öne çıkanlar | diğer yorumlar

miles teg ukdesiydi doldu.

yazarı avusturyalı peter handke olan kitap.
1970'te yazilmis, sinemaya da uyarlanmış.

yazarın 2019'da tartışmalı bir nobel aldığını tartışmaların da bosna katliamını reddetmesinden kaynaklandigini ilave edelim.
devamını gör...
hakem düdüğü çalar, penaltıyı verir. kaleci kırmızı kart görmüştür. ceza sahasında bir itiş kakış, bir curcuna başlar. itirazlar, itişmeler, kavgalar bitmek bilmez. kart gören kaleci sahayı terketmeli yerine yenisi gelmelidir. kart gören oyuncu çıkar oyundan yavaş adımlarla. eldivenlerini giyen yeni kaleci geçer kaleye. ceza alanı boşaltılır. hakem vuruş için işaretini verir. oyuncu topa vurmak için bekler, bekler ve yine bekler. artık ne olacaksa olsun vur şu topa dersiniz. hepimiz topa doğru koşan adama odaklanırız. işte bu kitap, tüm bu süreçte kaleciye odaklananların kitabıdır. kaleci, vuruş yapılana kadar nasıl gerginse biz okuyucular da bu kitabı bitirine kadar öyle gerginiz.

aynı zamanda sinemaya uyarlanan peter handke kitabı. kitabın kahramanı eski kaleci josef bloch, bir gün işten çıkarıldığını öğrenir, yani bir nevi hayat oyununda kırmızı kart görmüştür. sebepsiz yere bir cinayet işlemesi üzerine uzak bir kasabaya kaçar. suçluluk psikolojisi ile gittikçe şizofreni boyutuna ulaşan davranışlar sergileyen bloch, topun kale çizgisini geçtiğini çoktan görmüştür. oldukça metaforik bir kitap, insanı geriyor, dili ağır, çözmesi zor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
bir peter handke romanıdır.

son dönemlerin en tartışmalı yazarlarından biri peter handke. siyasi duruşu onu hedef tahtası haline getirirken bir yandan da nobel edebiyat ödülü onu daha görünür bir hedef haline getirdi. ben yazdıkları ile ilgilenmeyi tercih ediyorum zira çok iyi bir yazar peter handke.

yıllarca futbol oynadım ve futbolun hayata fena halde benzediğine bizzat şahit oldum. genelde sol bek ya da sol açık oynasam da çok kısa bir süre kalecilik yaptım ve futboldaki en zor mevkinin kalecilik olduğuna ikna olarak sol kanattan akmaya devam ettim. her anlamda.

bir kalecinin penaltı anındaki endişesine şahit olduğum zamanlar da oldu ama bu kitabın adını ne zaman ansam tuttuğum takım olan galatasaray'ın kendi çapında efsane olan kalecisi hayrettin demirbaş gelir aklıma. ve elbette 28 kasım 1996 gençlerbirliği galatasaray maçı. bu maçta 16 penaltı golü yiyen hayrettin demirbaş'ın endişe duyacak halinin bile kalmadığını düşünürüm.

kitabın kahramanı olan bloch da hayrettin demirbaş gibi eski bir kaleci. işinden kovulduktan sonra bir bara gider ve bir türlü gelmeyen birasını beklerken futboldan omuz alarak hayatını sorgulamaya başlar. daha önce de söylendi. futbol fena halde hayata benzer.

endişeye mahal yok. bu güzel kitabı okuyun ve en az bir ayağınızın çizgiye temas etmesine dikkat edin.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kalecinin penaltı anındaki endişesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim