kaygı bozukluğu

dünya üzerinde insanın başına gelebilecek en kötü iki şeyden birisi olduğunu düşünüyorum.belki de bu ikisi hayatımda tattığım en acı deneyimlerden olduğu için böyle bir genellemeye başvurdum, bilmiyorum.yaşanabilecek en s.ktiri boktan iki şey: depresyon ve kaygı bozukluğu.depresyon sosyalleşmenizle doğrudan bağlantılı olmasa da, kaygı bozukluğu sizin sosyalliğinizin kökünü kurutan bir bozukluk.eğer siz de kaygı bozukluğuna sahip olduğunuzdan şüpheleniyorsanız lütfen vakit kaybetmeden bir uzmana danışın.çünkü şu devirde influencer adı arkasına saklanan sude alkış isimli bireyler gibileri şey diyor: depresyonunu sonuna kadar, dibine dek yaşa! :d

{böyle (bkz: herbokolog) kişileri çevrenizden ve görüş alanınızdan uzak tutun.}

ilk başta sosyalleşme olmak üzere, birçok alanda hayatınızı kısıtlayan, düşmanınız mı dostunuz mu bilinmeyen varlık.evet 'varlık'.çünkü bazen sizi ateşleyen de o, ateşe veren de.özellikle şey lafı sizin dostunuz olur: 'abartmıyor musun biraz ya?'.gülüp s. ktir lan diyip geçeceğiniz dönemler ne yazık ki henüz yakınlarda değildir eğer yeni yeni tanışıyorsanız.muhtemelen birkaç yıl içerisinde sevmeye, parçanız olarak görmeye başlayacaksınız bu kaygı bozukluğunu.asla nefret beslemeyin, hor görmeyin.gözlerinizi açar, etrafınızdakileri elekten geçirir, birçok 'ince taneler' kayıp gider.

kısacası çevrenizi gözlemleme, kendinizi tanıma ve insanları yorumlama şansı sunar size.bunun karşılığında aldıklarını yaşayanlar bilir...

acı çektiğim ve hayatımı zehir eden durumdur (bkz: anksiyete) . yardım almak ve çevrenizde sizi güvende hissettiren insanların olması önemlidir. herkeste kendini farklı gösterebilir , mesela bende sosyal ortamlarda konuşamama , olabilicek tüm kötü ihtimalleri hatta olamayacak kadar kötü ihtimallari düşünme gibi .

10 senedir muzdarip olduğum bozukluk her şey gözünüzde büyür bu arkadaşla yaşamak gerçekten çok zordur ilaçlarla kaygı düzeyimi kontrol altında tutabiliyorum ancak bıraktığım zaman yine aynı terane hatta bugün annem oğlum şimdi gençsin yaşlanınca bu ilaçlar sana ne yapar dedi, ne yapayım anne bu yaşımı yasayamadiktan sonra yaşlılığı ne yapayım dedim.iste öyle atsan atılmıyor satsan satılmıyor git desen gitmiyor kaldık öyle.

bir çok insanda mevcut olan bir duygu durum bozukluğu denebilir.

bitmeyen, ömrümü yiyen, hiperaktivite ile birleşip hayatımı ringe çeviren husus

kendi kendinizi yiyip bitirmenizi sağlayacak özgüven eksikliğinden kaynaklı lanet bir psikolojik rahatsızlık.

bende saç dökülmesi, tırnak yemesi ve mide bulantısı yapan ama her gün içinde olmaktan asla kaçamadığım kötü bir durum. gerçi ülkece bundan çıkabiliyor muyuz bilmiyorum.

hayatı hem kendisi hem de çevresi için zindana çeviren psikolojik rahatsızlık.

kişinin nedenini bilmediği ve gerçek bir sebebe bağlı olmayan, kendisinin veya yakınlarının başına bir şey geleceği, gelecekte yaşayacağı bir durum ve zorlukla baş edemeyeceğine dair yoğun kaygı ve bunun yol açtığı manevi ve fiziksel emarelerle kendini gösteren ruhsal bir sorun.

durduk yere ortada bir sebep yokken beni rahatsız eden önünü almakta zorlandığım yakında delirmemle sonuçlanacağını düşündüğüm durum.

kişiyi her konuda geri plana iten, olumsuz etkileyen, anksiyete bozukluğu olarak bilinir.

15/35 yaş aralığında sık görülür.
çünkü gelecek kaygısı o yaşlar aralığında had safhadadır.
ilaç veya psikoterapi ile kontrol altına alınabilmektedir.
edvard munch/ çığlık


open.spotify.com/episode/2r...

yüzde 25 ilaç yüzde 75 psikoterapi tedavisi ile kontrol altına alınabilir.