yazar: ilhami algör
yayım tarihi: 2005
baş karakter a. hermesi isimli kalfa, parkta tanıştığı ve kıralıça diye hitap ettiği bir kadına kendisinin yazmış olduğu hikayeleri anlatmaya başlar.
yayım tarihi: 2005
baş karakter a. hermesi isimli kalfa, parkta tanıştığı ve kıralıça diye hitap ettiği bir kadına kendisinin yazmış olduğu hikayeleri anlatmaya başlar.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "tepelerin kocakarisi" tarafından 11.04.2022 22:36 tarihinde açılmıştır.
1.
büyük çoğunluğun ismini (aslında kitabı ile pek de alakası olmayan)fakat müzeyyen bu derin bir tutku filmi ile duyduğu ilhami algör'ün kitabı.
albayım beni nezahat ile evlendir, ikircikli biricik ve fakat müzeyyen bu derin bir tutku kitaplarının aksine bu sefer (ama yine bir kadının bakışları eşliğinde) tarihin tozlu sayfalarının tozunu attırıyoruz. evet sevgili boş gezenin boş kalfası a. hermesi bey, nam-ı diğer çarşılı deli abbas; "daha daha takıntısı" ve sürekli başka yerde olma isteği ile kendisinin olmayan şeyleri kendinin kılma hastalığından muzdarip iskender'in hikayesini, teşvikiye camii avlusunda rast geldiği dökümlü cayır cayır kırmızı etekli ve platin sarısı harap saçlı kıralıçaya anlatmaya başladığında bu üfür üfür ipe diz tekniğindeki serbest eserin sizi iskender beyin peşinde oradan oraya zıplatacağından (en azından geze geze gidiyoruz) ve aynı zamanda kafanızı da biraz gezintiye çıkaracağına emin olabilirsiniz. yine de okurken dikkatli olun, beyninizde bir şey her an "çıt" edebilir. dağılıp gitmeyin mazallah.
açıkçası eğer daha önce yazarın hiç bir kitabını okumadıysanız ve özellikle bu kitaptan başlarsanız "ne anlatıyo lan bu değişik" gibi bir tepki vermeniz olası. ama ben kendisinin kafasına şahsen bayıldığım için tek sıkıntım toplu taşımada okurken istemsiz kahkahalar attırması oldu.
ha orada da aldığımız garipseyen bakışları "azıcık deli olmak kalfalığın şanındandır" diyerek bertaraf ettik çok şükür.
bir de öpecek pirenzez arayan kurbağalara denk gelirseniz allah rızası için bu tarafa göndermeyin.
esenlikle.
albayım beni nezahat ile evlendir, ikircikli biricik ve fakat müzeyyen bu derin bir tutku kitaplarının aksine bu sefer (ama yine bir kadının bakışları eşliğinde) tarihin tozlu sayfalarının tozunu attırıyoruz. evet sevgili boş gezenin boş kalfası a. hermesi bey, nam-ı diğer çarşılı deli abbas; "daha daha takıntısı" ve sürekli başka yerde olma isteği ile kendisinin olmayan şeyleri kendinin kılma hastalığından muzdarip iskender'in hikayesini, teşvikiye camii avlusunda rast geldiği dökümlü cayır cayır kırmızı etekli ve platin sarısı harap saçlı kıralıçaya anlatmaya başladığında bu üfür üfür ipe diz tekniğindeki serbest eserin sizi iskender beyin peşinde oradan oraya zıplatacağından (en azından geze geze gidiyoruz) ve aynı zamanda kafanızı da biraz gezintiye çıkaracağına emin olabilirsiniz. yine de okurken dikkatli olun, beyninizde bir şey her an "çıt" edebilir. dağılıp gitmeyin mazallah.
açıkçası eğer daha önce yazarın hiç bir kitabını okumadıysanız ve özellikle bu kitaptan başlarsanız "ne anlatıyo lan bu değişik" gibi bir tepki vermeniz olası. ama ben kendisinin kafasına şahsen bayıldığım için tek sıkıntım toplu taşımada okurken istemsiz kahkahalar attırması oldu.
ha orada da aldığımız garipseyen bakışları "azıcık deli olmak kalfalığın şanındandır" diyerek bertaraf ettik çok şükür.
bir de öpecek pirenzez arayan kurbağalara denk gelirseniz allah rızası için bu tarafa göndermeyin.
esenlikle.
devamını gör...