saat muhabbet ettik, 1 sosyalizm seti verip çıktık. artık taktik belliydi... alparslan, muhammet, ömer, osman, kürşat vs vs uzak duruyorduk... aslında türk edebiyatı yada türk klasikleri gibi setlerimizde vardı, hatta bir yanlış seçimle girdiğimiz adamın biri milliyetçi çıktı hemen katalogları değiştirdik... almadı denyo... sağcılar okumaz ki...neyse o gün bir kaç da avukat gezdik, sanırım 4 set yazdık, tam eve dönüyoruz,
anayol üzerinde dev gibi bir mobilya mağazası var, spot satıyor. dev gibi bir tabela "alim spot"
benim aklıma hiç gelmedi, "alim" bir marka herhalde diye düşündüm. baha ısrar etti girelim dedi, tamam dedik girdik üçümüz, mağazanın sahibi de oradaymış, adam bir geldi "niçe bıyıklı" ahaaaa dedik bingo... alim, hz. ali'ymiş.........malatya yeşilyurt'luymuş. neyse adamın odasına geçtik, daha üniv 2 deyiz, solcuyuz ama donanım yok, kulaktan duyma, ezber, sol söylemler....adam dedi ki ,
"evet gençler sizi dinliyorum bana argümanlarınızı sunun" dedi...
3 ümüz birbirimize baktık...
argüman?
adam gülümsedi ve kataloğu eline aldı...tek cümle:
bana şu, şu, şu, şu setleri yazın, ödemenizi muhasebeden alın dedi.....rüya gibi bir andı.
toplamda 8 set yazıp parayı harmanlamışız eve dönüyoruz... cep tel yeni çıkmış, girdik türkcell'e
2 cep tel, 3 de hat alıp çıktık. alcatel one touch easy
hasan, hüseyin, ali, ulaş, deniz ve benzeri isimler görürsek dalıyoruz. bir tane hüseyin buldum, hakim... çat çat girdik, bingoooo çok tatlı bir adamdı en az 2 saat muhabbet ettik, 1 sosyalizm seti verip çıktık. artık taktik belliydi... alparslan, muhammet, ömer, osman, kürşat vs vs uzak duruyorduk... aslında türk edebiyatı yada türk klasikleri gibi setlerimizde vardı, hatta bir yanlış seçimle girdiğimiz adamın biri milliyetçi çıktı hemen katalogları değiştirdik... almadı denyo... sağcılar okumaz ki...neyse o gün bir kaç da avukat gezdik, sanırım 4 set yazdık, tam eve dönüyoruz,
anayol üzerinde dev gibi bir mobilya mağazası var, spot satıyor. dev gibi bir tabela "alim spot"
benim aklıma hiç gelmedi, "alim" bir marka herhalde diye düşündüm. baha ısrar etti girelim dedi, tamam dedik girdik üçümüz, mağazanın sahibi de oradaymış, adam bir geldi "niçe bıyıklı" ahaaaa dedik bingo... alim, hz. ali'ymiş.........malatya yeşilyurt'luymuş. neyse adamın odasına geçtik, daha üniv 2 deyiz, solcuyuz ama donanım yok, kulaktan duyma, ezber, sol söylemler....adam dedi ki ,
"evet gençler sizi dinliyorum bana argümanlarınızı sunun" dedi...
3 ümüz birbirimize baktık...
argüman?
adam gülümsedi ve kataloğu eline aldı...tek cümle:
bana şu, şu, şu, şu setleri yazın, ödemenizi muhasebeden alın dedi.....rüya gibi bir andı.
toplamda 8 set yazıp parayı harmanlamışız eve dönüyoruz... cep tel yeni çıkmış, girdik türkcell'e
2 cep tel, 3 de hat alıp çıktık. alcatel one touch easy
devamını gör...