kadınlara pozitif ayrımcılık yapmayan erkek birey

benimdir bu sadece kadınlara değil kim olursa olsun pozitif ayrımcılığa karşıyımdır. sırf cinsiyeti kadın diye bazı şeylerden taviz vermek zorunda değilim.

negatif parçacıktır.

pozitif ayrımcılık negatif birçok bileşenin zararlı etkileri dolayısyla refleks olarak gelişir. herhangi bir aksiyon alsam da almasam da, iki erkeği kavga ederken gördüğümde aklımda belirenle ile; bir erkek ile kadını kavga ederken gördüğümde aklımda beliren aynı değil.
di mi ?

düz insandır

ekstra ayrımcılık isteyen kadın da ne bileyim..

ayrımcılık yapsam cinsiyetçi olurum. o yüzden kadın erkek demeden herkese eşit davranmaya çalışırım. kendi kişisel yavşaklığımdan kadınlara karşı bi nebze hoşgörülü ve ayrıcalıklıyımdır zaten ama bunu kadın olduğu için talep edenlere karşı olabildiğince kabayım. onlara yürümek gelmiyor içimden. "sırf vajinan var diye abartmasan mı acaba?" diye tokatlayasım geliyor hatta.

normal olan budur ancak açlıktan ve susuzluktan kırılsa bile " kadınnnn kadınnnn " diye inleyecek erkeklerin bulunduğu bir ülkede , kadınlara pozitif ayrımcılık yapmayacak erkek sayısı çok çok azdır . belki bilmeyenler vardır , bir kadın işe başladığı zaman işi çabuk kapar bunun nedeni çok yardımsever erkeklerimizin olmasıdır :) diğerkâm , alturist erkeklerimiz kadına işi öğretir , servisçilik yapar , durmadan yazar , kadına güzel güzel telkinler verir , kadının hatalarına "olur öyle şeyler " denilir :d hatta şirket kartından yemek ısmarlanır ama cepten vermiş gibi yapılır . bir de defansta , arka planda savaşan kahramanlar vardır . kadınla konuşamadıkları için sanaldan yardımcı olmaya çalışırlar tabii bir de ifşa olmak gibi korkuları vardır ama olsun sonuçta yardım ediyorlar :d sevgili sözlük , erkeklerimizin bu denli yardımsever olması ne kadar güzel değil mi :=) peki bir erkek işe girdiğinde ne olur ? geldi yine tipini s1kt1ğ1m denir :d

kadına küfür edebilen ve fiziksel şiddet uygulayabilen erkektir. sırf "kadın yhaa bu, nazik olayım" diye hareket etmez.

ben yapmıyorum, zira saçma buluyorum. bir insanın cinsiyetinden dolayı ayrımcılık kazanmasını da doğru bulmuyorum. yok efendim etik değil falan filan. böyle diyenler belki etik kelimesinin anlamından dahi haberdar değillerdir.

bu konuda daha önce de söyledim, özellikle iş yerlerinde, çalışma ortamlarında kadınlara pozitif ayrımcılık yapılmasını kesinlikle doğru bulmuyorum. bu gibi yerlerde kişinin cinsiyetine bakılmaksızın illa bir pozitif ayrımcılık yapılacak ise davranışlarına, çalışma performansına göre ayrımcılık yapılır. bir iş yerinde kadın özverili çalışıyorsa kadına, erkek özverili çalışıyorsa erkeğe pozitiflik ayrımcılık yapılır anlarım, doğru da bulurum. ancak herhangi bir yerde bir insana cinsiyetinden dolayı erkek yahut kadın olsun ayrımcılık yapılmasını ne mantığa uygun ne de doğru buluyorum.

