1.
altı ay arayla başıma gelen durum. yarın yine kovuluyorum, hem de bir ton borçla.
devamını gör...
2.
birkaç aydır bunca borcun içine girmişken beni çok korkutan durum. ya yarın kovulursam hissi hayatı yaşanmaz kılan bir şey. işi sevdiğimden değil ama çalışma ortamının rahatlığı ve maaş beni bağlıyor. yoksa sokmuşum işine de ekibe de.
"biri gider biri gelir" kafasındaki patronlarımızın hiç umrunda olmaz kattığımız değer.
"biri gider biri gelir" kafasındaki patronlarımızın hiç umrunda olmaz kattığımız değer.
devamını gör...
3.
ay en sevdiğim. tam böyle "amaaan kim gidecek bu saatte işe off" demeye başladığım hafta çıkarıyorlar ya nasıl seviniyorum. personel fazlalığından cümlesini duyunca içim kıpır kıpır oluyor ha. kovulmak demeyelim ya. #2428675
yalnız senin durum sıkıntı borç falan. inşallah bulursun yeni bir iş.
yalnız senin durum sıkıntı borç falan. inşallah bulursun yeni bir iş.
devamını gör...
4.
işten ziyade dünyadan kovulabiliyor muyuz? mümkün mü böyle bir şey?
devamını gör...
5.
bazen farkında olmadan başa gelebilendir. her zaman b planınız olsun en yakınınız bile olsa güvenmeyin. bu toprağın insaninın sağı solu belli olmuyor. iş var diye borca falan girmeyin hemen.
devamını gör...
6.
daha bilgisayar açmayı beceremeyenlerin bile işini görmüş olan beni kovmaya karar verdikten sonra hemen hiçbir şeyi beceremediğim üzerine bir kılıf uydurulduktan sonra kovulup da param ödenmemiştir bir de dalga geçer gibi bahane(bayram sebebi) söylemişlerdi. işin komik tarafı beni kovanın patron ortağı olup o patroncukların, ben kovulduktan kısa süre sonrasında ona inanılmaz fena bir kazık atmaları da olmuştur. polat alemdar'ın yeni sevgilisiydi bu patroncuklardan biri de.
devamını gör...
7.
bir kaç kovuluş sonrasın da insanın kendi kendisinin patronu olmaya yol açar.
tabi o beceriksizlik ile kendi kendini de batırması muhtemeldir.
tabi o beceriksizlik ile kendi kendini de batırması muhtemeldir.
devamını gör...
8.
iş var diye borca girilmemesi gereklidir, yoksa her havadan nem kapmaya neden olabilir
devamını gör...
9.
hastayım diye gitmedim yerime birini almışlar . sabah öğrendim . öğlen gelsin konuşalım demiş geri geldim .
devamını gör...
10.
11.
bi ara ramak kalmıştı.
seni kovarim demisti.
kovmazsan adam degilsin demistim.
kovamadı.
seni kovarim demisti.
kovmazsan adam degilsin demistim.
kovamadı.
devamını gör...
12.
kiminin hayalidir. 6 yıllık tazminat bekliyor içerde.
devamını gör...
13.
bir üniversite öğrencisi olarak yazın boş boş oturmak yerine bir işte çalışayım dedim ve bir pastanecide işe başladım. adam bana her şeyi öğreteceğini söyleyerek 2 gün boyunca köle gibi çalıştırdı ve hiçbir şey öğretme çabasına girmedi. 2. gün ise elime parayı verip kovdu. adam konyalı ve büyük ihtimalle malum partinin destekçisiydi ve gözüm en başından beri tutmuyordu. ama ben bunun altında kalmayarak ağır sözlerimi adamın ağzına teker teker dizdim. bana hiçbir şeyi öğretmediğini, kimsenin annesinin karnından pastaneci olarak doğmadığını, böyle bir patronla zaten çalışmayacağımı ve onun işine ihtiyaç duymadığımı belirttim. oldukça öfkeli hissetsem de zaten daha fazla dayanamayıp istifamı basacaktım ama adam benden hızlı çıktı.
devamını gör...
