yazar: mehmed uzun
yayım yılı: 1995
ünlü kürt aydını celadet ali bedirhan’ın hayatını konu alan kürtçe yazılmış romandır. türkçe’ye ilk kez 1997’de muhsin kızılkaya tarafından çevrilmiştir. “aydın trajedisi” üçlemesinin ikinci kitabıdır.
yayım yılı: 1995
ünlü kürt aydını celadet ali bedirhan’ın hayatını konu alan kürtçe yazılmış romandır. türkçe’ye ilk kez 1997’de muhsin kızılkaya tarafından çevrilmiştir. “aydın trajedisi” üçlemesinin ikinci kitabıdır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "calakalem" tarafından 19.09.2022 19:44 tarihinde açılmıştır.
1.
bir mehmed uzun romanıdır.
osmanlı döneminde bir kürt emirliğinin yöneticisi olan ve sonradan istanbul'da ikamet ettirilen ve oldukça elit bir aile olan bedirxan ailesinin 19.yüzyılın sonları itibariyle ittihat ve terakki çevrelerinin tayin ettiği politikalar çerçevesinde yaşadığı olaylar konu edilir. kitap, çok iri doğduğu için öldüğü zannedilerek su kuyusunun yanına bırakılıp sonradan yaşadığı fark edilen celaded bedirxan'ın bebekliğinden ölümüne kadar olan yaşamı etrafında şekillenen bir dönem panoramasıdır. mehmed uzun'un kaleminden, eski istanbul'un da tüm manzarasıyla işlendiği kitap, aynı zamanda bir sürgün edebiyatı örneğidir.
bir ailenin parçalanması, birbirlerinin sevinçlerine ve acılarına sadece mektuplarla şahit olmaları, aşkların bile coğrafik kader ve aidiyetlere teslim edildiği bir insanlık dramasıdır kader kuyusu. cadde-i kebir'den, pera palastan, galata köprüsünden şam'a, lübnan'a, yemen'e, almanya'ya kadar uzanan gerçek yaşam hikayeleri; kitaptaki fotoğraf albümleri ve bir dizi belgeyle de desteklenerek bir belgesel roman kimliği de kazandırıyor esere. kader kuyusu, bugün de güncelliğini hala koruyan bir politik sorunun özgeçmişine tuttuğu ışıkla, kabul etmenin olmasa da bilmenin zorunlu hale geldiği günümüz şartlarında, kabul etmeyeceğiniz şeyleri de öğrenmek için bir fırsat veriyor.
osmanlı döneminde bir kürt emirliğinin yöneticisi olan ve sonradan istanbul'da ikamet ettirilen ve oldukça elit bir aile olan bedirxan ailesinin 19.yüzyılın sonları itibariyle ittihat ve terakki çevrelerinin tayin ettiği politikalar çerçevesinde yaşadığı olaylar konu edilir. kitap, çok iri doğduğu için öldüğü zannedilerek su kuyusunun yanına bırakılıp sonradan yaşadığı fark edilen celaded bedirxan'ın bebekliğinden ölümüne kadar olan yaşamı etrafında şekillenen bir dönem panoramasıdır. mehmed uzun'un kaleminden, eski istanbul'un da tüm manzarasıyla işlendiği kitap, aynı zamanda bir sürgün edebiyatı örneğidir.
bir ailenin parçalanması, birbirlerinin sevinçlerine ve acılarına sadece mektuplarla şahit olmaları, aşkların bile coğrafik kader ve aidiyetlere teslim edildiği bir insanlık dramasıdır kader kuyusu. cadde-i kebir'den, pera palastan, galata köprüsünden şam'a, lübnan'a, yemen'e, almanya'ya kadar uzanan gerçek yaşam hikayeleri; kitaptaki fotoğraf albümleri ve bir dizi belgeyle de desteklenerek bir belgesel roman kimliği de kazandırıyor esere. kader kuyusu, bugün de güncelliğini hala koruyan bir politik sorunun özgeçmişine tuttuğu ışıkla, kabul etmenin olmasa da bilmenin zorunlu hale geldiği günümüz şartlarında, kabul etmeyeceğiniz şeyleri de öğrenmek için bir fırsat veriyor.
devamını gör...