kaçak elektrik kullanan insan

hak yemeye meraklı insandır. kullandığı elektrikle çaprılması yakındır. kendine , insanlığa saygısı yoktur. vah vah çok yazık.

bunun faturasını kaçak elektrik kullanmayan insanlar ödüyor. kaçak elektrik tüketim bedeli.yani şu bile başlı başına rezalet

gözü doymaz bir insandır. büyüyünce ne olacaksın sen bakayım? hırsız mı olacaksın?

parasını senin benim cebimden çıkarır.

helal etmiyem

(bkz: kürt)

asalak.

kaçınılmaz sona gider.

kul hakkının dibine kadar günah işleyen kişi. ayda vereceği 300-500 lira yerine , başkasına ödeterek kendine cehennemde lüks bir konut inşa ettiriyor. maşallah süper zeka .

daha demin arkadaşla konuştuk. kuracağımız devasa veri merkezi için kaçak elektrik kullanacağız. bildiğiniz üzere yapay zeka deli gibi elektrik harcayan bir arkadaş.

hırhız. üstelik kamu malından çalan hırhız.

şehirlerinden belli bir süre ile sürgün edilerek cezalandırılmalı. böylece kaçak elektrik kullanımının toplu yaşandığı coğrafyalar sindirilmeli. bu kişiler müstakil evde asla oturtulmamalı.

bazı şeylerin cezası taş ocaklarında çalışmak olmalı.

o ahırına dâhi bağladığı trafonun üstüne oturtulması gereken insandır. hırsızdır açık ve net. elinden şu an elektrik çalmak geliyor onu yapıyor fazla imkan bulsa donunu bile çalmaktan çekinmeyeceğini herkes biliyor zaten.

hükümet desteği sayesinde piyasada tekel haline gelen ve buna güvenerek de taş devrinden kalma kablolarla rezil ötesi hizmetlerini fahiş fiyattan sunan beşli çete ve türevlerinin cebine girmesi muhtemel milyoncuklardan 3-5 kuruş tırtıklayan üstün zekalı insandır.

başarılarının devamını diliyorum.

ücretini elektrik ödeyenlere dayayan şirketten daha ahlaksız değildir. yani adam kaçak elektrik kullanıyorsa her gün denetle hususi ekipler tut bununla mücadele et kaçak elektrik bedeli adı altında adamın seni tokatlamasının faturasını nasıl bana kesersin? yani biri kaçak elektrik kullanıyor bu yanlış ama biri bunu kullandı diye bir özel şirket bunu hepimize fatura ediyorsa bu bin yanlış.

şaka gibi ama evet. isyan da etsem küfür de etsem yine ödeyeceğim.

adamlar ahırındaki eşek için ufo açıyorlar a..k.. ama bir türlü kendilerini eşit hissetmiyorlar.

öncelikle, elektriği "doğal hakkımız olan doğal kaynak" olarak tanımlayıp, bedelini ödemeden kullanmayı meşrulaştırmak, temel bir yanılgı. elektrik, üretimi, iletimi ve dağıtımı için milyarlarca liralık yatırım, bakım ve işletme maliyeti gerektiren, karmaşık bir altyapı ve hizmetin sonucu olarak sunuluyor sana. eğer birileri bu hizmetin bedelini ödemeden faydalanmak, bu maliyetleri düzenli olarak ödeyen milyonlarca vatandaşın, yani hepimizin hakkına girmekten rahaysız olmuyorsa, bu onların hamamböceği zihniyetini gösterir. "benim hakkım geçtiyse helal olsun" demek, hırsızın çaldığını "helal" kılmaktan ibarettir.

kaçak elektrik kullanımını eleştirenleri "kürt düşmanı" veya "devlet tapar" gibi yaftalarla hedef almak ise, tartışmayı kişiselleştirmek ve asıl sorundan uzaklaştırmaktır. bu tür yaftalamalar, konunun etnik bir mesele olmadığını, aksine tüm vatandaşları ilgilendiren bir adalet ve sorumluluk meselesi olduğunu göz ardı edip, hak yenmesini, hırsızlığı teşvik etmektir sadece. üstüne üstlük faturasını düzenli ödeyen bir kürt vatandaşın da, kaçak kullanım nedeniyle artan maliyetlerden etkilendiğini, hatta bu yükün bir kısmını omuzladığını gözardı etmek de cabası. hakaret ve küfürle dolu bir dil kullanmak, başlı başına söylemin ciddiyetini ve geçerliliğini yok eder.

devletin kaynakları nasıl yönettiği, özelleştirmeler veya enerji politikalarının tartışmalı olduğunda neredeyse herkes hemfikir elbette, ancak bu eleştiride, hırsızın yaptığını meşrulaştırmaz. bir sistemin yanlış olduğunu düşünmek, o sistemin kurallarını ihlal etme hakkını vermez; aksine, değişim için yasal yolları kullanmayı işaret eder.

son olarak, özellikle belirli bölgelerde kaçak elektrik kullanımının yüksek oranlarda seyretmesi, sadece "doğal hak" söylemiyle açıklanamayacak, daha derin sosyo-ekonomik ve kültürel dinamikleri olan bir sorundur. hırsızlık yapanı kürt olduğu için kimse eleştirmiyor, kürtlerin arasındaki bu hırsızların bu tür başlıklarda normalleştirilme çabaları, savunulmaları daha beter bir kafa. bu kısır döngüyü kırmak yerine, durumu "işini bilmek" olarak yorumlamak, aslında o bölgelerin geleceğine dair sorumluluktan kaçmak ve toplumsal bir sorunu bireysel bir "kurnazlık" olarak sunmaktan ibaret.

başlığı okuyunca ilk aklıma gelen şehir olmasının altındaki sebep ne olabilir acaba? şehir kendi halinde bir şehir ama devlet öyle mi; sorunlu halka sorunsuz, kaçak her şeye müsaade ediyor.
sorsak hâlâ buradaki bunların ne sorunları bitiyor ne dertleri…
biz öyle miyiz mesela? her şeyi bedava ve güzellikler içinde çabasız yaşadığımız için sıkıntı yok.

doğrusunu isterseniz, şu veya bu şekilde elektrik adı altında milyonlarca dolar vurgun yapan soygunculardan bence daha masum. evet o da faturasını bize ödetiyor, soyguncuya zarar vermiyor. ama asıl büyük soyguncu hırsız ortadayken önce onun engellenmesi gerekir. aksi takdirde hedef şaşırmış oluruz.
bilmem neredeki bilmem kaç kişi yakalansa dahi bize bir faydası oluyor mu: hayır. o vatandaş hırsız da, soygun şirketleri değil mi..
neden bataklığı kurutmakla değilde ürettiği sivrisineğe kızmakla vakit kaybedelim.