islam'a göre kadın bildiğin prensestir

aşağıda yazanlar kurgu değil gerçektir. islam düşmanları okusun da cevap yazsın bakalım.

yahu islam'a göre yaşasak kadının bırakın ev işi yapmayı çocuğunu emzirmeyip süt anne istemeye bile hakkı vardır. yani islam'a göre yaşasak biz erkekler bildiğin pert oluruz. siz bakmayın kadınların bu halde olduğuna. sorun islam'da değil müslümanım deyip her haltı yiyen, kadına zulmeden sözüm ona müslüman erkeklerde.

1. evli bir erkek eşine hainlik ettiği taktirde ona zina haddi uygulanır.

2. evlendiği hanıma belirlenen mehri vermeyen erkek hırsızlık yapmış kabul edilir.

3. buna karşılık eşini boşayacak olursa, o vermiş olduğu mehirden geriye bir şey almak hakkına sahip değildir.

4. mirastaki hakkını vermeyecek olursa allah'ın sınırlarını çiğnemiş olur, allah'ın sınırlarını çiğneyen bir kimse ise kendisine zulmetmiş bir zalim olur.

5. kadını küçük düşüren erkek, alçak ve değersiz olarak kabul edilir.

6. erkek, eşinden dört ay ayrı kalacak olursa -bazı mezheplerde- kadının ayrılmayı istemek hakkı doğar.

7. eşine: "sen benim annem gibisin" diyecek olursa, ceza olarak altmış gün oruç tutması ya da altmış yoksulu doyurması gerekir.

8. eşinden hoşlanmayacak olursa sabretmesi tavsiye edilir. "hoşunuza gitmeyen bir şeyde allah pek çok hayır yaratmış olabilir."

9. eşini boşadığı taktirde onun iyiliklerini ve güzelliklerini unutmamalı, kesinlikle onun aleyhinde söz söylememelidir.

10. eşinden ayrıldığı taktirde onu çocuklarından mahrum edemez. çocukları eşinin yanında kaldığı sürece onların nafakalarını vermesi gerekir.

11. kadının malı kendi şahsına ait olup, kendi malında meşru çerçeve içerisinde dilediği gibi tasarrufta bulunabilir. kocasının bu hususta onu bir sınır koyma hakkı yoktur.

12. kocasına -muhtaç ise- dilerse bir şeyler vererek ona tasaddukta bulunabilir, bu durumda ona iki kat ecir verilir.

13. erkek eşine yaptığı her hangi bir haksızlık sebebiyle ona maddi ya da bedeni bir zarar verecek olursa, misliyle cezalandırılır.

14. israf ve kısma söz konusu olmamak şartıyla kadının meskenini, nafakasını ve giyim ihtiyacını karşılamak, kocanın görevidir.

15. erkeğin evinde kavvam/aile işlerinin şeriate uygun ve doğru bir şekilde yürütülmesini sağlamak, bir yükümlülük/teklif ve sorumluluktur. kadının eşine -şer'î ölçüler içerisinde- itaat etmesi ise allah yolunda bir nevi cihaddır.

16. erkek kadından maruf/şeriate aykırı olmayan bir istekte bulunacak olursa ona itaat eder değilse, "yaratıcıya isyanı gerektiren hiçbir hususta yaratılmışa itaat yoktur."

17. kadının kendisi kocasından ayrılmak isteyecek olursa, kocasına mehrini geri vermek suretiyle -ya da başka bir bedel karşılığında- ayrılmak hakkına sahiptir (hul').

18. efendimiz, müslüman bir kadının iffetine yapılan bir saldırı dolayısıyla yahudi kaynuka oğullarına savaş açmıştır.

19. müslüman bir kadının bizans sınırlarına yakın bir yerde bir asker tarafından taciz edilmesi üzerine, mu'tasım o kadının imdadına koşmak üzere derhal bizans'a savaş açmış, islam ordusu ile ammûriye'ye kadar gitmiş ve o müslüman kadını kurtarmıştır.

20. kadının şeref ve itibarını zedeleyecek kinayeli bir söz dahi seksen değnek ile cezalandırılır.

21. ilim öğrenmesi farz, ümmete verebileceği hizmetlerde bulunması teşvik edilmiş, islâmî sınırlar içerisinde çalışmak onun tercihine bırakılmıştır.

22. kadın etrafımızı kuşatan sevgi ve şefkat halesi, her türlü iyi ve güzel duygunun kaynağıdır.

23. o bizi karnında dokuz ay taşıyan ve hakkını asla unutmamamız gereken annemizdir. o, bizi sadece sütü ile beslemedi, hayatımız boyunca bize lazım olacak terbiyeyi, sütü kadar kolayca hazm edebileceğimiz şekilde sindire sindire verdi. o, her zaman kendisine ihtiyaç duyduğumuz "baş tacımız"dır.

24. kadın bizim bacımız, ablamız ya da kız kardeşimizdir. onun bize sevgi ve şefkati çoğunlukla bizim ona sevgi ve şefkatimizden kat kat fazladır. bizim onun için fedakârlıklarımız çoğunlukla onun bizim için fedakârlıkları yanında oldukça az kalır.

25. kadın, "annemizin yarısı" demek olan teyzemiz, babamızda bulunmayan kadınsı şefkat ve merhameti kendisinde bulduğumuz halamızdır.

26. kadın, çocuklarımızın annesidir. gıyabımızda namusumuzun, şeref ve haysiyetimizin, çocuklarımızın terbiyesinin, malımızın, mülkümüzün en güvenilir koruyucu ve emanetçisidir.

27. kadın, beşeriyetin ve ümmetin yarısıdır. "öbür yarıyı da o terbiye eder."

