iyi birisi olmak

çok ciddi zarar verebilme kabiliyeti olmasına rağmen gerekmedikçe zarar vermemek, ve sosyal ortamlarda vereceği zararın dozunu ayarlayabilen kişi olmaktır. çünkü bu kabiliyetler kendi sınırını ve hakkını korumak için gereklidir.

zararsız birisi olmak ile sıkça karıştırılır fakat aralarında fersah fersah fark vardır.

mesela mustafa kemal atatürk çok iyi birisiydi, biz böyle anlatırız, böyle biliriz.
ama asla zararsız birisi değildi.
inanmazsanız zamanın yunan generallerine sorun, anlatırlar.

aslında kolaydır.
nefretten beslenen bir ailede yaşamamış olmak en büyük şartıdır.
sadece kötülük yapmayıp, kötü düşünmeyeceksiniz.
hayat zaten sizi iyi biri yapar.

he biraz üzerine koyup "güzel insan" olmak zaten mesela.
o zor, onun yolu taşlı.

sözlüklerde;
insanlara duymak istediklerini yazıp, pc ya da telefon başında zihnindeki tüm iğrençliklerini kimseye göstermeden yapmak anlamına gelir.
yani,
saklı yapıyorsan ve insanlara görmek istediği bir profil yaratabiliyorsan, sen iyi birisin.
insana dair olan duygu, eylem ya da olgudan açıkça bahseden biri ortaya çıkınca "bu kötü! bu kaka!" diyebilmektir iyi birisi olmak.

umarım olursun.

(bkz: diğerkam)

kızıyorlar arkadaşlar bundan böyle kötü birisi olmak için çabalayacağım.
kötülük hususunda ola ki bocaladım, iyi miyi bir şeyler yaptımmm diyelim bunları görürseniz sevabına beni uyarın ben kötü niyetimle yapmıyorum ay işte becerecez neyse.

kendinden başka herkesin işine yaradığını anladığın an iyi birisi olmaktan vazgeçersin. geçmelisiniz de zaten. bu hayatta öğrendiğim en önemli derslerden biri budur.

cok gazoz icmekten gecer. evet.

yıllar boyu hep kötülükle mücadele ettim, bunu hep empati yaparak kötüler gibi düşünerek yaptım.

ben olsaydım nasıl yaparım diyerek düşündüm!

aklınıza gelmiş gelebilecek en ağır suçları bile mental olarak işledim, benimle en azılı suçlu arasında en ufak bir fark yok! ikimiz de zihinsel olarak aynı süreçten geçtik.

ama sistem kötüyü parmaklıklar arkasına atarken beni el üstünde tuttu, kötülükle mücadele ettiğim için.

şimdi dönüp geriye baktığımda kendimle kötü arasında hiçbir fark göremiyorum.

şimdi söyle bunun vicdan azabıyla yaşayabilir misin?

bir mücadeledir; kokuşmuşluğa, düzenbazlığa ve grileşen her şeye.

hayatta bir saf iyisi vardır. birazcık salaktırlar, varoluşları itibariyle kötülük yapamazlar. hah işte, ben bu insanları "iyi birisi" kategorisinde değerlendiremiyorum maalesef.

elinde kötülük fırsatı olması, yaptığı takdirde kendisine bir zarar gelmeyecek ve aynı zamanda çıkarlarına da hizmet etse bile iyi davranmaktır. tabii burada bence kişinin etik ve ahlak yargıları da devreye girer.

mesela sırf gösteriş yapmak için toplu taşımada yaşlı veya ihtiyaç sahibi birine yer veren kişi hala "iyi birisi" midir? bence değildir, ama onun yaptığı davranış "iyi bir davranış" olmuştur.

kötülük fırsatı olduğu halde iyi olmayı seçen herkese selamlarımı sunarım. hep derler ya dünya sizin hatrınıza dönüyor diye. evet bence biraz böyle.

iyi birisi olmak, kaybetmektir.