" ağaç bütün
ışık bütün
meyve bütün

benim dünyam paramparça. "

türk şair, ressam ve yazar bedri rahmi eyüboğlu imzalı eser; kitabın adında 69 sayısının geçiyor olması galiba rastlantı değil, kitap 1969 yılında yayınlanmıştır.

kitabımız yaklaşık 240 sayfa.

neden kara dut olduğu üzerine ise bir tahminim var o da şu ki, kara dut lekesi elden hemen çıkmaz, tamamen arınana kadar da elde iz bırakır, yani bence şair de bu kitabındaki şiirlerde ruhundan hemen çıkmayanları, ruhunda iz bırakanları anlattığı için kitabına bu adı vermiş olmalı.

elbette bu sadece bir tahmin, yalnızca okurken kitabın adı hakkında düşünürken vardığım sonuç buydu.

şiirler hakkında konuşmam gerekirse şiirleri farklı ve etkileyici buldum.

bu kitap bedri rahmi eyüboğlu'nun keskin bir insan olduğunu anlamama yetti.

keskin insan kimdir, yazdıkları sarsıcı olandır, kararlarından geri döndürülmesi zor olan insandır, hemen ikna edilemeyen ve mutlu edilmesi kolay olmayan, ölümü de iz bırakan insandır bence nâçizâne.

bu kitabındaki şiirlerde ölüm olgusu ağırlıklı olarak işlenmiş gibiydi, bilinçli bir tercih miydi yoksa ölüm hakkında düşüncelerinde kendini durduramamış mıydı, orası meçhûl.

ölüm hâricinde ise yaşamın ağırlığı, bir insan tanımanın bir dünya tanımaya eş değer görülmesi, ara sıra gelen bütün dünyasının paramparça edildiğini hissetmesi, bazı şeylere kırgın olmak, hayat uğruna verilen mücadele, hayata dair duygular, şiirleri özetlememin mümkün olduğu temalardandı.

belki onun ruhunda karadut gibi iz bırakan şeyler de bunlar olmuştur, bilinmez.

bazen bir insan, bazen bir anı, bazen bir söz, bazen bir ölüm, bazen bir terk ediliş, bazen bir hatırlama, bazen ise unutulmak, insanın ruhunda karadut lekesi gibi iz bırakır, kimde nasıl bir iz bıraktığımızı yaşarken anlamamız belki mümkün değildir, çünkü öldüğümüzde en çok kimin ağladığını asla bilemeyeceğiz.

ama öldüğümüzde 1 kişi dahi olsa ağlıyorsa boşa yaşamamışız ve karadut gibi iz bırakmışız demektir.

seçmiş olduğum birkaç dize ile burada bir son veriyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


ölüme kardeş gibi ısınmak istediler.

ne mümkün ölüme ısınmak, ne mümkün!...

rüzgâr esti üfürdü, ölüm aldı götürdü,
boş verdik.

ve kuytu evlerden birinde
senden habersiz ölenler olmasın.

sana ölümden korkmayı öğreteceğim.

ne hint'tedir ne çin'dedir
gözlerimin içindedir
bazen bana benden yakın
bazen bana benden uzak
yine benim içimdedir.

bir insan tanımak,
bir cihan tanımağa bedel.

ağaç bütün
ışık bütün
meyve bütün
benim dünyam paramparça.

ne zaman birinin resmini yapsam
öteki kıskanır.

bu gelene bahar derler
bu gülene yeşil
bu uçana mavi derler
allah mavisi
düşünmeden sevmek en iyisi...

sevmek güzel meslek
ama zor
can dayanıyor dayanmasına
ama yürek gitti gidecek..

devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"karadut 69" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim