yönetmenliğini zeki demirkubuz'un üstlendiği 2006 yapımı film. uğur, bekir ve zagor adındaki üç gencin karşılıksız aşklarını ve birbiri içine geçen hayatlarını konu alan dram türünde bir yapım.
yönetmen
(bkz: zeki demirkubuz)
oyuncular
(bkz: vildan atasever)
(bkz: ufuk bayraktar)
(bkz: engin akyürek)
(bkz: erkan can)
(bkz: ozan bilen)
(bkz: zeki demirkubuz)
oyuncular
(bkz: vildan atasever)
(bkz: ufuk bayraktar)
(bkz: engin akyürek)
(bkz: erkan can)
(bkz: ozan bilen)
ankara ınternational film festival (2007)
antalya golden orange film festival (2006)
ıstanbul ınternational film festival (2007)
antalya golden orange film festival (2006)
ıstanbul ınternational film festival (2007)
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "jakstat" tarafından 25.12.2020 11:56 tarihinde açılmıştır.
1.
aşk acısı çekmekte olan birinin bir süre izlememesi gerektiğini düşündüğüm 2006 yapımı zeki demirkubuz filmidir. hele de alsancak kordonda aynı yollarda yürülmüş, aynı banklarda oturulmuşsa gözyaşları sel olur.
devamını gör...
2.
sanki gizli bir kameradan hiç tanımadığınız ama yolda milyon kere denk geldiğiniz insanların hayatlarını izliyorsunuz. gerçekçilik mefhumu bu filmle yeniden var oluyor, izlediğiniz her bir nesnede, kişide yeni şekillere bürünüyor; sizi üzüyor, belki de güçlendiriyor.
devamını gör...
3.
nuri bilge ceylan filmlerinin aksine bu filmde gerçekçiliği daha fazla hissediyorum. aynı şekilde masumiyet için de öyle. sırf gerçek hayatta olan tipleri kamera karşısına koyup 15 dakika boş konuşmasını çekmek izleyiciye gerçekçiliği sunsa da sıkmaktan öteye geçemiyor. filmi masumiyetin öncesi olarak görmemek gerek diye düşünüyorum tamamen. anlatılmak istenen hikayeye odaklanmak yerine, oyuncuların yaş farkı tutmuyor veya olaylar örtüşmüyor gibi şeylere takılmamak lazım.
devamını gör...
4.
bir filmde yapılabilecek en muazzam hata yapılmıştır.
filmin en önemli diyaloglarından biri, "bir büyük devirdim, diyarbakır'da gözümü açtım." iken ikinci filmde bu diyaloğun aynısı "kars" şeklinde geçmektedir.
sıfır dikkatle yapılmış bir film. arabesk seviciler izleyip harika olduğunu söylerler, sigaraların yakarlar, bir büyük devirirler, diyalog hatalarını fark etmeden acı çekmeye devam ederler.
filmin en önemli diyaloglarından biri, "bir büyük devirdim, diyarbakır'da gözümü açtım." iken ikinci filmde bu diyaloğun aynısı "kars" şeklinde geçmektedir.
sıfır dikkatle yapılmış bir film. arabesk seviciler izleyip harika olduğunu söylerler, sigaraların yakarlar, bir büyük devirirler, diyalog hatalarını fark etmeden acı çekmeye devam ederler.
devamını gör...
5.
aşk, nedensizliktir. en mantıksıza sürüklenmek...
içinden çıkılamayan hastalıklı ilişkileri “inanç” boyutunda masumiyete çevirmek...
böyle bir filmdir kader.
kalbin odaları vardır. o odalarda yaşanır acılar, telaşlar, aşklar, ihanetler...
zeki demirkubuz sinemasının yaşattığı o boş vermişlik hissi bu filmde de etkili. çünkü insan en çok aşk uğruna vazgeçer her şeyden. aşk duygusu doyumsuzdur.
içinden çıkılamayan hastalıklı ilişkileri “inanç” boyutunda masumiyete çevirmek...
böyle bir filmdir kader.
kalbin odaları vardır. o odalarda yaşanır acılar, telaşlar, aşklar, ihanetler...
zeki demirkubuz sinemasının yaşattığı o boş vermişlik hissi bu filmde de etkili. çünkü insan en çok aşk uğruna vazgeçer her şeyden. aşk duygusu doyumsuzdur.
devamını gör...
