istanbul'un fethi hadisi uydurmadır

kaynak
ilahiyatçı israfil balcı, istanbul fethiyle ilgili "istanbul (konstantiniyye) muhakkak fethedilecektir. onu fetheden emîr ne güzel emirdir. onu fetheden ordu ne güzel ordudur." hadisi osmanlı kaynaklarında yoktur ve fatih hiç kullanmamıştır.” açıklamasında bulunmuş. hadisin sahih olmadığını ve uydurma olduğunu söylemiş.

türkiye'de olan her şey o kadar g*tümüzden uydurma oldu ki bilinçsiz halk neye inanacağını şaşırdı.
allahını seven şu eğitim seviyesini düzeltsin bu arada.
aile temelde. iyi yetiştirin.
bilgi kaynaklarını da yakıp yıkmayın gerçek elbet ortaya çıkar baştan yazamazsınız.
gerçek nedir? hadi araştırın.

"alla alla. yani peygamber böyle bi şey dememiş mi? hiç mi dememiş, ucundan da mı dememiş" diye hayretle karşıladığım (!) olaydır.
bunu zamanında söyleyenler kafirlikle, vatan hainliğiyle falan suçlanmıştı. hiç kimsenin, yaw, istanbul'un, ya da o zamanki adı neyse, adını bile duymuş olduğu kuşkulu bir adamın bu sözü söylememiş olabileceği aklına gelmemiş mi?
bana kalsa, istanbul'un fethinin 500ncü yılında (ki kendisine ait bir şehrin fethini kutlamak da iyi fikir) kutlamayı düzenleyen menderes hükumetinin yumurtladığı bir yalandır. yalanlarla dolu tarih kitaplarımıza bir yalan da böyle eklenmiştir.

hadislerin hepsi yalan zaten. buda onlardan biri.

hadis meşhur ve fatihin hocası tarafından da kullanılıyor. birçok kişi tarafından da sahih deniyor. hadislere uydurma diyecem diye takla atanlardan birisi sanırım.

bundan 5 yıl önce kur'an kursuna gitmiştim.
hocanın biri bu hadisi hepimize koro şeklinde söyletmişti hem arapçasını hem de türkçesini.
biz de mutlu mutlu bağırarak hep bir ağızdan söyledik.
vayy beee bilmeden neler yapmışız, günah da olur mu?
çocuktuk, bilmiyorduk, affet allah'ım.

hadis bilmem, tarihin bu alanıyla da pek ilgilenmedim.

bu adamın dediği %100 doğru olsa, bunu da kesin kanıtlasa, yine de hadisin yalan olduğunu bile bile adama saldıracak çok kişi var. sıkıntı orada.

ülkedeki müslümanlar zaten kur'an değil ne idugu belirsiz hadislerle sevap point kazanmaya calisiyor ne bekliyorsunuz?

bu günümüzde geçmişte söylenmemiş olmasına rağmen bir sürü fıkranın nasreddin hoca’ya atfedilmesine benziyor. yani o dönem muhammed tarafından bunun söylendiği söylentisini fatih, duymuş ve bundan sebep güç almış da olabilir, olmayada bilir. dolayısıyla yıllar sonra fetih üzerinden g*t yanmasını nasıl çıkarırız diye düşünüp düşünüp, en sonunda bu hadisi bulmuşlar herhalde.

koskoca eba eyyüb el-ensari'nin (allah o'ndan razı olsun) ne işi varmış burada diye sorarlar adama? müjdeye bende mazhar olabilir miyim diye burada o koca yaşına rağmen gelmiş şehid olmuş. şimdi nerden biliyoruz orada o türbenin olduğunu diyen kafaya da bunu anlatmak ayrı bir dert. fatih sultan mehmed han bu müjdeye mazhar olmuştur ve bu hadis bilinciyle istanbul'u islambol yapmıştır. çamur atmayın güneşte izi kalmıyor.

hırkası, kılıcı, eşlerinin şahsi eşyaları, çocuklarının şahsi eşyaları ve sakal-ı şeriflerinin topkapı sarayı'nda sergilendiği, yani günümüze kadar gelebildiği halde mısır'a, yemen'e, iran'a, suriye'ye ve doğu roma imparatorluğu'na elçi gönderen, yani diplomasiden anlayan bir peygamberin sözlerinin tutanakları nerede!?

tanım : bir başlık cümlesi.

bir şeyleri pohpohlamak ve yüceltmek için kaç söz var ortalıkta dolanan. o şunu müjdeledi, bu kuranda yazıyordu.
emin olun bu dinciler atatürk’ü sevseydi kesin onu da birileri bir yerlerde müjdelemiş olurdu.

doğrudur, emeviler tarafından konstantinopolis'in kuşatılmasını meşrulaştırmak için uydurulan bir hadis olduğunu tüm tarihçiler, sahih hadis olmadığını da çoğu ilahiyatçı söyler. bu sözle yezid milleti gaza getirip, toplayıp götürüp koskoca surlar önünde harcamıştır. eyyub el ensari de bunlardan biridir. mezarının bulunma hikayesi de ayrı güzeldir, tavsiye ederim, eğlendirir.

aslında evet hiç kullanmamıştır fatih. zira istanbul'u aldıktan sonra çeşitli yerlere mektup yollatmıştır(eski türklerden kalma ve islamiyete geçilmesiyle birlikte farklı bir kültüre binen müjde şeklidir). işte anadolu ve rumeline, memluk ve akkoyunlulara vs, "biz burayı aldık" şeklinde, mektuplar yollatmıştır. bu mektuplar islamiyete geçiş sonrasında belirli hadisler içerir. fatih'in yolladığı mektupların her birinde 3 tane hadis geçer. ve hiç birinde böyle bir hadis kullanılmaz.

şimdi eğer böyle bir hadis olsaydı fatih kullanırdı, yani dolaylı yoldan adına söylenmiş bir hadis var. yani herşeyi geçtim, sırf bu hadisi kullanarak birçok şey yapabilirdi. bunu bir makam olarak dahi kullanabilirdi, ama yapmadı. yani kayzer sıfatını, italyanlara titreterek söylettiren adamın böyle bir hadisi yok sayması imkansız.

birde haberi olmaması ihtimali var, ki bunun düşüncesi bile saçma, her halükarda haberi olurdu. hadis yalan olabilir diye söyleyen ilk kişi feridun emecen'dir. tabii o direkt yalan dememişti, ama yalan olması muhtemel demişti.

arkadaşlar herkes her şey söyleyebilir ve bunlar arasında çoğu şey boştur ve yine çoğu şeye cevap vermek sadece onu büyürmektir... bazı şeyleri eleştirmek yerine kendi haline bırak takılsın demek gerekiyor. çünkü her sapkın cevap vermeye kalkarsak işin içinden çıkamayız, bitmiyor sürekli artıyorlar

tüm osmanlıca kaynakları taradığına inanmıyorum. gündem olmak için yorum yapmış gibi daha çok.

herkes kendinden birşeyler söylemiştir de, bir tane konuyu tartışan akademik kaynak yok ortada.

şu kaynakta hadisin uydurma olmadığı savunulmakta ve uydurma diyenlerin de istanbul'un fethinden sonra bu iddiayı ileri sürdükleri ifade edilmektedir.

bkz.

hadisi geçtim fetih muhabbeti zaten uydurma. tarih çelişkilerle dolu.

doğru açıklama yapmış.

ulan ülkede herkes tarihçi bee. herkes. vay.

bize iş düşmüyor, biz çıkalım en iyisi başlığı.