'barzo' diye tanımlanan tipler böyle mi oluyor?

o sırada kadınlara daha az ücret veren veya hamilelik ihtimalinden dolayı işe almak istemeyenler aklıma geliyor. bu sorunlar varken ne pozitif ayrımcılığı. kadın olmak bu kadar avantajlıysa kestirin buyrun.

bu gün pozitif ayrımcılık yapan, yarın negatifini de yapar. dikkat!

pozitif ayrımcılık kavramı, üzerinde tam anlaşılabilmiş, sınır ve içeriği tam netleştirilmiş bir kavram değil. kuramsal açıdan gerekliliği yadsınıp kökten reddedilemez. (örn. bebek ve çocuklar pozitif ayrımcı bir yaklaşım göremezlerse insan türü varlığını koruyamaz.)
ancak pozitif ayrımcılık gerekçesi ile dile getirilen her talep ya da uygulama doğru da olmayabilir. bu nedenle tartışılması da yersiz bulunmamalıdır.

milyon yıllık tartışma ve geyik muhabbeti bu. erkeklerin gözünden bakıldığında bir şey dikkatimi çekiyor. erkeklerin pozitif ayrımcılık dediği şeyle kadınların pozitif ayrımcılık dediği sey hem idealde hem pratikte çok farklı şeyler.

hadi buraya ben de yazayım işte efendim kadınla erkek birbirinden farklıdır da, ama bahsedilen insani haktır da falan da filan. fakat sorun bu değil. erkek doğası gereği, ne kadar iyi niyetli olursa olsun aslında pozitif ayrımcılık derken benim istediğim alanda varlığını göster diyor. idealde bütün erkekler kadın sosyal yaşamda var olmalı diyor ama kendi işyerini açınca "ama hamile kalıp işi bırakmayacaksın değil mi?" diyor. e hani savunduğun pozitif ayrımcılık? bunun anlamı bana kadar pozitif benden sonrası negatif gibi saçma bir şey.

kadınlar ise doğası gereği bu işi sulandırmayı çok seviyor. neyin pozitif ayrımcılık olduğu neyin pozitif ayrımcılık olmadığı konusu ise kadının o anki hormonlarına göre değişiyor. hatta aldığı kültüre göre değişiyor.

neyin pozitif ayrımcılık olduğu konusunda ben farkettiğim şey genellikle zaman, günün trendleri konusu kaçırılıyor. bugün "kadınlar oy vermeli mi?" konusu tartışılıyor mu? tartışılmıyor. çünkü bu geçen yüzyılın konusuydu. bu yüzyılın konusu da kadının insani haklarından ziyade çalışma koşulları. bir sonraki yüzyılın konusu belki işyerinde hem çocuk bakan hem işini yapan kadınlar olacak. fakat kadınlar bile dışardan aldıkları uyaranlara göre pozitif ayrımcılığın herhangi bir konusunu reddebiliyor ya da savunabiliyor.

kadınların bu konuda günün koşullarını tartışmaktan ziyade evrensel konulara odaklanmaları bu mücadelelerinde daha net sonuçlar getirir bence. bunu diyerek erkcan özcan hocanın dediği gibi ben bile felsefi bir pozisyon alıp üstten bakmacı bir dille tavsiye veriyorum. neden? kadınların mücadelerinde, onları yer yer haklı görmekle birlikte hepinize birden tekmili toptan hak vermiyorum. aranızda konuyu sulandıranlar var. kadın olmakla insani hakları birbirine karıştıranlar var.

benim.
cunku erkek kadindan ustun. onlar bana yapsin

küçük oğlumun* büyüdüğünde olmasından korktuğum birey. geçen dönem, oğlum öğretmenlerinin kız öğrencilere karşı daha anlayışlı davrandığını, kızlara "çalışkan ve başarılı", erkeklere ise "tembel ve yaramaz" olduklarını söylediklerini anlatmıştı. oğlum, haklı olarak bunu kabullenmedi. "ben tembel değilim, yaramaz da değilim, notlarım da yüksek. kız erkek ayrımı yapmak çok saçma." gibisinden şeyler söyleyince ben de bu durumu sınıf öğretmenine ilettim. sonrasında artık böyle söylemlerin bittiğini umuyorum, en azından oğlum artık böyle şeylerden bahsetmiyor ama açıkçası, o dönem bayağı etkilenmişti.

ezcümle, kız ya da erkek, cinsiyet fark etmeksizin tüm öğrencilerimize tembel, yaramaz vs olumsuz etiketler kullanılmadan eşit davranılması gerektiğini düşünüyorum.

toplum nezdinde olumsuz anlaşılacak erkektir. ayı, dana, kıro olarak adlandırılacaktır.

narsist ve egoist ise hayatta yapmam ehe

elbette yaparız ama sadece yatak odasında olabilir.

vajinacı olmayan bireydir.
tebrik ediyoruz.