14.
bağırsak enfeksiyonu geçirdiğimde bir gün daha izin istedim diye kovulmuştum. aklıma o geldi.
devamını gör...
15.
ama ben bunun altında kalmayarak ağır sözlerimi adamın ağzına teker teker dizdim
bu cümledeki hatayı görmezden gelirsek, usta-çırak ilişkisi üzerine kurulu işlerde, hiçkimse sana 2 günde işin inceliklerini öğretmeye çalışmaz. eğer yarın bir restoranın mutfağında işe başlarsan, bu sefer de bir süre sabahtan akşama kadar bulaşık yıkayıp, yerleri silersin. oto tamircide işe başlarsan, bunların üzerine bir de bolca küfür yersin.
ustalık gerektiren işlerde sistem genelde bu şekilde yürür. eğer acele edersen ya da senin aklındaki iş planına göre hareket etmelerini beklersen, bu tarz işlere hiç bulaşmamalısın.
devamını gör...
16.
defalarca başıma gelmiş durum. hepsinde de arkadaşlarla kutladık. 365 gün tatil kazanmak gibi mutlu hissetmiştim başta ama sonra insan maalesef çalışmamaya da alışıyor ve mutlu olamıyor tabi.
2 kere otel resepsiyonundan, 3 kere çağrı merkezinden bir kere de e-ticaret yapan bir firmadan kovuldum. hepsinde de adamı it gibi çalıştırmaya çalıştılar ama ben verdikleri maaşın karşılığı kadar verdiğim için kovdular.
atıyorum çağrı merkezinde adam diyor günde 70 çağrıya bakacaksın ama veriyor 1.2 asgari ücret. koçum 70 çağrının karşılığı 3 asgari ücrettir. e haliyle ben de 20 çağrıya falan baktım kovdular.
otel resepsiyonu da aynı. 8 saat ayakta dikilmeni millete aman efendim kaplan efendim demeni istiyor, 1.1 asgari ücret veriyor. ayakta dikilip millete kaplan çekmem için en az 4 asgari ücret vermen lazım bana. ben de 2 saat ayakta durup arka ofiste diğer işleri yaptım yok çok kaytarıyorsun bilmemne dediler kovdular.
en son çalıştığım e-ticaret firmasında da benden 6 yaş küçük eleman üst perdeden konuştu, 6 tane iş verdi tanesi zaten 1 saat sürüyor neymiş akşama kadar bunlar bitecekmiş. bitecek diyor bir de üst perdeden. 1 tanesini yaptım akşam oldu işler noldu diyor dedim al sana iş. sonra firmanın sahibi aradı ayrılalım dedi iyi dedim arkadaş kalalım.
şu an 1.5 senedir işsizim.
2 kere otel resepsiyonundan, 3 kere çağrı merkezinden bir kere de e-ticaret yapan bir firmadan kovuldum. hepsinde de adamı it gibi çalıştırmaya çalıştılar ama ben verdikleri maaşın karşılığı kadar verdiğim için kovdular.
atıyorum çağrı merkezinde adam diyor günde 70 çağrıya bakacaksın ama veriyor 1.2 asgari ücret. koçum 70 çağrının karşılığı 3 asgari ücrettir. e haliyle ben de 20 çağrıya falan baktım kovdular.
otel resepsiyonu da aynı. 8 saat ayakta dikilmeni millete aman efendim kaplan efendim demeni istiyor, 1.1 asgari ücret veriyor. ayakta dikilip millete kaplan çekmem için en az 4 asgari ücret vermen lazım bana. ben de 2 saat ayakta durup arka ofiste diğer işleri yaptım yok çok kaytarıyorsun bilmemne dediler kovdular.
en son çalıştığım e-ticaret firmasında da benden 6 yaş küçük eleman üst perdeden konuştu, 6 tane iş verdi tanesi zaten 1 saat sürüyor neymiş akşama kadar bunlar bitecekmiş. bitecek diyor bir de üst perdeden. 1 tanesini yaptım akşam oldu işler noldu diyor dedim al sana iş. sonra firmanın sahibi aradı ayrılalım dedi iyi dedim arkadaş kalalım.
