karakterin karanlık noktaları
başlık "garavel usta" tarafından 11.09.2022 22:16 tarihinde açılmıştır.
1.
insan karakterin kör, karanlık, uçsuz bucaksız özellikleridir.
bu noktalar öyle noktalardır ki, hepimiz yaşarız ama farkında değilizdir. bu noktaları o kadar çok inkar etmişizdir ki, kendimizi bile inandırmışızdır olmadıklarına. ancak oradadırlar, hayatımızın tam ortasında, davranışlarımızın kaynağında. kötü hisler, mutsuzluklar, yönlendirilmeler de kör noktaların etkisi yüzündendir.
karakterin kör noktasına örnek versem mi diye düşündüm ancak veremedim. çünkü esasında bana göre kör nokta olan bir şey, size göre gayet normal görünebilir. veya tam tersi.
karakterinizin kör noktalarını sakın pekiştirmeyin. size 4 yaşında, duygularınızı saklamanız gerektiği öğretilmiş olabilir. siz de bugün bu yüzden, size ihanet ederek sizi üzmüş birine karşı tepki göstermeyerek, üzülmüyormuş gibi görünmeye çalışabilirsiniz. bunun sonu büyük bir karakter yıkımıdır.
kör noktalarınızı kabul edin ve karakterinize dahil edin. ancak bu şekilde kör noktalarınızı değiştirebilirsiniz. oraya ışık tutun.
bu noktalar öyle noktalardır ki, hepimiz yaşarız ama farkında değilizdir. bu noktaları o kadar çok inkar etmişizdir ki, kendimizi bile inandırmışızdır olmadıklarına. ancak oradadırlar, hayatımızın tam ortasında, davranışlarımızın kaynağında. kötü hisler, mutsuzluklar, yönlendirilmeler de kör noktaların etkisi yüzündendir.
karakterin kör noktasına örnek versem mi diye düşündüm ancak veremedim. çünkü esasında bana göre kör nokta olan bir şey, size göre gayet normal görünebilir. veya tam tersi.
karakterinizin kör noktalarını sakın pekiştirmeyin. size 4 yaşında, duygularınızı saklamanız gerektiği öğretilmiş olabilir. siz de bugün bu yüzden, size ihanet ederek sizi üzmüş birine karşı tepki göstermeyerek, üzülmüyormuş gibi görünmeye çalışabilirsiniz. bunun sonu büyük bir karakter yıkımıdır.
kör noktalarınızı kabul edin ve karakterinize dahil edin. ancak bu şekilde kör noktalarınızı değiştirebilirsiniz. oraya ışık tutun.
devamını gör...
2.
insan karakterinin ne kadar derin ve katmanlı olduğunu biliyoruz. yıllar yılı doğduğumuz andan itibaren gerek çevresel gerek kalıtsal etkilerle karakterimiz, kişiliğimiz şekilleniyor. yaşadıklarımızı biz seçemiyoruz. başımıza gelen olaylar, ailemiz, yaşadığımız yer, karşımıza çıkan insanlar... aslına bakarsak bir nevi kaos içinde hayatımızı sürdürüp gidiyoruz. tabii buna yaşamak diyerek kendimizi mi kandırıyoruz, o kısım da manidar.
tüm bu karışık "yaşamaların" içinde küçüklüğümüzden beri bizim karakterimizi şekillendiren pek çok şey oluyor. sokakta yürüyen küçük bir çocuk olduğumuz zamandan kalan bir görüntü aklımızın bir köşesinde öyle bir yer ediyor ki, üzerinden on yıllar geçse de hatırlıyoruz. peki, belki de saniyelik bir yaşantı olmasına rağmen bu anılar, nasıl kafamızda bizim karakterimizi şekillendirebilecek kadar güçlü bir pozisyona geliyor? ne yalan söyleyeyim, bu sorunun cevabını ben de burada veremem. fakat şuraya bağlayabilirim: karakterimizin karanlık noktaları dediğimiz kısımlar işte tam olarak bu kadar basit şekillerde oluşabiliyor. fakat sorunun cevabı basit olmadığı gibi bu karanlık noktaları görmek de bir o kadar karmaşık. yetişkinliğe erişmiş, karakterinde yahut davranış örüntülerinde "bir sıkıntı" gören her kimse bu sıkıntıları karakterinin karanık noktalarına inerek çözmeye başlayabilir. bu karanlık noktalar bazen korkumuzdan kaynaklanan sebeple karanlıkta kalır bazen utançtan bazen öfkeden bazen kırgınlıktan...
yaşaması ağır olan duyguları aşması daha kolay olacakmış gibi içimizdeki karanlık bölgelere atarız. nitekim aşmak bir yanda dursun sorunun yanına bile yaklaşmadan görmezden gelmiş oluruz. böyle böyle karanlık büyür, ağırlaşır ve yaşanmamış duygular kuyusuna dönüşüp bizim hayatımızda alakalı alakasız sıkıntılar olarak tezahür eder. işte karakterimizin karanlık noktaları buralardır.
bunları aşmak için önce fark edip görmemiz gerekir. herkes, her şey öncelikle farkına varılmak ister. sonrasında anlamaya çalışıp ihtiyaçlarımızı görüp bunları gidermeye çalışarak karanlıkları yavaş yavaş aydınlatabiliriz. sokakta görüp de yıllar yılı aklımızda yer eden o görüntünün, belki de bizim davranışlarımızı etkileyecek kadar önemli hale gelmesinin sebebi o görüntü değil, hiç tahmin edemeyeceğimiz farklı bir şeydir. bu yüzden karanlıklara sabırla bakmalı ve görmeliyiz. sonuçta her şeyi daha iyi, ferah, aydınlık bir noktaya gelmek için yapıyoruz.
tüm bu karışık "yaşamaların" içinde küçüklüğümüzden beri bizim karakterimizi şekillendiren pek çok şey oluyor. sokakta yürüyen küçük bir çocuk olduğumuz zamandan kalan bir görüntü aklımızın bir köşesinde öyle bir yer ediyor ki, üzerinden on yıllar geçse de hatırlıyoruz. peki, belki de saniyelik bir yaşantı olmasına rağmen bu anılar, nasıl kafamızda bizim karakterimizi şekillendirebilecek kadar güçlü bir pozisyona geliyor? ne yalan söyleyeyim, bu sorunun cevabını ben de burada veremem. fakat şuraya bağlayabilirim: karakterimizin karanlık noktaları dediğimiz kısımlar işte tam olarak bu kadar basit şekillerde oluşabiliyor. fakat sorunun cevabı basit olmadığı gibi bu karanlık noktaları görmek de bir o kadar karmaşık. yetişkinliğe erişmiş, karakterinde yahut davranış örüntülerinde "bir sıkıntı" gören her kimse bu sıkıntıları karakterinin karanık noktalarına inerek çözmeye başlayabilir. bu karanlık noktalar bazen korkumuzdan kaynaklanan sebeple karanlıkta kalır bazen utançtan bazen öfkeden bazen kırgınlıktan...
yaşaması ağır olan duyguları aşması daha kolay olacakmış gibi içimizdeki karanlık bölgelere atarız. nitekim aşmak bir yanda dursun sorunun yanına bile yaklaşmadan görmezden gelmiş oluruz. böyle böyle karanlık büyür, ağırlaşır ve yaşanmamış duygular kuyusuna dönüşüp bizim hayatımızda alakalı alakasız sıkıntılar olarak tezahür eder. işte karakterimizin karanlık noktaları buralardır.
bunları aşmak için önce fark edip görmemiz gerekir. herkes, her şey öncelikle farkına varılmak ister. sonrasında anlamaya çalışıp ihtiyaçlarımızı görüp bunları gidermeye çalışarak karanlıkları yavaş yavaş aydınlatabiliriz. sokakta görüp de yıllar yılı aklımızda yer eden o görüntünün, belki de bizim davranışlarımızı etkileyecek kadar önemli hale gelmesinin sebebi o görüntü değil, hiç tahmin edemeyeceğimiz farklı bir şeydir. bu yüzden karanlıklara sabırla bakmalı ve görmeliyiz. sonuçta her şeyi daha iyi, ferah, aydınlık bir noktaya gelmek için yapıyoruz.
devamını gör...
3.
frodo'nun son anda yüzüğü hüküm dağına atmaktan vazgeçmesi...
harry potter'ın bünyesindeki hortkuluk...
anakin skywalker, başı başına zaten...
harry potter'ın bünyesindeki hortkuluk...
anakin skywalker, başı başına zaten...
devamını gör...