#ödüllü filmler
gerçek hayattan uyarlama olan 2009 yapımı film. julia child diplomat olan eşiyle 1948 ‘de fransa’da yaşamaktadır. farklı bir uğraş denemek amaçlı bir aşçılık okuluna gider. boş zamanlarını değerlendirmek için gittiği bu okul , hayatını değiştirecektir. 2002 yılında ise julie powell ise bir çağrı merkezinde operatör olarak çalışmaktadır. sıkılmıştır ve kendine iyi bir uğraş arayışındadır. julia child’ın yemek tariflerini yapmaya başlayınca hayatı değişmeye başlar. farklı zamanlarda yaşamış iki kadının hayatını değiştiren olay da yemek yapma tutkuları olacaktır.
*bafta ödülleri- en iyi kadın oyuncu
* kadın film gazetecileri ittifakı- eda kadın odak ödülü( meryl streep)
* bmi film ve dizi müzikleri(2010)- bmi film müzik ödülü
* boston film eleştirmenleri ödülleri(2009)- en iyi kadın oyuncu( meryl streep)
* yayın film eleştirmenleri ödülleri(2010)- eleştirmenlerin seçimi ödülü- en iyi kadın oyuncu (meryl streep)
* altın derbi ödülleri (2010)- baş aktrist (meryl streep)
* altın küre (2010)- en iyi kadın oyuncu (meryl streep)
*kansas film eleştirmenleri ödülleri( 2009)- en iyi kadın oyuncu (meryl streep)
* new york film eleştirmenleri birliği ödülleri (2009) - en iyi kadın oyuncu (meryl streep)
*new york film eleştirmenleri- en iyi kadın oyuncu (meryl streep)
* italyan çevrimiçi film ödülleri - en iyi kadın oyuncu (meryl streep)
* oklahoma film eleştirmenleri birliği ödülleri (2009)- en iyi kadın oyuncu( meryl streep)
* phoneix film eleştirmenleri derneği ödülleri(2009)- en iyi kadın oyuncu( meryl streep)
* uydu ödülleri(2009)- en iyi kadın oyuncu( meryl streep)
* kadın film gazetecileri ittifakı- eda kadın odak ödülü( meryl streep)
* bmi film ve dizi müzikleri(2010)- bmi film müzik ödülü
* boston film eleştirmenleri ödülleri(2009)- en iyi kadın oyuncu( meryl streep)
* yayın film eleştirmenleri ödülleri(2010)- eleştirmenlerin seçimi ödülü- en iyi kadın oyuncu (meryl streep)
* altın derbi ödülleri (2010)- baş aktrist (meryl streep)
* altın küre (2010)- en iyi kadın oyuncu (meryl streep)
*kansas film eleştirmenleri ödülleri( 2009)- en iyi kadın oyuncu (meryl streep)
* new york film eleştirmenleri birliği ödülleri (2009) - en iyi kadın oyuncu (meryl streep)
*new york film eleştirmenleri- en iyi kadın oyuncu (meryl streep)
* italyan çevrimiçi film ödülleri - en iyi kadın oyuncu (meryl streep)
* oklahoma film eleştirmenleri birliği ödülleri (2009)- en iyi kadın oyuncu( meryl streep)
* phoneix film eleştirmenleri derneği ödülleri(2009)- en iyi kadın oyuncu( meryl streep)
* uydu ödülleri(2009)- en iyi kadın oyuncu( meryl streep)
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "mandalina soyarken utanan insan" tarafından 10.03.2021 13:12 tarihinde açılmıştır.
1.
izlerken acıktığınız, ağzınızın suyunun akmasına neden olan keyifli ve akıcı bir film. mastering the art of french cooking adlı kitabı ve tv şovlarıyla amerika'ya yemek yapmayı sevdiren julia child [merly streep]'ın (1912-2004) ve kocasının da teşvikiyle 2002 yılında child'ın kitabındaki tüm yemekleri 1 yıl içinde yapma ve bununla ilgili bir blog yazma kararı alan julie powell [amy adams]'ın hayatlarından kesitler izlediğimiz film, tamamıyla gerçek 2 yaşam hikayesinden kurgulanmış... geçmiş ile günümüz, julie ve julia arasındaki benzerlikler, platonik bir hayranlığın doğru yönlendirildiğinde belki de hayat kurtarabileceği ve kesinlikle lezzetli yemekler üzerine keyifli bir yapım... filmin başında da dediği gibi "2 gerçek hikayeye dayanmaktadır."
meryl streep'in julia child'dan daha julia child olduğu, her sahnede daha da devleştiği bir oyunculuk izletiyor bizlere. her sahnesi iştah açıcı, her sahnesi ilham verici olmasının yanında güzel bir seyir zevki de sunuyor.
meryl streep'in julia child'dan daha julia child olduğu, her sahnede daha da devleştiği bir oyunculuk izletiyor bizlere. her sahnesi iştah açıcı, her sahnesi ilham verici olmasının yanında güzel bir seyir zevki de sunuyor.
devamını gör...
2.
trt1 kanalı vesilesi ile halen seyretmekte olduğum filmdir.
filmin başını kaçırdım sonuna da henüz ulaşamadım ancak çok sevdiğim için bir yandan izlerken bir yandan da yazıyorum. kim oynamış, kimin hayatını canlandırmış o kısmı her yerde yazıyor zaten.
ben sadece gördüklerimi yazmak istiyorum.
julie, call center gibi bir yerde çalışan bir kadınken mastering the art of french cooking isimli kitap ile karşılaşır ve kendisine bu kitabı 1 yıl içerisinde bitirme hedefi koyar. böylece rutin ve çekilmez hayatında bir şeyleri değiştirmek istemektedir. film, kitabın yazarı olan julia ile bu kitabı kendisine hedef kıyan julie'nin hayatlarının paralel ilerleyişini konu almaktadır.
julie'nin julia'yı tanımasını işleyen bu filmi izlerken 2 kadının hayatlarındaki mücadelelerine tanık oluyorsunuz.
film çok güzel ilerliyor. her iki karakterin eşleriyle olan destekleyici ve romantik ilişkileri üzerine biraz da bürokratik ve politik konular serpiştiriliyor.
film o kadar insancıl, o kadar içimizden ki, izlerken garip bir huzur hissediyorsunuz. politik göndermeleri ve kötü diyebileceğimiz karakterler bile günümüze kıyasla oldukça naif.
konuları çok alakasız ama filmi izlerken nedense aklıma (bkz: you've got mail) filmi geldi.
ayrıca filmi izlerken bir insanın hayatında marjinal bir değişikliğe gitmesinden, start-up firmaların ilk kurulmalarına kadar süreçlerin başarıya ya da başarısızlığa doğru ilerlerken sıklıkla karşılaştığı her tür zorluklar ve her tip insanları görebiliyorsunuz.
- sizi bu işten vazgeçirmeye çalışan insanlar
- size içten bir şekilde destek olan ve bundan mutluluk duyan insanlar
- size sadece "katlanan" insanlar
- size kambur olan insanlar
- sizin yolunuza taş koymaya kalkışan insanlar.
ayrıca
- ilk başladığınızda hep olduğumuz yerde sayıyormuş gibi hissettiğiniz o bitmek bilmeyen uzuuun süreç
- kendinizi dünyada kalabalığın içinde yalnız hissettiğiniz o anlar
- acaba yaptığım şeyler dünya üzerinde hiçbir şeyi değiştirmiyor ve kimse tarafından fark edilmiyor mu diye düşündüğünüz o karamsar geceler
- sonra yeterince azimli ve planlı iseniz bir anda pik yaptığınız o an
- ve nihayet o tehlikeli pik'e aldanmadan istikrarlı ilerlerseniz ve taviz vermezseniz ulaşacağınız gerçek zafer.
film size bu konuyu kalbinizi ısıtacak bir şekilde anlatıyor.
feleğin çemberinden geçen ve 90'larda çocukluk geçiren birisi olarak film bende bu izlenimi ve hissiyatı uyandırdı. başkaları için farklı anlamlar da ifade edebilir.
filmin başını kaçırdım sonuna da henüz ulaşamadım ancak çok sevdiğim için bir yandan izlerken bir yandan da yazıyorum. kim oynamış, kimin hayatını canlandırmış o kısmı her yerde yazıyor zaten.
ben sadece gördüklerimi yazmak istiyorum.
julie, call center gibi bir yerde çalışan bir kadınken mastering the art of french cooking isimli kitap ile karşılaşır ve kendisine bu kitabı 1 yıl içerisinde bitirme hedefi koyar. böylece rutin ve çekilmez hayatında bir şeyleri değiştirmek istemektedir. film, kitabın yazarı olan julia ile bu kitabı kendisine hedef kıyan julie'nin hayatlarının paralel ilerleyişini konu almaktadır.
julie'nin julia'yı tanımasını işleyen bu filmi izlerken 2 kadının hayatlarındaki mücadelelerine tanık oluyorsunuz.
film çok güzel ilerliyor. her iki karakterin eşleriyle olan destekleyici ve romantik ilişkileri üzerine biraz da bürokratik ve politik konular serpiştiriliyor.
film o kadar insancıl, o kadar içimizden ki, izlerken garip bir huzur hissediyorsunuz. politik göndermeleri ve kötü diyebileceğimiz karakterler bile günümüze kıyasla oldukça naif.
konuları çok alakasız ama filmi izlerken nedense aklıma (bkz: you've got mail) filmi geldi.
ayrıca filmi izlerken bir insanın hayatında marjinal bir değişikliğe gitmesinden, start-up firmaların ilk kurulmalarına kadar süreçlerin başarıya ya da başarısızlığa doğru ilerlerken sıklıkla karşılaştığı her tür zorluklar ve her tip insanları görebiliyorsunuz.
- sizi bu işten vazgeçirmeye çalışan insanlar
- size içten bir şekilde destek olan ve bundan mutluluk duyan insanlar
- size sadece "katlanan" insanlar
- size kambur olan insanlar
- sizin yolunuza taş koymaya kalkışan insanlar.
ayrıca
- ilk başladığınızda hep olduğumuz yerde sayıyormuş gibi hissettiğiniz o bitmek bilmeyen uzuuun süreç
- kendinizi dünyada kalabalığın içinde yalnız hissettiğiniz o anlar
- acaba yaptığım şeyler dünya üzerinde hiçbir şeyi değiştirmiyor ve kimse tarafından fark edilmiyor mu diye düşündüğünüz o karamsar geceler
- sonra yeterince azimli ve planlı iseniz bir anda pik yaptığınız o an
- ve nihayet o tehlikeli pik'e aldanmadan istikrarlı ilerlerseniz ve taviz vermezseniz ulaşacağınız gerçek zafer.
film size bu konuyu kalbinizi ısıtacak bir şekilde anlatıyor.
feleğin çemberinden geçen ve 90'larda çocukluk geçiren birisi olarak film bende bu izlenimi ve hissiyatı uyandırdı. başkaları için farklı anlamlar da ifade edebilir.
devamını gör...