6.
zeki demirkubuz'un yazıp yönettiği.ufuk bayraktar ve vildan atasever'in başrolleri paylaştığı garip bir aşk hikayesi.
vildan atasever'in çok kötü oyunculuğuna rağmen film kendini izletiyor.ufuk bayraktar role çok yakışmış.adamin öyle bir tipi var ki hem kötü hem iyi karakter için aşırı uygun.
zeki demirkubuz'un en alt tabakayı çok gerçekçi yansıtması ve içine kapanık ne yapacağı kestirilemeyen,duyguları sürekli değişen karakterleri seni filme bağlıyor.cunku gerçekten filmin nereye varacağını asla bilemiyorsun.oyle karakterler yaratıyor ki iyiye de kötüye de ,en yapacağı şeye de en yapmayacağı şeye de eşit uzaklıkta duruyorlar.
ne olacağını anlayacağım,çözeceğim derken bir bakıyorsun filmin içindesin.cikamiyorsun.bu dengesiz karakterler; seni kendi en dengesiz anına götürüyor ve ansızın hayatı boyunca aşırı dengesiz karakterle anlık dengesizliğin arasında bağ kurup gerçek sanrısı oluşturuyorsun.aslında karakterler gerçek olmayacak kadar tutarsızlar ama işte demirkurbuz senaristliği tek anını yakalayıp seni filmine hapsediyor.cok değişik bir yetenek.
uğur ve bekir gerçek olamayacak kadar tutarsız karakterler ama kim yorum yapsa çok gerçek diyor.degil.degil de işte yarası herkesin yara izi.
müzikleri çok güzel.yonetmenin ışıkla, sesle falan işi yok tek derdi hikayeyi sunmak.o yüzden salt bir hikaye anlatımı var.
son olarak bekir üzerinden aşk güzellemesi yapmayın.bekir aşık falan değil.ugur da efendi adam yerine p.c seçmiştir demeyin.bekir evlendiği adamdan daha p.c.
defalarca karısını bırakıp metresine giden,çocuğuna ilac almak için çıkıp metresinin yanına giden,zavallı karısına yapılabilecek her turlu adiliği yapan bir adam bekir.ugur bence bekir'den daha masum birini seçti. bekir'in filmin başındaki iyiliği kötülüğe fırsat bulamamasındanmış.bu da insan doğasına dair çok güzel bir ön kabul.
vildan atasever'in çok kötü oyunculuğuna rağmen film kendini izletiyor.ufuk bayraktar role çok yakışmış.adamin öyle bir tipi var ki hem kötü hem iyi karakter için aşırı uygun.
zeki demirkubuz'un en alt tabakayı çok gerçekçi yansıtması ve içine kapanık ne yapacağı kestirilemeyen,duyguları sürekli değişen karakterleri seni filme bağlıyor.cunku gerçekten filmin nereye varacağını asla bilemiyorsun.oyle karakterler yaratıyor ki iyiye de kötüye de ,en yapacağı şeye de en yapmayacağı şeye de eşit uzaklıkta duruyorlar.
ne olacağını anlayacağım,çözeceğim derken bir bakıyorsun filmin içindesin.cikamiyorsun.bu dengesiz karakterler; seni kendi en dengesiz anına götürüyor ve ansızın hayatı boyunca aşırı dengesiz karakterle anlık dengesizliğin arasında bağ kurup gerçek sanrısı oluşturuyorsun.aslında karakterler gerçek olmayacak kadar tutarsızlar ama işte demirkurbuz senaristliği tek anını yakalayıp seni filmine hapsediyor.cok değişik bir yetenek.
uğur ve bekir gerçek olamayacak kadar tutarsız karakterler ama kim yorum yapsa çok gerçek diyor.degil.degil de işte yarası herkesin yara izi.
müzikleri çok güzel.yonetmenin ışıkla, sesle falan işi yok tek derdi hikayeyi sunmak.o yüzden salt bir hikaye anlatımı var.
son olarak bekir üzerinden aşk güzellemesi yapmayın.bekir aşık falan değil.ugur da efendi adam yerine p.c seçmiştir demeyin.bekir evlendiği adamdan daha p.c.
defalarca karısını bırakıp metresine giden,çocuğuna ilac almak için çıkıp metresinin yanına giden,zavallı karısına yapılabilecek her turlu adiliği yapan bir adam bekir.ugur bence bekir'den daha masum birini seçti. bekir'in filmin başındaki iyiliği kötülüğe fırsat bulamamasındanmış.bu da insan doğasına dair çok güzel bir ön kabul.
devamını gör...
