1.
kahve ağacının geçmişi tarih öncesi afrika’sına kadar uzanmaktadır. bugün etiyopya ve kenya’nın bulunduğu orta ve batı afrika’da o dönemlerde, kahve ağacı olduğu varsayılmaktadır. bu bölgelerde, kahve yemişleri başlangıçta bütün olarak veya kırılarak, yağ ile karıştırılıp yenmekteydi. kahve yemen’den öncelikle mekke ve medine’ye ve 15. yy. sonunda ise islam gezginleri tarafından iran, mısır, türkiye ve tüm islam dünyasına yayılmıştır. kahvenin keşfiyle ilgili çeşitli rivayetler vardır. bunlardan biri tarihçi ahmet efendi tarafından aktarılmıştır: tekkesinden kovulan ve dağlara sürülen bir dervişin, bir başka rivayete göre ise bu kişi mokka
kentinin şeyhi ali bin ömer el-şazilidi'nin dağlara sürgün edilip aç kaldığında kahve tanelerini kaynatarak suyunu içtiği ve yaşamını bu şekilde sürdürdüğü söylenir. kahvenin keşfiyle ilgili bilinen en yaygın rivayet ise etiyopyalı çoban kaldi ile ilgilidir. kaldi, keçilerinin bazı yemişleri yedikten sonra canlandığını ve geceleri bile çok az uyuduğunu fark etmiştir. bunun üzerine kaldi, bu yemişleri denemiş ve kendini daha dinç hissetmiştir. kahvenin keçilere yaptığı etkinin kısa sürede farkına varan insanlar, çekirdekleri toplayıp kullanmaya başlamışlardır. bununla birlikte, olgunlaşmış kırmızı renkli meyvelerin toplanıp içerilerindeki tohumlarının yenip içilebilecek hâle gelmesi için gerekli işlemlerin bulunup uygulanması oldukça uzun yıllar almıştır.
kaynak:
gürsoy, d., (2005), sohbetin bahanesi kahvesi, oğlak yayınları.istanbul.
kentinin şeyhi ali bin ömer el-şazilidi'nin dağlara sürgün edilip aç kaldığında kahve tanelerini kaynatarak suyunu içtiği ve yaşamını bu şekilde sürdürdüğü söylenir. kahvenin keşfiyle ilgili bilinen en yaygın rivayet ise etiyopyalı çoban kaldi ile ilgilidir. kaldi, keçilerinin bazı yemişleri yedikten sonra canlandığını ve geceleri bile çok az uyuduğunu fark etmiştir. bunun üzerine kaldi, bu yemişleri denemiş ve kendini daha dinç hissetmiştir. kahvenin keçilere yaptığı etkinin kısa sürede farkına varan insanlar, çekirdekleri toplayıp kullanmaya başlamışlardır. bununla birlikte, olgunlaşmış kırmızı renkli meyvelerin toplanıp içerilerindeki tohumlarının yenip içilebilecek hâle gelmesi için gerekli işlemlerin bulunup uygulanması oldukça uzun yıllar almıştır.
kaynak:
gürsoy, d., (2005), sohbetin bahanesi kahvesi, oğlak yayınları.istanbul.
devamını gör...
2.
(bkz: william ukers)´in meşhur kitabı (bkz: all about coffee) (kahve hakkında her şey)´de geçen şu kısım kahvenin serüvenini özetler niteliktedir. "nereye girdiyse, orada devrime sebep oldu. dünyanın en radikal içeceğiydi çünkü. fonksiyonu her zaman insanların düşünmesini sağlamaktı. ve insanlar düşünmeye başladıklarında, despot yöneticilere karşı tehlikeli oluyorlardı".
devamını gör...