hiçbir yerde yazmayan ufak ama güzel bir nezaket kuralı.
devamını gör...
iyi olur, genelde tercih ederim.
devamını gör...
kasa sırası size geldiğinde elinde tek bir ürünle yanınızda dikilen hanımefendiye "buyrun" diyerek sıranızı verdiğinizde. "teşekkür ederim" dedikten sonra arkasını dönüp tepeleme dolu market arabasını iten kocasına "gel gel" diye seslenene kadar güzel bir jest yaptığını düşündüren eylemdir.
devamını gör...
pandemi sürecinden önce seve seve yaptığım kibarlıktı. şimdi markette fazladan 1 dakika bile geçirmek istemediğimden iki parçacık alacağı olsa da reddettiğimdir.
edit: tekrar sıramı vermeye başladım
devamını gör...
eğer benim aldıklarım çoksa ve hemen arkamda, elinde sadece bir ürünle bekleyen varsa, yaparim bunu.
benim aldığım üç tane, onunki bir taneyse yapmam.
bir nezaket kuralı.
bize de lazım olabilir bir gün.
devamını gör...
kimin ne aldığına dikkat etmediğim için sorana yerimi veriyorum yoksa vermiyorum.
devamını gör...
o anki ruh halime bağlı bir durumdur.
devamını gör...
elinde 5 ürün olan kadınların, elinde tek ürün olan erkeklerden daha sık karşılaştığı nezaket kuralıdır.
devamını gör...
çok tatlı bir nezaket kuralıdır. bana sıra veren çok oldu çünkü.
devamını gör...
bunu bende yaparım bir iki parça ürün ile beklemesine gerek yok diye düşünüyorum. bu demek değildir ki her bekleyene sıra vereceğim işin doğrusu o an canımın istediğine sıramı verdiğim durum.
devamını gör...
sıra siz ve ürünleri az olan kişiden ibaretse takdir sizin fakat daha kalabalık bir sıra da, ürünü az olan kişiye sıra vermek için bütün sıranın rızasını almak gerekir.
öyle değil mi?
devamını gör...
kalabalık bir sıra yoksa yapacağım davranış.
devamını gör...
bence bu bir görgü kuralıdır. tabii ki kendi sıranı vermek şartıyla. yani iki sıra arkandaki insana arada kalan insanın acilesi olup olmadığını bilmeden sıra verirsen senin, sıra verdiğin kişinin yerine geçmen gerekir. ama eğer tam arkandaki kişi bu durumdaysa gayet de verilebilir.

hiç unutamıyorum, geçen yaz arkadaşımla markete iki su almak için girdik. sularımızı aldık, kasiyer kasada değildi; nazikçe çağırdık. kasiyer, kasaya geçerken zannımca -metrobüste yer isterken 90 yaşında, yeri kaptıktan sonra çitaya dönengillerden- bir teyze bir anda bir aylık ev alışverişiyle önümüze geçti.
tabii ki sesimi çıkardım, ''teyze sırada biz varız.'' dedim. teyze onaylamaz birkaç bakış attıktan sonra kasiyer de ilk bizimkini alınca olay kapanmış oldu.
hâlâ düşünüyorum. teyzecim zannediyorum ki eve gidip atom parçalamayacaksın, değer miydi 1 dakikadan az sürecek bir ''zaman kaybı'' için resmen hakkımızı gasp etmeye çalışman.
yine 5 gün önce derse yetişeceğim, elimde yalnızca bir yeşil çay var. önümde de yine aylık alışverişini yapmış, büyük ihtimalle aldığı birçok uyarıya rağmen whatsapp gruplarında ''maske öldürür.'' yazılarından etkilenip maskesi ağzında gezen bir teyzemiz (ne çektim bu teyzelerden) vardı. yer verdi mi, tabii ki hayır. bekliyor da değildim açıkcası.
bir gün yine derse yetişeceğim. elimde de badem var sıraya girdim. abartısız önümde 3 aylık alışveriş yapan ve evdeki tüm bozuklukları bir poşetin içine doldurmuş teyze ve kızı vardı. kızı ne dese beğenirsiniz? ''şey biz bunlarla ödeme yapacağız da isterseniz diğer kasaya geçin.'' aferin... çok düşüncelisin sağ ol. bunu demek aklına geliyor, sırayı vermek asla. tabii diğer kasada da kuyruk var. o gün yanımdaki arkadaşımın geç kalacağız beklersek demesiyle o bademi alamadım ya içime bir öküz oturdu.

