1.
kadeh tokuşturma adeti başlangıcı aslında seneler önceye uzanan bir harekettir. zehir ile öldürmenin kolay ve meşhur olduğu dönemlerde, neticesinde tiyatrolarda veyahut romanlarda, eski dönemde bu tür işler hep zehir ile çözülüyor, dramatik olaylarda kendilerini öldürmek için seçtikleri yol zehir oluyor ve benzeri, kadeh tokuşturmak bir güven simgesi imiş. karşınızdakine güvenmiyorsanız kadehinizi, karşınızdaki kişinin üstüne getirerek bir miktar onunkine döker; eğer güveniyorsanız kadehlerinizi tokuştururmuşsunuz. bir başka deyişte de ev sahibi kadehini kaldırarak, misafirlerden kendi kadehine içkilerinden bir damla dökmesini istermiş ve bu işlem sırasında kadehler tokuşmuş olurmuş.
bu tokuşturma zamanla cesaret göstergesi de olmaya başlamış. cesareti ile ön plana çıkması gereken kişiler, kendilerine uzatılan kadehin altına kendi kadehlerini vurarak zehirlenmekten korkmadıklarını gösterirlermiş.
belli kurallara göre yapılan bu jestin ayrılmaz bir parçası olarak da ''şerefe'' sözü söylenir. mutluluğa, sağlığa adanan içkiler de vardır tabii ama bunların anlamları yeterince açık iken şerefe öyle değil. kimi için gerçekten ''şeref'' için söylenir bu söz. kimileri ise şer-ef sözcüklerini, yani kötülüğün uzaklaşmasını dile getirirler. masaya oturduğumuz gibi kalkacağımızın sözünü vermek veya masada anlatılanların ve yapılanların masanın dışına çıkmayacağını belirtmek gibi anlamlara da gelir bu sihirli sözcük.
gelelim tekrar kadeh tokuşturmaya ya da kadeh kaldırmaya. eski yunan mitlerinde tanrılara kaldırılan kadehlere baktığımız zaman amacın, üstün bir varlığı onurlandırmak olduğunu görürüz, amaç yüceltmektir. fakat bu bir arkadaştan veyahut olaydan bahsederken de dikkat çekilmek ve anlatılan olayı yüceltmek için yapılacak bir jesttir. kadehler kalktıktan sonra tokuşturularak samimiyet ve güven ortamı daha da kenetlenir, duygular paylaşılır.
kadeh tokuşturmanın güven ortamından başka bir anlamı daha var: sesi! bir başka görüşe göre içilen içkinin hitap ettiği duyular kadehin de tokuşması ile tamamlanmış oluyor. rengi ve duruşu gözümüze, soğukluğu elimize, tadı dilimize ve kokusu burnumuza hitap eden içkinin kulağa da hitap etmesi için kadehler tokuşturulurmuş. ve alınan zevk, beş duyunun da tatmini ile oluşurmuş. sonuçta içkinin bir sanat olduğunu, ve sanatına uygun bir şekilde insan duygularını tatmin etmesi gerektiğini düşünenler çoktur.
sebebi ne olursa olsun kadeh tokuşturmak veya kaldırmak, zamanla sofraların vazgeçilmez hareketlerinden bir diğerini oluşturmuştur.
bu tokuşturma zamanla cesaret göstergesi de olmaya başlamış. cesareti ile ön plana çıkması gereken kişiler, kendilerine uzatılan kadehin altına kendi kadehlerini vurarak zehirlenmekten korkmadıklarını gösterirlermiş.
belli kurallara göre yapılan bu jestin ayrılmaz bir parçası olarak da ''şerefe'' sözü söylenir. mutluluğa, sağlığa adanan içkiler de vardır tabii ama bunların anlamları yeterince açık iken şerefe öyle değil. kimi için gerçekten ''şeref'' için söylenir bu söz. kimileri ise şer-ef sözcüklerini, yani kötülüğün uzaklaşmasını dile getirirler. masaya oturduğumuz gibi kalkacağımızın sözünü vermek veya masada anlatılanların ve yapılanların masanın dışına çıkmayacağını belirtmek gibi anlamlara da gelir bu sihirli sözcük.
gelelim tekrar kadeh tokuşturmaya ya da kadeh kaldırmaya. eski yunan mitlerinde tanrılara kaldırılan kadehlere baktığımız zaman amacın, üstün bir varlığı onurlandırmak olduğunu görürüz, amaç yüceltmektir. fakat bu bir arkadaştan veyahut olaydan bahsederken de dikkat çekilmek ve anlatılan olayı yüceltmek için yapılacak bir jesttir. kadehler kalktıktan sonra tokuşturularak samimiyet ve güven ortamı daha da kenetlenir, duygular paylaşılır.
kadeh tokuşturmanın güven ortamından başka bir anlamı daha var: sesi! bir başka görüşe göre içilen içkinin hitap ettiği duyular kadehin de tokuşması ile tamamlanmış oluyor. rengi ve duruşu gözümüze, soğukluğu elimize, tadı dilimize ve kokusu burnumuza hitap eden içkinin kulağa da hitap etmesi için kadehler tokuşturulurmuş. ve alınan zevk, beş duyunun da tatmini ile oluşurmuş. sonuçta içkinin bir sanat olduğunu, ve sanatına uygun bir şekilde insan duygularını tatmin etmesi gerektiğini düşünenler çoktur.
sebebi ne olursa olsun kadeh tokuşturmak veya kaldırmak, zamanla sofraların vazgeçilmez hareketlerinden bir diğerini oluşturmuştur.
devamını gör...
2.
cam cama can cana. (bkz: dönersen ıslık çal) filmde duyduğumdan beri her kadeh tokuştururken dilime pelesenk oldu.
devamını gör...