iyi adamın on günü

bir mehmet eroğlu kitabıdır.

mehmet eroğlu benim çok sevdiğim ama bir o kadar da tuhaf bulduğum bir yazardır. neredeyse her kitabının tanıtımında, tanıtımı yapılan kitabın yazarın tarzının dışında olduğu söylenir. yani ya yazarın belli bir tarzı yok ya da çok yönlü bir insan kendisi. ben ikinci şıkkı seçenlerdenim.

sadık demir karakterinin oluşturulması bence muhteşem başarı. amerikanvari bir detektif havasında kahramanımız ama eski bir avukat ve çokça okuyan biri olarak da amerikalılardan ayrılan bir yanı var. hayata katlanmayan bir insan. zira iyi insan olarak tanınan kimse bu hayatın yükünü taşıyamaz.

çok aşık olduğu eşi tarafından aldatılan sadık demir hatrı sayılır bir süreyi hapiste geçirmekle kalmaz, bir de üzerine kayıtlı olduğu barodan da atılır ismine çalınan kara yüzünden. bunun tek nedeni eski eşinin sahtekarlığı da değildir. bir diğer neden sadık demir'in iyi adam olmasıdır.

hayatını devam ettirebilmek için ufak tefek dedektiflik işleri yapan sadık demir bu sefer karman çorman bir dava alır ve aslında bu dava ona çözmemesi için verilmiş bir davadır.

bu ilk kitapta daha sonraki kitaplara da sirayet edecek bir lanet başlar.

bence çok iyi bir polisiye kitaptı.