kadıköy'de kahve içerek yürümek

keyifli bir eylemdir. az önce yaptığımdır.

kadıköy’de kahve içmelik bir sürü güzel mekan var iken o kalabalıkta gereksiz gördüğüm eylemdir.

kahve içmek ve yürümek eylemini kadıköy gibi kalabalık bir yerde yapabilme olasılığım çok düşük.
bir kere herkes bana çarpıyor. sonra ben onlara sinirleniyorum. sinirlendiğim anda gelip biri daha çarpıyor,daha da sinirleniyorum. türkiye'deki birçok kişi bağırarak konuştuğu için ister istemez konuşulan konuları duyuyorum ve o konuşulan şeylere ayrı sinirleniyorum. ve bu sefer de önüme aşırı yavaş yürüyen ve kenara da çekilmeyen, bütün yolu kendisi kullanan biri geliyor. yine sinirleniyorum.
bu kadar sinir ,stres içerisinde yürüme eylemini bile doğru düzgün gerçekleştiremezken yürürken kahve içmek...
ben almayayım.
zaten elimde bir şey taşımaktan da nefret ediyorum, kahveyi taşıyamam.
hem de iki işi aynı anda yapamadığım için kahveyi üzerime dökerim ya da düşerim.

ben sokağa çıkmasam daha mantıklı gibi.

geçen hafta bahariye caddesinde yaptım hava da yağmurluydu terapi gibi geldi.

çok seviyorum bu olayı ama oturarak içmek daha güzel oluyor tabii.

çöplükte içmekten hallice. moda modalıktan çıkalı asır oldu. bahariye desen daha vahim. minibüs durakları tarafı daha iyi. numuneye doğru ilerleriz.

kadıköy'de yapılan her eylem şahanedir.