28. iyi ve hayırlı bir kadın, allah'ın dünyada erkeğe verdiği "en büyük nimetlerdendir." çünkü böyle bir kadın erkeğe daima hayırlı işlerde desteği, kötülüğe karşı mücadelesinde en büyük yardımcısıdır.

kaynak: www.medeniyetvakfi.org/vaki...

biyolojik olarak sınıflandırılan bir cinsiyet nasıl olabilir de yukarıda sayılan 28 tane maddeyi içerebilir.atın şu cinsiyetçi, heteroseksist gözlüklerinizi. kadın sadece kadındır! bunların hiçbiri değil. sizi toplumsal cinsiyet okumaya davet ediyorum.

bakın, kabul edin artık. kimse istemiyor işte. insanlar din prangasından kurtuluyorlar. siz istediğinize inanın. fakat diğerlerine "tebliğ" adı altında müdahale ederseniz, sizin dininize laf edildiğinde de mağdur ayağına yatamazsınız. ayrıca prensesler çok mu düzgün yaşıyordu sanıyorsunuz? prensesler zindan gibi odalarında tutuluyordu ve bir prense gelin olarak veriliyordu. prenses gibi yaşayacağıma, harcadığım her kuruşun hesabını vereceğime işçi sınıfından ama özgür olmayı tercih ederim. hiçbir b** bildiğiniz yok.

islama göre kadın bildiğin eşyadır, maldır ve kadının erkek kadar değeri yoktur. hadi oradan sahtekar araptapar islamcılar, siz kimi kandırıyorsunuz...
ilgili link: facebook.com/TurkunOcu/phot...

tabii lan manyak mısın?

nisa suresi 25 ayet



buda cariye açıklaması

bunu arabistan'daki , iran'daki ve afganistan'daki ve daha sayamadığım islami şeriatla yönetilen ülkenin kadınlarına sorsana delikanlı.

o zaman islam için gelsin:

hadise - prenses

pamuk piyenses hem de...

aklınca iyi bir şeymiş gibi söylenen sözden bile alınan başka bir fecaat kokusudur.
bugüne kadar yapılan "çiçek" yakıştırmalarının sap iadesi, ziyadesiyle olunca tabii...
herneyse, şimdi bu başlığın ciddiye alınmayacak kısımları bir tarafta dursun. zira biz, prensesleri de pek iyi bilmeyiz. hayatı boyunca sırf doğal var oluşundan ötürü kendini ayrıcalıklı gören, hiçbir mücadelesi olmayıp hiçbir şey üretmeden birçok şeyi kendisine amade ve her sıkıntılı durumda kendisini kurtacak bir prens beklentisinde olmalarını istemiyorsanız şu kız çocuklarına, ne kadar iyi niyetli de olsa "prenses" demekten artık vazgeçin.

kitabın yarısından fazlasında ayetlerde dövmeli,kınanmalı yazarken hangi prensesmiş o. külkedisi mi.geçiniz allasen erkeklerin istediğini yaptığı sürede köle yapmadığında düşmandır. nerde kaldı prenseslik. istisnalar kaideyi bozmuyor tabi de işte o istisnalara da prenses değilde şeytan deniyor.

prenslikte ciddi bir sorun olduğu kesin, islama göre prensesliği reklamla pazarlamaya çalışıtığınıza, başlık yapma gereği duyduğunuza göre.. (prensesçi kardeş , o masal prensesleri 5-6 yaşlarını geçtikten sonra gerçeğin bambaşka olduğunu görüp, tarikat şeyhi bile olsa babalarına neler diyor, neler anlatıyor basında da mı okumuyorsun. sokakta ve dünyada, tarihte gördüklerine mi yoksa hala masallara mı inanacaklarını sanıyorsun. sanmıyor da trollük gereği maaşın karşılığı için mi yazıyorsun.
niye gerek duyuyorsun bunu yazmaya, 1400 yıldır inandırılamayana sırf siz yazdınız diye inanılır mı sanıyorsunuz..)

prensesliğini bilmem ama tam bir hanımefendidir. mesela zorla evlendiremezsin, evlenirken kocasından aldığı mehire kimse karışamaz, istediği gibi harcar. kadın çalışmak zorunda değildir, kocası ona bakmak zorundadır. eğer çalışırsa parası kendine aittir, kimse karışamaz, ev geçindirmek onun görevi değildir. ev işi yapmak zorunda değildir, kocası ona bir yardımcı tutmalıdır.

dinen kadının buna benzer bir çok hakları mevcuttur ama aile birliğinin sağlanması için kadın olsun erkek olsun üzerine düşeni yapmalıdır.

şimdi günümüze bakıyorum, ya islamda sorun var ya da müslümanlarda.
şurada yazanla hayat, tutarsız.

kadınlar prenses olmak istemiyor ki, sadece kum torbası gibi yumruklanmamak ve tekmelenmemek istiyor.
8 aylık hamile karısını sırf diz üstü elbise giydi diye döven herif biliyorum.

sar ordan bana 4 prenses.
fazla da sarabirlirsin köle prensesleri cariye prenses yaparım.

islama göre kadın prenses değildir, ikincildir.
itilesidir, dışlanasıdır, kullanılması gereken bir maldır, hükmü geçerli değildir. ve istenildiği gibi kullanılmak haktır. vb. gider, gider de gider.

islamı bilmem ama, bir düşündüm de benden olsa olsa savaşcı prenses zeyna olur. (bkz: swh)

prenses derken şöyle oluyor, temsili değil. * *

prenseslik anlayışınızda büyük bir sıkıntı var sanırım.

buraya kurandan seçmeceler bırakıyorum. siz karar verin prenses mi değil mi?