cem karaca'nın tamirci çırağı şarkısında geçen, tikky, burnu havada, egoist bir türk kızı tarafından gerçekleştirilmiş acı eylem. çırak kardeşimizin tek suçu; her masum türk erkeği gibi gönlünü böyle "küçük dağları ben yarattım" triplerindeki bir kıza kaptırmak. yaptığı eylemse bu kızın arabasının kapısını açmak.
kendinizi bu kardeşimizin yerine koyun lütfen, 2 dakikalığına bir empati yapalım. bir tamircide çıraksınız, güzel bir kız arabasını tamire getiriyor, siz de bu kıza bakarak iç geçirirken, okuduğunuz romanda da böyle bir olay olduğunu hatırlıyorsunuz, romandaki kız, bu fakir ama gururlu çocuğa aşık olmuştu. "belki" diye geçiriyorsunuz içinizden "belki o roman gerçek olur" ve bunu eyleme dökmek için yaptığınız tek şey; hoşlandığınız kız otursun diye arabasının kapısını açmak ama bu ufak jeste verilen o aşağılayıcı karşılığa da bir bakın, kız size dönüp kaşlarını kaldırıyor ve ustanıza sanki siz bir eşyaymışsınız gibi "kim bu serseri?" diye soruyor.
ayıp değil mi he? sorarım size isuldur'un çocukları! bu ego da neyin nesi? bu acımasızlığın arkasında yatan sebep nedir? yazık değil mi o çocuğa? bir "teşekkür ederim" demek bu kadar mı zordu? yazık vallahi yazık billahi yazık.
devamını gör...
bu dizelerdeki kadın bana hep gülşen bubikoğlu gibi gelir nedense.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
cildi parlak kağıt kaplı pahalı bir kitaptı...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kalktı hilal kaşları sordu kim bu serseri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim