kanal-i-zasyon

protest film.

ülke insanının tv başında neler izlediği ile ilgili güzel tespitler barındırıyor. tv de yayınlanmamasının sebebi kullanılan eleştirel üslup. şahsen severek izledim.

belki de okan bayülgen in tv hayatının bitmesine neden olan projedir.

bir alper mestçi filmidir.

filmin senaryosunu yönetmen alper mestçi ve murat aykul yazmıştır. filmin başrollerinde televizyonun içinde olup televizyonu amansızca eleştiren okan bayülgen, bir demet tiyatro'dan sonra pek de akılda kalan bir iş yapmayan serhat özcan, orta seviye bir komedyen olan hakan yılmaz, her zaman büyük oyuncu rasim öztekin ve aslıhan gürbüz oynamıştır.

filmde onlarca tanıdık isim rol almış. bu isimlerin çoğu zaten filmin eleştirdiği kitleyi oluşturması açısından ilginç isimler. kendilerini bu hale düşürmeye ikna edilmeleri gayet ilgi çekici geldi bana.

film konusu ve mesajı çok iyi olsa da oyunculuklar konusunda tam anlamıyla sınıfta kalmış bir film. okan bayülgen oyuncu olarak çok beğendiğim biri olsa da bu tür rolleri başaramıyor bence. filmde iyi oynayan tek isim rasim öztekin idi bana göre.

başarısız bir televizyon kanalı olan kanal i başarı elde etmek için imdat isimli bir cam siliciyi işe alır. kanalın başında olan ve amerika'da yetişmiş olan adam ise buna çok içerler. ancak imdat'ın yarattığı aptalca formatlar çok tutar.

eleştirilerinde sonuna kadar haklı olan film sadece bir kez izlenip unutulmalıdır bence. çünkü bir şey bir kez olursa kazadır, iki kez olursa tesadüftür, üç kez olursa istikrardır.

filme eklenen aşk hikayesinin ve ana karakterin aşırı saf profilde olmasının filmi biraz bozduğuna inanıyorum.
gerçek hayatta hiçbir manken gibi sekreter, camları silen bir işçiye aşık olmaz.

başrolde okan bayülgen ve hakan yılmaz'ın yer aldığı 2 saatlik türk komedi filmi.
yönetmeni alper mestçi.

bir gökdelende cam silicisi olan ve televizyon izlemeyi çok seven imdat adındaki karakterin bir anda televizyon aşkı sayesinde ratingleri yükseltmesi için yardımına koşulması ile başına gelenler konu edinilir.
film sadece bir komedi değil televizyonculuk dünyasına sağlam bir tokattır da, halkın saçmasapan programlara güldüğünü, önüne koyulan her şeyi izleyen koyun sürüsü olduğunu alttan alttan vurgulayan bir filmdir.
çünkü halk güzel programları izlemez ve ratingler düşüktür. seyircinin gülmesi için saçma komedilere ihtiyaç vardır ve bunu sağlayacak tek kişi imdat'tan başkası değildir.
öyle aman aman bir film değil, ama kötü de değil. izlenebilir.

biraz kemal sunal'ın filmlerini andıran bir film kemal sunal'ın döneminde yapılmış olsaydı güzel bir şaban filmi olurdu , zaten ilk izlediğimde 100 numaralı adam filmini aklıma getirdi , ancak ben komedi filmlerindeki asimetrik aşk hikayelerini sevmiyorum, sosyet e ve manken kadar güzel bir kız filmde sırf içten samimi davranıyor diye bir inşaat işçisine aşık olmaz kaldı ki birine sevmen için illa onu karşı cins olarak aşık olman şart değil abi sevgisi var arkadaş sevgisi var kardeş sevgisi var yani yeşilçam'da böyle bir takıntı var güzel kız kendisine ilgi duyan garibana aşık olacak oysa gerçek hayatta imkansıza yakın bir durum bu ama yeşilçam hiç vazgeçmiyor