şu an 1.5 senedir işsizim.
devamını gör...
17.
bu zamana kadar 1 kere kovuldum, tarafıma yanlış bilgilendirmeden dolayı işten kovulmuştum, yaşım daha 18 di gençlik gururuma yediremeyip ertesi gün gidip işyerini basmıştım ama başarısız oldu.
patron çok aksi bir adamdı benimde deli inat damarım tutmuştu.
içerde kalan bir miktar paramı da vermeyeceklerini söyleyince, 3 ay sonra mahalleden arkadaşları toplayıp baskına gitmiştik.
neyse ki zarar gören olmadı, kalan parayı da fazlasıyla alıp arkadaşlarla bi güzel yemiştik.
allah rahmet eylesin ama çok yavşak bir adamdı.
patron çok aksi bir adamdı benimde deli inat damarım tutmuştu.
içerde kalan bir miktar paramı da vermeyeceklerini söyleyince, 3 ay sonra mahalleden arkadaşları toplayıp baskına gitmiştik.
neyse ki zarar gören olmadı, kalan parayı da fazlasıyla alıp arkadaşlarla bi güzel yemiştik.
allah rahmet eylesin ama çok yavşak bir adamdı.
devamını gör...
18.
onlar kovmadı, ben istifa ettim diyecek bir aslan parçası yok mu hala?
devamını gör...
19.
100 numaralı adam filmini getirin aklınıza. şaban'ın kovulmadığı iş kalmamıştı ve şaban beceriksizin tekiydi. ama yine de mutluydu, annesini saraylarda yaşatmak gibi bir hayali ve umutları vardı.
yani demem o ki, hiç üzelmiyin. yaşananları tecrübe edinin. mesleğinizde iyi olun ki siz onlara değil, onlar size yalvarsın.
yani demem o ki, hiç üzelmiyin. yaşananları tecrübe edinin. mesleğinizde iyi olun ki siz onlara değil, onlar size yalvarsın.
devamını gör...
20.
ön not: çok uzun oldu ama eğlenceli bir hikaye bence. ben yaşarken eğlenmiştim. siz de, okurken eğlenirsiniz diye umuyorum. son cümlede özet var, "kim okuyacak yea" diyenler için.
yaklaşık dört sene kadar bekledikten sonra elde ettiğim başarı. on sene aynı iş yerinde çalıştım. en alt seviyeden başladım. zaman içerisinde yöneticilik pozisyonuna geldim. yönetici olduktan sonra, yanlış yaptıkları şeyleri yüzlerine söylemeye başladım ve kendi bildiğimden taviz vermedim.
işin yürümesi için ekibi büyütmemiz lazım, pazarlama bütçesi oluşturup, web sitesi açmamız, sosyal medyada olmamız lazım. hala eski kafalısınız böyle yürümez dedim. çok konuşuyorsun, bunlar hep maliyet. paramız yok dediler. üstüne bir de, az paraya çok iş yaptırmak istediler. sadece, aldığım para kadar iş yaptım ama yaptığım işi çok iyi yaptım.
sonra, şirketi yurt dışına sattılar. yeni sahiplerin yaptığı ilk şey benim söylediğim gibi bir sistem kurmak oldu. bunu ben mükemmel ileri görüşlüyüm demek için yazmıyorum. onlar bu kadar paragözdü demek için yazıyorum. kim olsa görürdü çünkü, benlik özel bir durum yok.*
daha sonra, mobbing yapmaya başladılar. bu çalışmıyor, huysuz adam vs. falan diye. patronlar dahil, herkes yüzüme söylüyordu ama bu sırada her sene %25 büyüyerek devam ediyordu bulunduğum bölüm. ben de herkesin ortasında "beğenmiyorlarsa çıkartsınlar, tazminatım çok istifa etmem" demeye başladım.
