kaçak elektrik kullanan doğu insanı

elektriği kaçak kullanıp, parasını senin benim cebimden çıkaran insandır. şerefsizdir, şark kurnazının tekidir.

mesela bakkala gideceksiniz diyelim. bakkala hırsız girip bir şeyler çaldı. ve bakkal amca hırsızı bulamadığı için bunun parasını sizden kesiyor. bu da böyle bir şey işte. devlet, elektriği kaçak kullananı bulamadığı için parayı kaçak elektrik kullanan vatandaştan alıyor. mevcut hükümet de bu sorunu pek çözmeyeceğe benziyor. ve bu tipler sonra da "devlet bize bahmii" diye geveliyorlar.

işbu entry'de ırkçılık yapılmamıştır. doğu illerinde sadece kürtler yaşamıyor. araplar, zazalar vb. başka ırka mensup insanlar da var. ayrıca her doğulu kaçak elektrik kullanmıyor.

milletçe sevip sahiplendiğimiz kişidir. o' nun yerine biz öderiz.

hırsızdır arsızdır şerefsizdir.

doğu ne hizmet görmüş ki neyin vergisini versin..

bir de bunun faturasını tüm kürt halkına kesenler var. istisnalar kaideyi bozmaz, kaçak elektrik kullananlar vardır ama sürekli bu şekilde kürtler üzerinden böyle basitçe şeyler yüzünden ahkam kesmek cidden baydı artık. başka şeyler bulun bunların modası geçti.

özellikle kaçak elektrik kullanımı etrafında tartışılan bu olgu bir ülke gerçeğini işaret etmektedir. tespiti sayısal verilerle ortaya koymak ırkçılık değildir.
ayrıca ırkçılık yapılmadığını iddia edip mezopotamya'da yaşayan tüm halkları kürt etnisitesine indirmek faşizmin dik alasıdır. her fırsatta mağduru oynayıp pervasızca hakaret eden ırkçı-kürtçü faşist tayfa, anadolu, orta asya ve avrasya ile beraber devasa coğrafyadaki türk realitesini ise yok sayan tavırlarına açıklama getirememektedir.

kaynak

ek: ülkenin batısında sadece türklerin yaşadığını iddia ederek açıkça faşistlik yapanların, sözlük formatını yok sayarak '' gerizekalılar, köpekler'' diye kuduzlaşarak saldıranların gerçeğin çıplaklığı karşısında saldırganlıkları bugünün sorunu değil. bunlar dün de böyleydi.

elleri dert görmesin dediğim kürttür.

sen 100 yıldır yağmaladıklarının ve çaldıklarının hesabını bir öde bakalım.

ormanları talan ettiniz.
her tarafa duvarlar verip barajlar yaptınız.
binlerce köyü suyun altında bıraktınız.
doymadınız gittiniz bir de binlerce yıllık tarihi yerleri de suyun altında bıraktınız.
bütün madenleri hiç ettiniz.
petrol, bakır ve nice madeni 100 yıldır çıkarıp satıyorsunuz.

adamın suyunun önüne set çekip o suyla ürettiğiniz elektriği adama satmaya çalışıyorsunuz.

ama sizin derdiniz başka.
tayyip sizin ebenizi beller.
sizin gücünüz tayyip’e yetmez!
saldırabileceğiniz sadece kürtler vardır.

kürt arkadaşlar alınmasın ama istanbul'da kürt oranı %10, kaçak kullanım oranı %11
diyarbakır'da kürt oranı %65, kaçak kullanım oranı %65.

lan bu kadar milimetrik nasıl olabilir ahahah. şüphesiz gören gözler için burada sosyolojik sebepler vardır.

bir kırtasiye de çalışmıştım bir hafta adam kaçağın abartıp düğmeye bağlamış. düğmeyle ister kaçağa ister normale atıyordu. zaten fotokopiyi de abartmış tüm her şey fotokopi ile çekiyor. kitaplar pahalı olunca bunlara yarıyor. ona rağmen bir öğrencinin maliyeti 250 tl idi oda geçen sene şimdi durum ne bilgim yok.

bu işin ekonomiyle gelişmişlikle alakası yoktur. kaçak kullanım kürt nüfusuyla doğrudan orantılıdır.

yasal soygun yapacaksan banka kuracaksın demiş atalarımız. doğuda kaçak elektrik kullanan kürtler motifi, devletin kürtler ve türkler arasına düşmanlık sokmak için kullandığı yüzlerce aygıttan biridir ve bu aygıt ülkenin, devletin her dediğine biat eden, ırkçı, faşist bozkuburkurtları tarafından yükseltilerek yıllardır kullanılmaktadır.
bu bozkuburkurtlarına bir şey söylemenin yararı yok. diğerleri için söylenecek şey şu: kayıp ve kaçak nedir bunu biliyor musunuz? türkiye'de üretilen enerjinin ne kadarı kayıp ne kadarı kaçak olarak üreticinin hanesine zarar olarak yazılıyor biliyor musunuz? yerli ve milli, asil ve necip türk sanayicisinin, asil ve necip türk turizm işletmecisinin, asil ve necip türk avm işletmecisinin gerçekten kullandığı enerjinin parasını kuruşu kuruşuna ödediğine inanacak kadar safdil misiniz. türkiye'de (bakın kaçak değil) kayıp oranının yıllardır belli bir düzeyin altına düşürülemediğini, çünkü bu kayıp enerjinin, aslında kaçak elektrik olduğunu biliyor musunuz? peki bu kayıp enerjinin toplamı bozkuburkurtlarının diline doladığı kürtlerin kaçak elektriğinin en az üç katı olduğunu ve hiçbir önlemin de bilerek alınmadığını da tahmin edebiliyor musunuz.
bilmiyorsanız elektrik mühendisleri odası'nın yayınları bir tık ötenizde, açın bakın

beyni yok ama fikri var. bir de bakkala hırsız girdi örneği veriyor.
la hırsız malı çaldı diye hırsızın çaldığı şeyi sana ödetiyorsa bakkal burada suçlu ne hırsızdır ne de bakkal.
bir mal varsa o da sensin.
neden itiraz etmiyorsun?

ayrıca en iyi algilardan biridir bu. ama öyle bir gerçeklik yok. ıstanbulda kocaelide bursada dönen kaçak elektriğin hesabi yok.


diğer husus herifler iki kuruş kazanan vatandaşa karşı elektrik patronlarının tarafını tutuyor.

kaçak elektrikten sizin anladığınız buzdolabı, tv, ampül kullanmak olabilir ancak zamanında tedaş’ta (evet o zaman adı buydu) çalışmış biri olarak söyleyeyim, kaçak elektrik isyanı adamların evlerini duvar içlerine döşedikleri rezistanslarla ısıtmaları. yoksa biz de geçinmekte zorlanan, muhtaç insanların elektriğini hiçbir zaman kesmedik o dönem. tedaş kesim emri verse de gittiğimizde abone bulunamadı ya da kapı açık değildi gibi bahaneler uyduruyorduk. bunu yetkililer de biliyordu. duvarlarına rezistans döşemiş adamların yanında yılbaşına tv ve ampül kullanarak giren insanlar arasında dağlar kadar fark var. bu rezistans olayı da büyük çoğunlukla doğudan geliyordu. al sana kaçak elektrik bedeli.

elektrik çalarlarken akıma kapılıp geberip giderler. bakın hele şuna nasıl da kızıyor.

kuzeniyle ilişkiye giren, hayvanlara eziyet eden, swinger yapan batı insanından daha iyi oldukları kesin.

hobi olarak gene kullanın da acaba kimya endüstrisi üzerine aktiviteleriniz falan mı var köyünüzde; bu nasıl bir enerji tüketimi? (bkz. alttaki haber)

bu arada köydeki "1 günlük" kaçak elektrik kullanım miktarı ve 23 bin abonenin "1 aylık" elektrik kullanımı denkliğinden bahsediliyor. oraya dikkat.



kaynak: x.com/yirmiucderece/status/...

not: bu arada doğu ve güneydoğu insanlarını genelleme niyetiyle bu tanımı girmedim. yani böyle konularda kendim başlık açmıyorum. basit bir aratmayla uygun olmasa da en uygunu olarak önüme çıkan bu başlığa yazdım. kendim midyat'ta bir süre yaşamış biriyim zaten. kaldı ki doğu/güneydoğu insanlarını genelde severim. bir de haber beni cidden şaşırttı. ohannes dedim içimden hatta. *

1 köy 23 bin kişinin hakkını çalıyor. düşünün böyle kaç tane köy var?

bir de mağduruz falan diye ağlıyorlar gerçekten kelimeler kifayetsiz kalıyor. ayrıca bunların su faturası falan ödediğinden de şüpheliyim oraya da el atsalar kim bilir neler çıkacak.

sosyal yardım, çocuk yardım parası, yeşil kart dahi alıp mağdur olabilme potansiyeline sahip insandır. batıdakilerin vergisini sömürür. şark kurnazının tekidir. doğu tamamen batıya yük olan bir böyledir. ayrılıkçı türkler fikri boşuna çıkmadı.

eşitlik, hak, hukuk kanzi ya. 100 kilo altın takıp fatura ödemeyen azad varken, faturalarını ödeyen alparslan'ı ne yapacaksın.

kul hakkıdır.