karşıdaki kişinin sözünü ağız eğip büküp tekrarlama komedisi

türk dizi ve filmlerinde ziyadesiyle uygulanan ve başarıya ulaştığı zannedilen garip bir komedi tarzıdır. iki veya daha çok kişi aynı ortamda bulunmaktadır ve bir olay ya da durum üzerine konuşulmaktadır. karşıdaki kişi bir söz söyler ve ana karakterimiz bu sözü beğenmeyip ağzını eğip bükerek karşıdaki kişinin söylediği sözü tekrarlar ve buna gülmemiz beklenir. beklenti karşılanmayınca da yeni espriye geçilip bir de öyle şans denenir. günlük hayatta da bu ağız eğip bükme ve son denileni tekrarlama gıcıklığı varken, buna bile anlam veremiyorken neden bir de dizi ve filmlerde denenir? bu yapımları daha mantık içeren ve komik cümlelerle donatmamak nedendir? hak mıdır bu biz izleyenlere? yoksa sıkıntı mı çekmektedir bu konuda senaristler?

mesela bir komedi dizisinin herhangi bir sahnesinde ilk repliğe verilen cevapları iki farklı senaryo ile değerlendirelim, farkı görelim. siz de farkına varacaksınız ki ağzını eğip bükerek verilen cevaplar, hatta cevap bile sayılamayacak tekrarlamalar sadece zekâ ve kalite eksikliğini göz önüne seriyor.

---ağız eğip bükmeli niteliksiz senaryo---
aykut'un arkadaşı: ne oldu aykut, odessa'da gemilerin mi battı eheheheee
aykut: nö öldü öyköt, ödössö'dö gömülörün mü böttü öhöhöhhööh. ne diyon olm sen ya?

gördüğünüz gibi senaryodaki ilk replik mizah içerirken ve belli bir kesimi güldürebilecek potansiyeldeyken karşı repliğin ilk repliği tekrarlamak, süreyi doldurmak ve ilk karaktere saygısızlık etmekten başka sunabileceği bir fayda yok. fakat senaryoyu güncellesek nasıl düzeleceğini ve bambaşka bir mizah ortamı oluşacağını gelin bir görelim.

---karşı repliğin akıllıca yazıldığı üst düzey senaryo---
aykut'un arkadaşı: ne oldu aykut, odessa'da gemilerin mi battı eheheheee
aykut: maalesef kardeşim ya. ama olsun, tez vakitte sıcak denizlere iniyorum :)

iki aynı karakter, iki aynı durum fakat ana karakter aykut için iki farklı senaryo yazdık. umuyorum, gördük ki işin rengi çok farklılaşıyor. bir tarafta her şeye sinirli, ters cevap veren, dünyaya isyankâr tavırlarla yaklaşan gergin aykut ve bu gerginliğinin cevabına yansıması sonucu senaryo yoksunluğu; diğer tarafta arkadaşının esprisine yeni bir espriyle karşılık verip 7-8 saniyeliğine güzel bir mizah akışı sağlayan ve ortamı şenlendiren umutlu ve şen aykut. bundan kelli bütün senaristler anlamalıdır ki karakterin ağzını eğip bükerek, değişik şekillere sokarak replik tekrarlaması o karakteri, senaryoyu ve diziyi/filmi komik yapmaz. aksine iticileştirir ve ortamı gerer. bunun yerine yeni yeni replikler üretip senaryoya çeşitlilik kazandırmak herkesin avantajınadır. tespitin sonuna geldik ey ahâli, artık buralardan çekip gitmeli :)

bence bu durumun başlangıcı "tişikkirlir sipirmin" ile başlamıştır