en son patronla konuştuğumda, "benim ürün grubumda satışlar sürekli artıyor ama siz de sürekli ekibin çalışmadığından şikayetçisiniz. ya bu satışların artışının sorumlusu ben değilim, o zaman beni işten çıkartın, ya da ekibin çalışmamasının sorumlusu ben değilim o zaman gereğini yapın" dedim. çalışmayan ekibin müdürü kendisinin sağ koluydu ve direkt patrona rapor veriyordu.* patronla son konuşmam o oldu.
bundan, sanırım 3-4 ay kadar sonra, beraber çalıştığım, benden daha iyi olmayan birini, üstüme yönetici yaptılar. bana duyurulduğu gün "ben kendisini yönetici olarak kabul etmiyorum, bu şekilde sadece rölantide çalışırım" dedim. isyan bayrağını net olarak açtım. işimi de tertemiz, kitabına uygun yaptım. yeni yöneticinin beceremediği işleri, tam bir kurumsal bit yavrusu gibi herkesin gözüne soktum. 6 ay sonra, tazminatımı verip, beni işten çıkarttılar.
özet geç diyenler için en kısa özet: dinsizin hakkından imansız gelir.
yaklaşık dört sene kadar bekledikten sonra elde ettiğim başarı. on sene aynı iş yerinde çalıştım. en alt seviyeden başladım. zaman içerisinde yöneticilik pozisyonuna geldim. yönetici olduktan sonra, yanlış yaptıkları şeyleri yüzlerine söylemeye başladım ve kendi bildiğimden taviz vermedim.
işin yürümesi için ekibi büyütmemiz lazım, pazarlama bütçesi oluşturup, web sitesi açmamız, sosyal medyada olmamız lazım. hala eski kafalısınız böyle yürümez dedim. çok konuşuyorsun, bunlar hep maliyet. paramız yok dediler. üstüne bir de, az paraya çok iş yaptırmak istediler. sadece, aldığım para kadar iş yaptım ama yaptığım işi çok iyi yaptım.
sonra, şirketi yurt dışına sattılar. yeni sahiplerin yaptığı ilk şey benim söylediğim gibi bir sistem kurmak oldu. bunu ben mükemmel ileri görüşlüyüm demek için yazmıyorum. onlar bu kadar paragözdü demek için yazıyorum. kim olsa görürdü çünkü, benlik özel bir durum yok.*
daha sonra, mobbing yapmaya başladılar. bu çalışmıyor, huysuz adam vs. falan diye. patronlar dahil, herkes yüzüme söylüyordu ama bu sırada her sene %25 büyüyerek devam ediyordu bulunduğum bölüm. ben de herkesin ortasında "beğenmiyorlarsa çıkartsınlar, tazminatım çok istifa etmem" demeye başladım.
en son patronla konuştuğumda, "benim ürün grubumda satışlar sürekli artıyor ama siz de sürekli ekibin çalışmadığından şikayetçisiniz. ya bu satışların artışının sorumlusu ben değilim, o zaman beni işten çıkartın, ya da ekibin çalışmamasının sorumlusu ben değilim o zaman gereğini yapın" dedim. çalışmayan ekibin müdürü kendisinin sağ koluydu ve direkt patrona rapor veriyordu.* patronla son konuşmam o oldu.
bundan, sanırım 3-4 ay kadar sonra, beraber çalıştığım, benden daha iyi olmayan birini, üstüme yönetici yaptılar. bana duyurulduğu gün "ben kendisini yönetici olarak kabul etmiyorum, bu şekilde sadece rölantide çalışırım" dedim. isyan bayrağını net olarak açtım. işimi de tertemiz, kitabına uygun yaptım. yeni yöneticinin beceremediği işleri, tam bir kurumsal bit yavrusu gibi herkesin gözüne soktum. 6 ay sonra, tazminatımı verip, beni işten çıkarttılar.
özet geç diyenler için en kısa özet: dinsizin hakkından imansız gelir.
devamını gör...
"işten kovulmak" ile benzer başlıklar
kovulmak
3