evet, her ne kadar böyle teyzelerin de olduğunu bildiğim halde, burada bunun görgü kuralı olduğunu söylüyor ve savunabiliyorum çünkü bugün bir abimiz tarafından yaşadığım aksi yönde olayda bu yazıyı yazmam gerektiğini fark ettim. gayet güzelce elimdeki iki kitabı gördü ve buyrun sizin ürününüz az diyerekten sırasını verdi.
önceden ailecek büyük alışveriş yapar ve sıramızı verirdik. bu teyzelerden sonra düşündükçe aileme de kızdım; yıllarca ayaklı adab-ı muaşeret kaidesi gibi yetiştirildim, en nihayetinde bir grup moronun önüne atıldım diye. bugün bu düşüncelerden biraz da olsa sıyrıldım ve bu başlığı açtım, iki kişi görüp uygulasa kârdır diyerekten.
devamını gör...
klas bir kibarliktir. alacağınız bir teşekkür kaybedeceğiniz 1 dakikadan çok daha kıymetlidir..
devamını gör...
böyle minik iyiliklerin hazzı bazen kendine nazaran çok daha büyüktür, size insanlığınızı hatırlatır.
devamını gör...
ben sıramı versem kesin kasiyer yanlış işlem yapar, silmek için kasanın anahtarını, marketin x bir noktasına xxx bey/hanım diye bağırarak ister x bey/hanım k*ç kadar marketin x bir yerinden 5 dakikaya gelir, bu sırada yandaki kasa fırat nehri gibi akıyordur ama geçmezsin beklersin, sonra anahtar gelir yanlış düzeltilir tam o sırada omzunuza bir el dokunur "pardon, benim bir su var, sıranıza geçebilirmiyim", ben de derimki ................. tabiki buyrun.
devamını gör...
görgü kuralı falan değildir. görgü kuralı olursa sırasını vermeyeni de görgüsüz ilan etme cesaretiniz olur. olsa olsa jesttir ve kimse size bu jesti yapmak zorunda değildir.

ayrıca kasiyer size iyilik olsun diye vermiyor o sırayı, hepitopu iki su almışsınız ciroya katkınız trilyonda bir, bir an önce defolun gidin diye sıra veriyor. sepeti dolu müşteriyi de ona belli etmeden markette biraz daha tutmaya çalışıyor. aklına unuttuğu bir şey gelsin, kasa etrafındaki cikletlerden birer ikişer alsın diye yapıyor çünkü belli, parası var, büyük alışverişe gelmiş. hatta ne hikmetse hep bir maraz çıkar, pos cihazının kağıdı sıkışır, bir şey olur, müşteri bekler ha bekler. arada kasiyer sorar "efenim şunlar indirimde, düşünür müydünüz?" düşünmez mi? sen biraz daha bekletirsen düşünmeye başlar tabii. hatta müşterinin küçük çocuğu sıkıştırır "annee babaa bunu da alalıım!", al evladım al. siz de elinizdeki iki suyla size iyilik güzellik yapıldı sanıyorsunuz*. resmen tekmeleniyorsunuz yahu.
devamını gör...
okulda olması gereken saatte markette annesiyle alışveriş sırasında olan çocuğa acıyorum ama annesine çok kızıyorum, çünkü herkesi darlayıp "çocuk okula geç kalıyor ya ben geçeyim" diyerek sıra istiyor, ee ben de işe geç kalıyorum o ne olacak peki? hepimizin çocuğu var ablacım o saate kadar nerelerdeydin? bir keresinde ablanın biri sıra vermedim diye kavga çıkardı, benim de acelem vardı, acelesi olmayan isterse sıra verir ama zorbalığın lüzumu yok yani...
devamını gör...
sık yaptığım şeydir.
devamını gör...
sonra da o kişinin 1000. müşteri olup ödül kazanması...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kasa kuyruğunda az ürünü olan müşteriye sırayı vermek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim