kapitalizmin bittiği gerçeği

bir tespit. zira alışıldık kapitalizmin ötesinde bir şey yaşanıyor.

ama klasik sol diskurla yapılmış bir tespit değildir bu. "kapitalizm bitti, artık çalışmıyor, yerine daha iyisini kuralım." ya da "komünizmin vakti geldi." değil kastım.

aksine, sistem eskisinden daha iyi çalışıyor.

kapitalist teorisyenlerin serbest piyasa içerisinde bir süre sonra refahın ve herkes için tatmin edici bir yaşam doyumunun gerçekleşeceği iddiası artık terkedildi. bunu sağlamak kapitalizmin inancıydı ama artık bunu başarmak çok maliyetli.

yeni sistemimizde artık buna gerek yok. sistemi sürdüren tüketici kesim yaşamını bildiği şekilde tüketerek yaşamaya devam etsin yeter.

sistemin ürettiği ve kuramsal olarak dışladığı tüm krizler artık beşerî varlığın kabullenilmiş bir parçası. kapitalist yapının idealize ettiği herşeyin çözüştüğü ve geriye kalan tüm felaketin sistemin olağanı haline geldiği yeni bir dünya düzeni içerisinde yaşıyoruz.

ve sistem çalışıyor.

yazılımcıların meşhur bir şakası vardır. "eğer sistem içerisindeki bir hatayı ayıklayamıyorsanız, onu sistemin bir özelliği haline getirin. (ıf a bug is unfixable, then it's a feature.)" diye.

şu an yaşadığımız hemen herşeyi tam da bu cümledeki düşünüşe benzetiyorum.

giderilemeyen bir hata mı oluştu? tamam, buna "yeni normal" diyelim ve paradigmaya bu hata döngüsünü de ekleyerek devam edelim.

dünyada aç mı var? dert değil, orta sınıf tüketmeye devam edebiliyor.

egemen unsurlar baskı mı uyguluyor? egemen unsuru mümkün kılan erk olduğu yerde kalsın, biz onun yerine çeşitli kimlikler altında mikro ayrıcalıklar için siyaset yapalım. tabancayla, onu tutan katille bir kavgamız yok, kurşun geçirmez yelek için yarışalım.

bilgi? ne kadar boş bir kavram. ürünleştirilmemiş ve kullanıcı deneyimi için optimize edilmemiş hiç bir bilgi artık mühim değil.

sistematik mülksüzleşme mi var? ama zaten bir şeye sahip olmaya ne gerek var konuttan oyuna kadar her şey aboneliğe dönmüşken? çocuğuna çocuğuna miras bırakıp ne yapacaksın? bırak o da en basit ihtiyaçları için yıllarca çalışsın it gibi. kendi yiyeceği sebzesini bile yetiştiremesin.

ve bu sistem çalışıyor. hem de mükemmel çalışıyor. hepimiz bu oyunun gönüllü parçasıyız. o sürdürülebilir oluşunu, bizim onun sürdürülemez oluşunu yadsımamıza borçlu.

ve tüm bunlar karşısında bir sorumluluğumuz da yok. neden olsun ki zaten? seçeriz daha demokrat birini, herşeyi çözer.

hiçbir şeyi anlamaya, üzerine düşünmeye ve aksiyon almaya ihtiyacımız yok. niye olsun ki, sosyal medya meme'i haline gelmiş iki kelimelik bir slogan, koskoca bir dünya düzenini çürütmek için yeterli. zulüm mü var? tt yap gitsin. olmadı change.org'da kampanya açarsın...

ufak konforlar biraz daha pahalı olursa terfi etmeye bakarız. olmadı taşraya kaçar uzaktan çalışırız. nasıl olsa tükettiğimiz şeyler gökten zembille iniyor.

"kriz varsa bunca araba nasıl satılıyor?" mavralarını bir kenara bırakalım. kriz asırlardır var. sadece birileri bundan etkilenmiyordu. o sebepten ki hangi parti başa gelirse gelsin en azından benim gönlümü kazanamaz. zira bu siyasetle çözülmez.

"şu pahalı bu pahalı" öyle tabi. hiç evsiz kaldın mı peki? aç? diyeceksin ki "ne yani daha bi de evsiz mi kalalım? sen yeterince fakirleşmediğimi mi iddia ediyorsun?" peki madem yeterince fakirleştin, harekete geçmek için neyi bekliyorsun? kaybedecek bir şeylerin hâlâ var mı yoksa?

avrupa'yı sarsan köylü isyanları nasıl ortaya çıkmış? araştırdın mı hiç?

insan bindiği dalı kesebilir mi? sen kendi rahatını bozmadan şu akıp giden zulüme bir fiske olsun vurabilir misin? vuramayız.

zira sen, ben, biz, hepimiz, işte tam da o arkasından atıp tuttuğumuz sistemin kendisiyiz.

orta sınıf çok geniş bir tanımdır. kendi içerisindeki katmanlarda da, kendi dışında da, sürekli daha yukarıdakinin sahip olup da kendisinin sahibi olamadığı şeyin mağdurudur.

varoş mahallede bir kadın kocası tarafından öldürülür. ama kadın erkek eşitliği, erkek girişimci sayısı kadar kadın girişimcinin olması noktasında kurgulanır.

alttaki bahane, bizim bura şahane.

geçiniz. sistem çalışıyor. sen ben onu çalıştırdığımız için çalışıyor. daha iyi olmaya daha adil olmaya ihtiyacı da yok. zira bizi çoktan ikna etmiş zaten. daha birşey kanıtlamasına lüzum var mı?

edit: komünist falan değilim. marksizm orta sınıf işi zira.

kapitalizm: jmasdjfasnhcjşahjvsgbhhşabjakskvdsgjiabdhmföibipsa. (kripto mesaj, kapitalistler böyle konuşur, fakirler anlayamaz)

₺:ben fakir sen fakir, kapitalizm fakfakir.

3 gülfü, 1 elham, büyü bozuldu.

tr : aynen kardeşim

kapitalizmin temel taşıyıcısı savaşlar salgın hastalıklar yani kısaca kaostur. normal dönemlerde elde edilen kar marjından çok daha büyük karlar elde edilir. kaos dönemlerinde sermaye el değiştirir. savaşlarda yağma hırsızlık alır yürür. bu paralar ile ülkeler zenginler yaratır.

tüm dünyada istikrar olursa kapitalizm o zaman biter.

bi komünist gördüm galiba evet evet ! bi komünist gördüm ( ponçik tweety )

kapitalizm bitmedi aksine o kadar büyüdü ki artik bakiniz her insan bir reklam panosu haline geldi. instagram tiktok vs gibi platformlardan cehaletin ayaklandıgi dans ederek bize biseylet satmaya calisan bir yapi oldu.

hahahhaha kapitalizm bitti mi? aksine daha da güçleniyor.

(bkz: kripto para)
(bkz: elon musk'ın bitcoinden 1 milyar dolar kar etmesi)
(bkz: the great reset)