islamda hoşgörü var mı sorunsalı
başlık "martineden" tarafından 12.05.2021 18:28 tarihinde açılmıştır.
1.
bir kesim ayetlere bakılırsa, "islamda hoşgörü var" demek gerekiyor. kâfirûn suresi'nin 6. ayetiyle bakara suresi'nin 62. ayeti bunlardan. şu ayetlerde:
"öğüt ver, çünkü sen, yalnızca bir öğütçüsün; onların üzerinde bir zorba değilsin."(gaşiya suresi, 22-23. ayetler)
bu anlam ve doğrultuda başka ayetler de var. ( bkz. âl-i imrân suresi, 20. ayet; mâide suresi, 92, 99. ayetler; ra'd suresi, 40. ayet; nahl suresi, 35 ve 82. ayetler; nûr suresi, 54. ayet vesaire.)
"dinde zorlama yoktur." (bakara suresi, 256. ayet)
islamın propagandasını yapan ve "hoşgörü dini" olduğunu savunan, bu ayetleri, özellikle de kâfirun suresi'nin 6. ayetini ve bu son ayeti sık sık kullanırlar. oysa islam hukukunda bu ayetler "mensuh" (hükmü yürürlükten kaldırılmış" ayetlerdendir. bunlar kılıç ayeti denen(âyetü's seyf) diye adlandırılan ayetle (tevbe suresi, 5. ayet) "öldürüşme ayeti"(âyetü'l kıtâl) diye adlandırılan ayetle(tevbe suresi, 29. ayet) ve " cihad ayetleri" yle yürürlükten kaldırılmış sayılmıştır.
şöyle ya da böyle, "hoşgörü" yansıtan ayetlerden başka kesim ayetlere bakıldığında tam ters bir doğrultuyla karşılaşılır. islamın katı bir hoşgörmezliği görülür bu ayetlerde.
" hürmetli aylar çıkınca, puta tapanları, bulduğunuz yerde öldürün. onları yakalayıp hapsedin. her gözetleme yerinde onları bekleyin. eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse peşlerini bırakın. doğrusu allah bağışlar ve merhamet eder."( tevbe suresi, 5. ayet, diyanet'in çevirisi)
"onları nerede bulursanız orada öldürün. ( bakara suresi, 191. ayet; nisâ suresi, 89, 91. ayet)
nisâ suresi'ndeki "öldürün!" buyruğu münafıklar içindir. "ey peygamber! kâfirlerle ve münafıklarla savaş. ve onlara katı-sert davran. varacakları yer cehennemdir. orası ne kötü bir varış yeridir. (bu ayet iki ayrı surede aynen yer almıştır: tevbe suresi, 73. ayet; tahkim suresi, 9. ayet.)
" kitap verilenlerden allah'a, âhiret gününe inanmayan, allah'ın ve peygamberinin haram kıldığını haram saymayan, hak dinini din edinmeyenlerle; boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın!( tevbe suresi, 29. ayet, diyanet'in çevirisi.)
islamda geçerli olan bir şey var: "mümaşat". anlamı; birlikte yürüme. islam güçleninceye kadar "barış içinde birlikte yürüme" yi ilke edinmiştir. biraz " hoşgörü" yansıtan ayetler mümaşat dönemlerinin ürünleridir. mümaşat ilkesi, muhammed'in " savaş hiledir" sözünden kaynağını alır daha çok. islam, tüm insanlar müslüman olana dek, yeryüzünü bir savaş alanı sayar. barış ve hoşgörü de eğer gerekiyorsa savaşın gereği olan hile içindir.
din bu-1 tanrı ve kur'an- turan dursun
.
"öğüt ver, çünkü sen, yalnızca bir öğütçüsün; onların üzerinde bir zorba değilsin."(gaşiya suresi, 22-23. ayetler)
bu anlam ve doğrultuda başka ayetler de var. ( bkz. âl-i imrân suresi, 20. ayet; mâide suresi, 92, 99. ayetler; ra'd suresi, 40. ayet; nahl suresi, 35 ve 82. ayetler; nûr suresi, 54. ayet vesaire.)
"dinde zorlama yoktur." (bakara suresi, 256. ayet)
islamın propagandasını yapan ve "hoşgörü dini" olduğunu savunan, bu ayetleri, özellikle de kâfirun suresi'nin 6. ayetini ve bu son ayeti sık sık kullanırlar. oysa islam hukukunda bu ayetler "mensuh" (hükmü yürürlükten kaldırılmış" ayetlerdendir. bunlar kılıç ayeti denen(âyetü's seyf) diye adlandırılan ayetle (tevbe suresi, 5. ayet) "öldürüşme ayeti"(âyetü'l kıtâl) diye adlandırılan ayetle(tevbe suresi, 29. ayet) ve " cihad ayetleri" yle yürürlükten kaldırılmış sayılmıştır.
şöyle ya da böyle, "hoşgörü" yansıtan ayetlerden başka kesim ayetlere bakıldığında tam ters bir doğrultuyla karşılaşılır. islamın katı bir hoşgörmezliği görülür bu ayetlerde.
" hürmetli aylar çıkınca, puta tapanları, bulduğunuz yerde öldürün. onları yakalayıp hapsedin. her gözetleme yerinde onları bekleyin. eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse peşlerini bırakın. doğrusu allah bağışlar ve merhamet eder."( tevbe suresi, 5. ayet, diyanet'in çevirisi)
"onları nerede bulursanız orada öldürün. ( bakara suresi, 191. ayet; nisâ suresi, 89, 91. ayet)
nisâ suresi'ndeki "öldürün!" buyruğu münafıklar içindir. "ey peygamber! kâfirlerle ve münafıklarla savaş. ve onlara katı-sert davran. varacakları yer cehennemdir. orası ne kötü bir varış yeridir. (bu ayet iki ayrı surede aynen yer almıştır: tevbe suresi, 73. ayet; tahkim suresi, 9. ayet.)
" kitap verilenlerden allah'a, âhiret gününe inanmayan, allah'ın ve peygamberinin haram kıldığını haram saymayan, hak dinini din edinmeyenlerle; boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın!( tevbe suresi, 29. ayet, diyanet'in çevirisi.)
islamda geçerli olan bir şey var: "mümaşat". anlamı; birlikte yürüme. islam güçleninceye kadar "barış içinde birlikte yürüme" yi ilke edinmiştir. biraz " hoşgörü" yansıtan ayetler mümaşat dönemlerinin ürünleridir. mümaşat ilkesi, muhammed'in " savaş hiledir" sözünden kaynağını alır daha çok. islam, tüm insanlar müslüman olana dek, yeryüzünü bir savaş alanı sayar. barış ve hoşgörü de eğer gerekiyorsa savaşın gereği olan hile içindir.
din bu-1 tanrı ve kur'an- turan dursun
devamını gör...
2.
islam felsefesinin temeli pragmatizmdir. zayıfken barışmak, uzlaşmak, hoşgörü önerilirken tuzak kurup boşlukları değerlendirip güçlenmek vaciptir. güçlendikten sonra ise eldeki imkanlar sonuna kadar değerlendirilir ve saldırı pozisyonuna geçilir.
kur'an incelendiğine mekke dönemindeki ayetler ile medine dönemindeki ayetler arasındaki üslub farkı da bu durumu gözler önüne serer.
kur'an incelendiğine mekke dönemindeki ayetler ile medine dönemindeki ayetler arasındaki üslub farkı da bu durumu gözler önüne serer.
devamını gör...
3.
islam, yani tanrı'nın dini en hoşgörülü öğretidir elbette. ayetleri bütünlük içinde cımbızlamadan okursanız herkesin istediğine inanmakta özgür olduğunu, zaten imtihan dünyasının amacının da bu olduğunu (kendinizle yüzleşmek) göreceksiniz. kuran'da sadece nefsi müdafaa savaşına izin vardır: emre1974tr.blogspot.com/201...
devamını gör...
4.
5.
"onları yakaladığınız yerde öldürün; onların sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. fitne/baskı ve bozgunculuk, öldürmekten daha kötüdür. mescid-i haram'da, onlar sizinle çarpışmaya girinceye kadar siz de onlarla çarpışmaya girmeyin. eğer sizinle çarpışmaya girerlerse siz de onları öldürün. işte böyle verilir küfre sapanların cezası! eğer savaşı sona erdirirlerse allah çok affedici, çok merhametlidir." - bakara 191 ve 192.
olsun kanka ortamlarda islam sadist bir din diyelim.
"allah ve resulünden, kendileriyle antlaşma yapmış bulunduğunuz müşriklere bir ültimatomdur bu;
yeryüzünde dört ay daha dolaşın ve bilin ki siz, allah`ı âciz bırakamazsınız. şu da bir gerçek ki, allah küfre batanları rezil eder.
bir de allah ve resulünden insanlara büyük hac günü bir duyuru var: allah da o`nun elçisi de müşriklerden kesinlikle uzaktır. o halde, tövde ederseniz bu sizin için hayırlırdır. yok eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, siz allah`ı acze düşüremezsiniz. küfre saplananlara acıklı bir azabı muştula!
antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size karşı bir eksiklik sergilemeyen ve aleyhinizde başka birine yardım etmeyenler müstesnadır. artık, onlara verdiğiniz sözü belirlenen süreye kadar tam bir şekilde koruyun. şu bir gerçek ki allah, sakınanları sever.
o haram aylar çıktığında artık müşrikleri, kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. yakalayın onları, kuşatın onları, tüm geçit noktalarını tıkayın onların. bunun ardından tövbe eder, namazı gereğince kılar, zekâtı verirlerse, yollarını açın onların. kesin olan şu ki, allah gafûr`dur, rahîm`dir.
eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, allah`ın kelamını dinleyebilsin. sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. böyle yapmanın gerekçesi şudur: bunlar bilmeyen bir topluluktur.
müşriklerin allah katında, onun resulü katında ahitleri nasıl olabilir! mescid-i haram yanında antlaşma yaptıklarınız müstesna. bu şekilde antlaşması olanlara, onlar size doğru-dürüst davrandıkça, siz de doğru-dürüst davranın. allah, sakınanları sever" - tevbe 1-7
6. ayete bakın. oğlum hangi komutan, karşıyı esir alınca ;
"eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, allah`ın kelamını dinleyebilsin. sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. böyle yapmanın gerekçesi şudur: bunlar bilmeyen bir topluluktur."
emrini verir. siz kafayı yediniz galiba. hayır objektif düşünmüyorsunuz da 3 gram empati yapın. hitler bunu elinde esir olsa stalin'e yapar mıydı veyahut tam tersi? oynat evladım, devam edelim.
"anlaşma yaptıktan sonra andlarını bozar ve dininize saldırırlarsa, o inkarcılığın önderleriyle savaşın; çünkü onların andı artık geçersizdir. belki vazgeçerler.
andlarını bozan, elçiyi sürmeye yeltenen ve sizinle ilk defa başlatan topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? yoksa onlardan korkuyor musunuz? inanıyorsanız asıl çekinmeniz gereken allah'tır.
onlarla savaşın ki, allah ellerinizle onları cezalandırıp rezil etsin, sizi zafere ulaştırsın ve inanan toplumun göğsünü ferahlatsın," - tevbe 12-14
yine aynı sürede saldıranlarla savaşın kendinizi savunun emri vardır.
sana birisi savaş açsa "abi gel bu sağ profilden mi öldür?" diyeceğiz, yoksa en doğal refleks ile kendimizi mi müdafaa edeceğiz?
özetle ; islam ayet cımbızlanarak değil, 6236 ayet okunarak sorgulanmalıdır. bütünsel okunmalıdır. bu bir tavsiyedir yoksa dileyen dilediği gibi okusun da, sonra teolojik sohbetlere girmesin. zira her an bükebilirim. bileğini tabii ki, sizin içiniz fesat lan ehehe.
edit ; imla.
olsun kanka ortamlarda islam sadist bir din diyelim.
"allah ve resulünden, kendileriyle antlaşma yapmış bulunduğunuz müşriklere bir ültimatomdur bu;
yeryüzünde dört ay daha dolaşın ve bilin ki siz, allah`ı âciz bırakamazsınız. şu da bir gerçek ki, allah küfre batanları rezil eder.
bir de allah ve resulünden insanlara büyük hac günü bir duyuru var: allah da o`nun elçisi de müşriklerden kesinlikle uzaktır. o halde, tövde ederseniz bu sizin için hayırlırdır. yok eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, siz allah`ı acze düşüremezsiniz. küfre saplananlara acıklı bir azabı muştula!
antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size karşı bir eksiklik sergilemeyen ve aleyhinizde başka birine yardım etmeyenler müstesnadır. artık, onlara verdiğiniz sözü belirlenen süreye kadar tam bir şekilde koruyun. şu bir gerçek ki allah, sakınanları sever.
o haram aylar çıktığında artık müşrikleri, kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. yakalayın onları, kuşatın onları, tüm geçit noktalarını tıkayın onların. bunun ardından tövbe eder, namazı gereğince kılar, zekâtı verirlerse, yollarını açın onların. kesin olan şu ki, allah gafûr`dur, rahîm`dir.
eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, allah`ın kelamını dinleyebilsin. sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. böyle yapmanın gerekçesi şudur: bunlar bilmeyen bir topluluktur.
müşriklerin allah katında, onun resulü katında ahitleri nasıl olabilir! mescid-i haram yanında antlaşma yaptıklarınız müstesna. bu şekilde antlaşması olanlara, onlar size doğru-dürüst davrandıkça, siz de doğru-dürüst davranın. allah, sakınanları sever" - tevbe 1-7
6. ayete bakın. oğlum hangi komutan, karşıyı esir alınca ;
"eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, allah`ın kelamını dinleyebilsin. sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. böyle yapmanın gerekçesi şudur: bunlar bilmeyen bir topluluktur."
emrini verir. siz kafayı yediniz galiba. hayır objektif düşünmüyorsunuz da 3 gram empati yapın. hitler bunu elinde esir olsa stalin'e yapar mıydı veyahut tam tersi? oynat evladım, devam edelim.
"anlaşma yaptıktan sonra andlarını bozar ve dininize saldırırlarsa, o inkarcılığın önderleriyle savaşın; çünkü onların andı artık geçersizdir. belki vazgeçerler.
andlarını bozan, elçiyi sürmeye yeltenen ve sizinle ilk defa başlatan topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? yoksa onlardan korkuyor musunuz? inanıyorsanız asıl çekinmeniz gereken allah'tır.
onlarla savaşın ki, allah ellerinizle onları cezalandırıp rezil etsin, sizi zafere ulaştırsın ve inanan toplumun göğsünü ferahlatsın," - tevbe 12-14
yine aynı sürede saldıranlarla savaşın kendinizi savunun emri vardır.
sana birisi savaş açsa "abi gel bu sağ profilden mi öldür?" diyeceğiz, yoksa en doğal refleks ile kendimizi mi müdafaa edeceğiz?
özetle ; islam ayet cımbızlanarak değil, 6236 ayet okunarak sorgulanmalıdır. bütünsel okunmalıdır. bu bir tavsiyedir yoksa dileyen dilediği gibi okusun da, sonra teolojik sohbetlere girmesin. zira her an bükebilirim. bileğini tabii ki, sizin içiniz fesat lan ehehe.
edit ; imla.
devamını gör...
6.
bunu söyleyebilmek adına bakıyorum müslüman çoğunluğa, türkiyede dahil ve sonuç; yok öle bişi.
eskiden açıkcası var diyebiliyordum çünkü şöyle birşey vardı , diğer müslüman ülkelerde halk zorba ve özgürlük karşıtı iken , türk halkı özgür ve barış içinde yaşıyordu. yani buradaki müslüman halk herkesime karşı hoşgörülü idi ve dolasıyla islamın değil bu ülke halklarının hataları diyebiliyorduk.
öyle idi. herşey geçmişte kaldı ve kendi özvatanımda özgür değiliz hiçbirimiz. şimdi türkiye dahil müslümanın olduğu hiçbir yerde hoşgörü yok.
üzgünüm, bana gerçek islam bu değil demeden önce bunu gösterin.
eskiden açıkcası var diyebiliyordum çünkü şöyle birşey vardı , diğer müslüman ülkelerde halk zorba ve özgürlük karşıtı iken , türk halkı özgür ve barış içinde yaşıyordu. yani buradaki müslüman halk herkesime karşı hoşgörülü idi ve dolasıyla islamın değil bu ülke halklarının hataları diyebiliyorduk.
öyle idi. herşey geçmişte kaldı ve kendi özvatanımda özgür değiliz hiçbirimiz. şimdi türkiye dahil müslümanın olduğu hiçbir yerde hoşgörü yok.
üzgünüm, bana gerçek islam bu değil demeden önce bunu gösterin.
devamını gör...