kasa kuyruğunda az ürünü olana öncelik vermek

bir tane su şişesi bile alsam sormam, enayi gibi beklerim. niye bilmiyorum.

ayrıca (bkz: kasa kuyruğunda az ürünü olan müşteriye sırayı vermek)

edit: başlığı açan arkadaş gitmiş başlık başa

mutlu eden bir hareket. istenmeden yapılması lazım. zaten kişinin acelesi yoksa sıkıntı etmiyor varsa da teşekkür edip ilerliyor...

başlıkları okumadan tanım girmek...

güzel hareket, siz teklif edin isteyen zaten geçer gider yok demez ama derse de beklesin dursun.
bu arada bu tür durumlarda şikayet edenler genelde ürünü çokken kimseye sıra vermeyenler. kendi ürünü çokken birine sıra vermek aslında gün gelir biri bana da sıra verir anlayışı olsa da aslında bir anlayışlı olma halidir ve o tür insanlar sen sıranı vermesen de seni anlar yeter ki ürünlerini usulünce kasadan geçir paranı ver ve git. öyle kasiyeri boş bir şey için 10 dakika oyalama. off yine içimi döktüm bir rahatlama geldi yemin ederim.
lütfen ürününüz çoksa arkada ürünü az olana sıra verin.

çok anlamsız bir harekettir. kibarlık değil enayiliktir.
şimdi düşünün sizin bir araba dolusu eşyanız var. arkada da yeni dağılmış okulun bir su, bir sakız, bir çikolata almak için bekleyen 20 öğrencisi. elinde bir ürün olan birinci ve ikinci öğrenci arasında fark olmadığına göre birinciye yer verirseniz ikinciyede vereceksiniz, ikinciye de,..., sonuncuya da. çünkü kibarlık bunu gerektirir. öğrencileri kaldırıp yerine ev kadınlarını koyun. kasiyer herbirine bir dakika harcasa 20 dakikanızı yiyecekler demek.
kibarlık için 20 dakika beklemek... bekler misiniz.
herkes sırasını beklemeyi öğrenecek. kibarlık sırasını beklemek demektir.

bir keresinde elimde sadece ekmek vardi, parasi da hazirdi. önümdeki musteri geçebilirsiniz dediği halde, kasiyer sırayla diye kapattı konuyu. aslinda sadece 3 saniye surecekti, kasiyeri de ilgilendirmiyordu, yine de nazikçe sıramı bekledim.

ne sıramı veririm ne de kendim için isterim.
insanlar düzeni, sırayı, beklemeyi öğrenmeli.

enayilik.

gündelik yaşamın küçük jestlerinden biridir.