1.
bilinenin aksine serbest ve yasaldır. park, kaldırım, köşe bucak vs farketmez. bunun herhangi bir cezası yoktur. kabahatler kanunu tam 35. maddeye dayanarak; içip sükuneti bozmadiktan sonra hiçbir cezai yaptırımı yoktur.
devamını gör...
2.
cezası vardır. yedim oradan biliyorum.
devamını gör...
3.
yoktur ama yine de yazarlar alkolden yemedim ama arabada sevişmekten yedim ordan biliyorum
devamını gör...
4.
insanlara rahatsızlık vermediği sürece sorun olmayandır.
kendi mahlemizde içemeyeceksek neden yaşıyoruz bu hayatı kardeşim.
kendi mahlemizde içemeyeceksek neden yaşıyoruz bu hayatı kardeşim.
devamını gör...
5.
(bkz: entry nick uyumu)
devamını gör...
6.
hadi bir babayiğit gelsin de bana ceza kessin... tuborg şişe gold... gayet ergonomik, çıkıntı yok, pütür yok...lupppp.
devamını gör...
7.
kabahatler kanundaki "kamuya açık alan" ve "sükunu bozma" kavramları, il/ilçenin demografisi paralelinde, mülki amirin algısı ve takdiri doğrultusunda, genellikle "sarhoşluk hali"nden bağımsız olarak değerlendirilmektedir. yani "sadece alkol tüketimi" olarak.
yerel halkın "gizlenmeden" alkol tüketebildiği ve bu konuda mahalle baskısının olmadığı yerlerde, kolluk ve zabıta da sokakta içenlere karışmıyor (genellikle/henüz). zaten bu yerler asayiş olaylarının da en az yaşandığı yerler oluyor.
ancak genel kabul görmüş bir uygulama ve algı var ki o da; "bütün çocuk parklarında alkol tüketimi yasaktır." zaten oranın yerel halkı da bunu bilir, sahil şeridi boyunca ve "çimlere basmanın yasak olmadığı" bütün yeşil alanlarda yalnız veya ailece istediği yere oturur ve içer. ama aralardaki çocuk parklarında asla içmez. ülkenin kıyı şeridinde, özellikle izmir, muğla ve antalya'da çocuk parklarında mutlaka ama mutlaka ikaz levhaları vardır, bu levhalar da yerli turistler içindir aslında. alkol tüketiminin nahoş karşılandığı illerde ise parkta "içki içmek yasaktır" diye bir tabela göremezsiniz, çünkü oralarda evde de "gizli" içilir. haliyle sokakta içene kolluk ve zabıta müdahale etmese bile telefoncu dayılar müdahale eder zaten.
hamiş: zannımca kabahatler kanunun ilgili maddesi "tartışmaya açık olmakla birlikte"anayasaya da aykırıdır. çünkü mülki amir sadece idari cezaya (para cezası) hükmedebilir yani "sarhoşluk" hali de olsa mahkeme kararı olmaksızın birini hürriyetinden yoksun bırakmazsınız.
yerel halkın "gizlenmeden" alkol tüketebildiği ve bu konuda mahalle baskısının olmadığı yerlerde, kolluk ve zabıta da sokakta içenlere karışmıyor (genellikle/henüz). zaten bu yerler asayiş olaylarının da en az yaşandığı yerler oluyor.
ancak genel kabul görmüş bir uygulama ve algı var ki o da; "bütün çocuk parklarında alkol tüketimi yasaktır." zaten oranın yerel halkı da bunu bilir, sahil şeridi boyunca ve "çimlere basmanın yasak olmadığı" bütün yeşil alanlarda yalnız veya ailece istediği yere oturur ve içer. ama aralardaki çocuk parklarında asla içmez. ülkenin kıyı şeridinde, özellikle izmir, muğla ve antalya'da çocuk parklarında mutlaka ama mutlaka ikaz levhaları vardır, bu levhalar da yerli turistler içindir aslında. alkol tüketiminin nahoş karşılandığı illerde ise parkta "içki içmek yasaktır" diye bir tabela göremezsiniz, çünkü oralarda evde de "gizli" içilir. haliyle sokakta içene kolluk ve zabıta müdahale etmese bile telefoncu dayılar müdahale eder zaten.
hamiş: zannımca kabahatler kanunun ilgili maddesi "tartışmaya açık olmakla birlikte"anayasaya da aykırıdır. çünkü mülki amir sadece idari cezaya (para cezası) hükmedebilir yani "sarhoşluk" hali de olsa mahkeme kararı olmaksızın birini hürriyetinden yoksun bırakmazsınız.
devamını gör...