7.
tekrar tekrar izlenilmesi gereken filmdir. zeki demirkubuz filmografisinde en üst noktaya işaret ettiğini düşünmüşümdür. bu filmden sonra demirkubuz'un sanatsal anlamda düşüşe geçtiğini düşünüyorum. en beğendiğim türk filmlerinden biridir.
(bkz: tekrar tekrar izlenecek filmler)
(bkz: tekrar tekrar izlenecek filmler)
devamını gör...
8.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/01/27/0tk4g4xlrnxl9u5f-t.jpg)
bir zeki demirkubuz filmidir.
film masumiyet filminin öncesinde yaşanan olayları anlatıyor. haluk bilginer’in gençliğini ufuk bayraktar, derya alabora’nın gençliğini ise vildan atasever oynuyor. film 2006 yılında vizyona girmiş ve çok ses getirmiştir. zaten zeki demirkubuz’un en iyi filmlerinden birisidir.
film tam olarak masumiyet filminde haluk bilginer’in meşhur tiratını anlatıyor. bekir ve uğurun gençliğini ve zagoru görüyoruz.
filmi daha önce çok fazla izledim ve hepsinde keyif aldım. tavsiye ederim. ha ayrıca bu film twitter tayfanın ve twitter film sayfalarının bir numaralı filmidir. bir ara kader fotoğrafları ve replikleri görmekten midem bulanıyordu. hala devam ediyorlar. neyse.
filmde yaratılan atmosfer tek kelimeyle inanılmaz, her şey çok gerçek. mobilyalar, evler, halı dükkanı, ercan taner, *diyaloglar hepsi çok gerçek.
uğur’un zagorun peşinden kancık köpek gibi gitmesi ve bekir’in uğurun peşinden kancık köpek gibi izini sürmesi bu filmi çok gerçek yapıyor.
zeki demirkubuz bir röportajında film hakkında şöyle demişti “bekir’le uğur kavuşsa ne güzel olurdu değil mi? olmuyor işte kavuşamıyorlar” film işte bu durumu anlatıyor.
bu aşkı veya bu saplantıyı mantıklı bulmasak bile üzülüyoruz onlar için. bekir’in kaderi böyle eğiyor başını usul usul yürüyor.
evladına ilaç almak için çıktığı gece bile uğurun peşinden gidiyor.
devamını gör...
9.
sevemediğim filmlerden bir tanesi.
zagor'un hiçbir şey umurunda değil anca adam öldürüyor içeri giriyor, uğur onun peşinde ama adamın yine umurunda değil, bekir desen karısının, çocuğunun yüzüne bakmıyor uğur diye kendini parçalıyor ama bir ortama girince "ona tecavüz ettim, orospunun teki," diyor. üçü de birbirinden karaktersiz insanlar ve bunu aşk olarak anlatmak kusura bakmayın ama tam da aptalların işi. ben birini seveceğim, sensiz olmuyor, arkasından dört cigaralık diyeceğim ama bir ortama girdiğimde eli şeyinden çıkmayan adamlara "orospunun teki, malı vurdum" falan diye anlatacağım. başlarım öyle sevgiye de aşka da. uğur'da o kadar dayağa hakarete rağmen nasıl adamın yüzüne bakabiliyor? bekir, çocuğuna ilaç almış ama bir bakıyor kendini kars'ta buluyor. e kadına daha dün vuruyordun? hepsi de hastalıklı bir karakter ve hepsi de sevgisiz bir çocukluğun özeti.
