karşıt görüş belirten iki tanıma da artı oy veren yazar

arada kalmış olup ortalığı yatıştırmak istiyor olabilir. ya da iki entryde de haklı bulduğu kısımlar vardır artıyı basıp geçmiştir. çok düşünülmemeli.

basın gitsin engeli.

asla böyle bir şey yapmam. görüşüme ters bir yazıyı kurgu güzel diye, imla yerinde diye artılamam. benim için verdiği mesaj önemlidir.

konu onu alakadar etmiyorsa ve yorumda bulunmuyorsa objektif yazardır. empati yoksunu değildir.

herkes kendi hayatının gerçeğini yaşıyor. insanların görüşlerine saygı duymakta fark var. en azından kendini açıklama hakkına saygı duyalım. ( evrensel ahlaka uygunsa tabii )

artı oy da çok mühim değil. abartmayalım.

kişi görüşünü hakaret*, aşağılama ve üslupsel sıkıntılar olmadan istediği gibi açıklayabilmeli. yani karşısındaki şahısla uğraşmak değil de düşüncenin/görüşün irdelenerek mantıksal boyutu ele alınmalı, dayanak noktaları belirtilmeli. bu şekilde konuşan herkesi sever ve sayarım. karşıt olmuş, yan olmuş, bakmam çünkü fikirler karşıt görüşleri ile gelişirler.
amaç doğruya ulaşmak olmalı, kimin haklı olduğunu tespit edip egoyu tatmin etmek olmamalı. her tarafın haklı olduğu noktalarda olabilir, bu da yeni bir fikrin oluşmasını sağlar. gelişim bu şekilde sağlanabilir.

bence,
bir görüşe katılmak onu beğenmek anlamına gelmeyeceği gibi; bir görüşe katılmamak onu beğenmeyeceğin anlamına da gelmez.

ortaya sunulan sav güzeldir fakat üslûp ne yazık ki yerinde değildir. "yanlış üslûp doğru sözün cellatıdır"
görüşe katılsam da genelde artı oy vermem.

ortaya sunulan sav senin düşündüğünün zıttıdır lakin düzgün bir şekilde ifade edilmiştir. saygı duyduğumu belli etmek adına beğenirim, artı oy veririm.

gerçekten halkımız insanları kutuplaştırmaya bayılıyor. herkes sağda solda fikir özgürlüğü diye bağırıyor ama bize göre zıt bir düşünceye sahip olan yazara artı oy veren kişileri gereksiz yere yermişsiniz.

büyük problemlerin altında aslında küçük nedenler yatar. bu da bu küçük nedenlerden birisidir. bari insanların neye oy vermesi gerektiğine karışmayalım, zaten toplumumuzda yeterince "elalem ne der" düşüncesi var.

goethe'den bir alıntı bırakayım:
"çözümde görev almayanlar, problemin bir parçası olurlar."

sözlük ortamı epey garip ve hala alışamadım. umarım kimsenin kalbini kıracak şeyler yazmamışımdır. eğer böyle hissettiyseniz özür dilerim.

okuyor ve iki görüşte hoşuna gidiyor olabilir. yani ikinizi de sizin pencerinizden bakarak yorumlama gücüne sahip ender yazarlardan olabilir. sahip çıkalım böylesi az bulunan yazarlara.

öyle düşünmese de düşüncenin ifade edilmesini destekliyor olabilir.

benimdir.

ortaya bir argüman atılmıştır, iki tane zıt görüş vardır. ikisini de okurum. anlatım biçimini beğenirsem eğer artılarım. bu iki zıt görüşten hangisi daha çok hoşuma giderse ona da fav veririm.

objektif düşünen bir yazardır. her düşünceye saygısı vardır. daha ne istiyorsunuz?

karşıt görüşlerin yanlış ve ya hatalı olduğunu kim söyledi karşıt olsa da haklı yönleri vardır belki çok entelektüelce bence

seri oycudur. okumuyordur. okuyup yapan da dönemin yazarıdır. güvenilmez.

nickaltı kavgalarını okurken çok yaparım. favori verdiğim bile oluyor. elimde körükle nerde yangın oraya koşuyorum. seviyoruz kaosu.

bunlardan iyi boks hakemi olur.

bu tavsiyemi bi düşünsünler.

maaşallah yazarıdır.

"sadece beni oyluyorsun sanmıştım ühü ühü."

her görüşe saygılıyım mesajı vermek istiyordur. ifade özgürlüğü bunu gerektirir.

nabza göre şerbet veren yazardır. iki yüzlüdür, adidir, şerefsizdir. kusura bakmayın yüklendim ama kendime hakim olamadım. *

belki de sadece gözlerinde kaos hasreti vardır, kardeşi kardeşe kırdırıyordur.
(bkz: ben)

gönlü geniş yazardır. kaldı mı böyle güzel insanlar.