zagor'un hiçbir şey umurunda değil anca adam öldürüyor içeri giriyor, uğur onun peşinde ama adamın yine umurunda değil, bekir desen karısının, çocuğunun yüzüne bakmıyor uğur diye kendini parçalıyor ama bir ortama girince "ona tecavüz ettim, orospunun teki," diyor. üçü de birbirinden karaktersiz insanlar ve bunu aşk olarak anlatmak kusura bakmayın ama tam da aptalların işi. ben birini seveceğim, sensiz olmuyor, arkasından dört cigaralık diyeceğim ama bir ortama girdiğimde eli şeyinden çıkmayan adamlara "orospunun teki, malı vurdum" falan diye anlatacağım. başlarım öyle sevgiye de aşka da. uğur'da o kadar dayağa hakarete rağmen nasıl adamın yüzüne bakabiliyor? bekir, çocuğuna ilaç almış ama bir bakıyor kendini kars'ta buluyor. e kadına daha dün vuruyordun? hepsi de hastalıklı bir karakter ve hepsi de sevgisiz bir çocukluğun özeti.
devamını gör...
10.
zagor: suça aşık bir adam.
uğur: suça aşık bir adama aşık bir kadın.
bekir: suça aşık bir adama aşık bir kadına aşık...
ek: tabii ki böyle bir denklemi ve denklemin içindeki bilinmeyenleri bilmelerini, sözlüğümüzün çok sayın pek sevgili yazarlarının tümünden bekle(ye)miyoruz.
zaten herkes anlasa idi; nerede kalırdı uğur'luk, nerede kalırdı bekir'lik, nerede kalırdı zagor'luk(?)..
uğur: suça aşık bir adama aşık bir kadın.
bekir: suça aşık bir adama aşık bir kadına aşık...
ek: tabii ki böyle bir denklemi ve denklemin içindeki bilinmeyenleri bilmelerini, sözlüğümüzün çok sayın pek sevgili yazarlarının tümünden bekle(ye)miyoruz.
zaten herkes anlasa idi; nerede kalırdı uğur'luk, nerede kalırdı bekir'lik, nerede kalırdı zagor'luk(?)..
devamını gör...
11.
filmde uğur herkesle sevişmiyor. ücretini ödeyenler ile sevişiyor. yani sevişmek, uğur'un mesleği. sevişmek istediği tek kişi ise zagor olabilir. zagor da hapiste olduğu için aslında uğur, işi dışında kimse ile sevişmiyor.
bekir de böyle bir teklifte bulunmuyor. bekir'in uğur'a duyduğu saplantı tensel değil, duygusal. bekir de uğur ile sevişmek istemiyor. çünkü bu büyüyü bozmak istemiyor. zaten filmde de cümlelere döktüğü gibi bekir'in tek isteği uğur'un yakınlarında olmak.
film cinsellikten oldukça uzak iki karakterin arasında geçiyor aslında. sadece uğur'un zagor'a, bekir'in de uğur'a saplantısını anlatıyor.
bekir de böyle bir teklifte bulunmuyor. bekir'in uğur'a duyduğu saplantı tensel değil, duygusal. bekir de uğur ile sevişmek istemiyor. çünkü bu büyüyü bozmak istemiyor. zaten filmde de cümlelere döktüğü gibi bekir'in tek isteği uğur'un yakınlarında olmak.
film cinsellikten oldukça uzak iki karakterin arasında geçiyor aslında. sadece uğur'un zagor'a, bekir'in de uğur'a saplantısını anlatıyor.
devamını gör...
12.
zeki zartzurtkürbüz'ün sıra dışı filmi. filmin asıl başarılı kısmı sunum şekli bence. bunda da zêkî'nin başarısı söz konusu. benim filmde anlamadığım nokta şu; uğur herkesle seviştiği halde bekir'le neden ısrarla sevişmiyor? tamam sıfat sığır hırsızı gibi olabilir ama neden yani.
devamını gör...
13.
zeki zartzurtkürbüz'ün en etkili filmlerinden biri.
filmi klasik aşk filmlerinden ayıran en önemli şey; bekir'in akıl hastalığı derecesinde saplantılı biri olmasına karşın oldukça zararsız biri olması. kadını öldürebilir, alıkoyabilir vs.. bekir her şeyini kaybettiği halde bunları aklından bile geçirmiyor.
filmi klasik aşk filmlerinden ayıran en önemli şey; bekir'in akıl hastalığı derecesinde saplantılı biri olmasına karşın oldukça zararsız biri olması. kadını öldürebilir, alıkoyabilir vs.. bekir her şeyini kaybettiği halde bunları aklından bile geçirmiyor.
devamını gör...
14.
platonik aşkı anlatan bir film. yönetmen zeki demirkubuz bu filminde, diğerlerinde de olduğu gibi aşk, sevgi, kıskançlık üzerine derin yaralara değinmiş. filmde halı mağazası sahibi ve esas oğlan bekir , ilk başlarda oldukça saf bir aşık ve karakter sergiliyor. bekir'in platonik aşkı ve kadın karakter olan uğur , sabıkalı ve suça meyilli olan zagor lakabını kullanan bir adama aşık. bu isimler, bir sonraki masumiyet filminde de karşımıza çıkıyor. tabi aşk, bekir'in kafasına öyle bir vuruyor ki, gözü başka bir şey görmüyor ve aşık olduğu kadının kim olduğunu, neyin nesi olduğunu merak ediyor ve takibe başlıyor. acı çekiyor ve aşkına karşılık bulması zor görünüyor. kıraathane mekanı yer yer geçiyor ve burası mahallenin erkeklik, bir racon, bir delikanlılık sembolü olarak yerleşmiş. saf ve pasif bir karakter olan bekir kabuğunu kırıyor, aşkının peşinden yollara düşüyor, başka memleketlerde soluğu alıyor ve sevdiği kadın uğruna karısını da bırakarak kendini pavyona atıyor. film, fazlaca metafor ve şifreler barındırıyor burada yuvarlanan poşet metaforu karşımıza çıkıyor ve bekir karakteri de bu poşet gibi yuvarlana yuvarlana savruluyor.
devamını gör...
15.
şu filmde bekir'in eşine üzüldüğüm kadar kimseye üzülmedim. en büyük haksızlık bu kadına yapılan.
mis gibi kadın, mis gibi eş, mis gibi anne. karşılığı ne? bekirin it gibi uğurun peşinden koşuşunu izlemek.
bekir sen az karaktersiz, az aşağılık değilsin. adisin. alçaksın.
mis gibi kadın, mis gibi eş, mis gibi anne. karşılığı ne? bekirin it gibi uğurun peşinden koşuşunu izlemek.
bekir sen az karaktersiz, az aşağılık değilsin. adisin. alçaksın.
devamını gör...
16.
zeki demirkubuz filmi olup 2006 senesinde yayınlanmıştır.
başrolde vildan atasever
ufuk bayraktar gibi isimler yer alıyor.
film masumiyet (film)'in önceki versiyonu ama ondan sonra çekilmiş ve oyuncuların fiziksel benzerliği detayı göz ardı edilmiş.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/06/21/q1qkhjvrvzs5yzwf-t.jpg)
uğur
zagor ve bekir karakterlerinin hayatını anlattığı söylenebilir.
birkaç gün önce izledim ve izlerken çok etkilendiğimi söyleyemem, samimi bir atmosfer yaratılmak istenmiş ama sinematografik bir büyülenme/ emek söz konusu değil gibi duruyor.
evdeki kavga sahneleri gerçekçi ve aşkın tam olarak ne olup ne olmadığını sorgulatan bir film.
bende bir resmin var, yüzüme bakmıyor.
başrolde vildan atasever
ufuk bayraktar gibi isimler yer alıyor.
film masumiyet (film)'in önceki versiyonu ama ondan sonra çekilmiş ve oyuncuların fiziksel benzerliği detayı göz ardı edilmiş.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/06/21/q1qkhjvrvzs5yzwf-t.jpg)
uğur
zagor ve bekir karakterlerinin hayatını anlattığı söylenebilir.
birkaç gün önce izledim ve izlerken çok etkilendiğimi söyleyemem, samimi bir atmosfer yaratılmak istenmiş ama sinematografik bir büyülenme/ emek söz konusu değil gibi duruyor.
evdeki kavga sahneleri gerçekçi ve aşkın tam olarak ne olup ne olmadığını sorgulatan bir film.
bende bir resmin var, yüzüme bakmıyor.
devamını gör...